Dünya ile sıfır barış

Dünya, BM Genel Kurulu’nda “küreselleşmenin” bittiğini ilan edip, Çin’den AB’ye, OPEC ülkelerinden Uluslararası Ceza Mahkemesi ve dünya ticaret sistemine kadar birçok ülke ve kuruluşu tehdit eden Trump’ı konuşuyor. ABD Başkanı’nın “Sadece Amerika” diyerek herkesle köprüleri atması “yeni savaş ve çılgınlıklar çağı”nın başlangıcı olarak görülüyor.

Sennur Yassıkaya
Trump’ın BM Genel Kurulu’nda kullandığı küstah retorik, Washington’un dünya barışı için büyüyen bir tehdit olduğunu ortaya koydu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın önceki gün 73. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ndan yaptığı konuşma küresel düzene ve barışan yönelik en büyük tehdidin, Washington’dan geldiğini tüm çıplaklığıyla gösterdi. Trump’ın konuşma metnini Amerika’daki aşırı sağ yapılarla derin bağlantısı bulunan Beyaz Saray Kıdemli Danışmanı Stephen Miller’ın hazırlandığı belirtildi. Donald Trump, dünyayı özetle ABD ve diğerleri olarak ayırdığı konuşma metni, yeni dönemde Washington’un küresel düzeyde izleyeceği izolasyonist, ben merkezci ve müdahaleci “güvenlik doktrini”nin de çerçevesini çizdi. Halihazırda ABD’deki güvenlik kurumları, Pentagon, CIA vd. de bu yeni çerçeveye uygun şekilde pozisyon alıyorlar. Trump’ın dünya barışı ve işbirliğinin çatı örgütü Birleşmiş Milletler’in kubbesi altında birinci tekil şahısla ve tehditler savurarak, uluslararası kurumlara ve uluslararası meselelere sırtını döndüğü konuşma, dünyanın ABD tehdidini ciddiye alması gerektiğini bir kez daha gösterdi.

İç siyaset ağırlıklı

ABD Başkanı’nın konuşmasının ruhu, iç siyasete mesaj kaygısı taşıyan, dışarıya ise öfke dolu bir psikolojiyi yansıtıyordu. Konuşmanın başlangıcında, Trump’ın, iki yıllık başkanlık dönemini, kendisinden önceki ABD başkanlarını da hiçe sayarak, tarihin en başarılı dönemi olarak nitelendirmesi, Washington’da, dünya ve ülke gerçeklerinden kopuk bir yönetim olduğu gerçeğini gösterdi.

Küreselleşmeye reddiye

Trump’ın konuşmasında dikkat çeken vurgulardan biri, küreselleşme karşıtı tutumunu, BM çatısı altındaki yüzlerce ülke liderinin önünde teyit etmesi oldu. “Küreselleşme ideolojisini reddediyoruz ve vatanseverlik doktrinini kabul ediyoruz” ifadelerini kullanan Trump’ın hedefinin daha çok Kasım ayında yapılacak ABD ara seçimleri olduğunu gösterdi. “Birlikte vatansever, refah ve gururlu bir geleceği seçelim” diyen Trump’ın muğlak bir “ulusal egemenliklere saygı” çağrısı yapması da ilginçti. Trump yönetiminin işbaşına gelmesiyle, ABD‘nin diğer ülkelerin egemenliklerine yönelik artan saldırılarıyla konuşma arasındaki çelişki dikkat çekti.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/09/27/02/16/resized_031e8-099c46femanset.jpg

Yalnız Amerika

Trump’ın konuşmasının bazı bölümlerinde, ABD Başkanı’nı şaşırtacak derecede yoğun gülüşmelerle ve iztahzalarla karşılanması da, ABD yumuşak gücünün küresel alanda eridiğini ve inandırıcılık sorunu yaşadığını gösterdi. BM Genel Kurulu’nda küresel çapta sözleri ve eylemleri “alaya alınan” ve “gerçekçi” bulunmayan izole edilmiş bir ABD Başkanı profili ortaya çıktı. “America First-Önce Amerika” sloganını kullanan Trump yönetimi, “Yalnız Amerika” gerçeğiyle yüzleşti.

Evanjeliklere mesaj

Trump, Filistin’i işgal altında tutan İsrail’i “70. yılını kutlayan, gelişen bir demokrasi” sözleriyle övdüğü konuşmasında bölgeden Kutsal Topraklar şeklinde bahsederek, en büyük destekçi tabanı Evanjeliklere de gönderme yapmayı ihmal etmedi. ABD Başkanı’nın, Kudüs’ü İsrail’in başkenti tanıma ve büyükelçiliği taşıma kararlarını da BM çatısı altında savunması tüm dünyaya yönelik bir meydan okumaydı.

Ortadoğu’ya yeni güvenlik mimarisi

ABD Başkanı’nın konuşmasında Washington’un Ortadoğu’ya ilişkin yeni politikası da gözler önüne serildi. Trump konuşmasında Ortadoğu’da son iki yılda nüvesi oluşan yeni ittifaka desteğini iletti. ABD’nin, “Arap NATO’su” şeklinde formüle edilen, Körfez İşbirliği Konseyi, Ürdün ve Mısır’la, bölgesel bir stratejik ittifak kurma yolunda çalıştığını dile getirdi.

Züccaciye dükkanındaki fil

“Tüm ülkeleri İran’daki rejimi izole etmeye çağırıyoruz” sözleriyle İran’ı direkt hedef alan Trump, züccaciye dükkanına girmiş bir fil gibi tehdit dilini Çin’den Avrupa Birliği’ne, OPEC ülkelerinden Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Dünya Ticaret Sistemi’ne kadar geniş bir yelpazede kullanmaktan geri durmadı.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/09/27/02/13/resized_0cd4b-41175c9cmansetsavunmabutcesi.jpeg

Savunma bütçesiyle tehdit

ABD Başkanı’nın küresel barış ve işbirliğinin çatı örgütü BM’de ülkesinin savunma bütçesini övmesi de şaşırttı. Trump konuşmasında, savunma bütçemizi, 716 milyar dolara çıkardık. Ordumuz yakında hiç olmadığı kadar güçlü olacak” sözleriyle dolaylı yoldan tehdit diline başvurması dikkatlerden kaçmadı.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/09/27/02/12/resized_296a5-80e37042mansetkuturoketadam.jpeg

‘Roket adam’dan lider Kim’e

Trump geçen yıl BM kürsüsünde “roket adam” olarak nitelediği Kim Jong-un’dan bu sefer Kuzey Kore lideri olarak bahsetmesi dikkat çekti. Trump, zirvenin hayal edilemez gelişmeleri beraberinde getirdiğini kaydetti. Trump konuşmasında Suudi Arabistan’ın olumlu bir örnek teşkil ettiğini söyledi. AB’nin yargı bağımsızlığını ihlal etmekle suçladığı Polonya’yı da “kendi bağımsızlığını savunan bir ülke” olarak nitelendirdi.

DÜNYA
Üçüncü yol çağrısı

DÜNYA
Avrupa nazilerine çatı örgüt