ABD, Suriye rejimine ait Humus’ta bulunan Şaryat Hava Üssü'nü Doğu Akdeniz’de konuşlu USS Ross ve USS Porter destroyerlerinden 03.40 sularında fırlattığı 59 Tomahawk füzesiyle vurdu. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcüsü Albay Davis, "Füzelerle (hava üssündeki) uçaklar, hangarlar, yakıt ve lojistik destek depoları, güçlendirilmiş uçak sığınakları, mühimmat depoları, hava savunma sistemleri ve radarları vuruldu” şeklinde konuştu. Davis, saldırı için “tek seferlik” sözünü kullandı. Ancak saldırıyla ilgili çok sayıda soru işareti var. Davis, saldırı öncesinde gün içerisinde Rusya’yı bilgilendirdiklerini ve Rus askerlerinin o üste bulunduğunu bildiklerini söyledi. Rejim kaynakları da üssün önceden boşaltıldığını duyurdu ve asker kaybını 6 olarak açıkladı. Saldırının hedefi olan üste İran askerlerinin de bulunduğu iddia edildi. ABD böylelikle altı yıldır devam Suriye iç savaşında ilk kez Esed rejimini vurmuş oldu. Füzeli saldırı Şam üzerinden Moskova’ya mesaj olarak değerlendirildi.
RUSYA’YA DİREKT MESAJ
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın, füze saldırısına ilişkin açıklamasında Rusya’yı hedef alması dikkatlerden kaçmadı. Rusya’nın Suriye’de sorumluluklarını yerine getirmediğini dile getiren Tillerson, “Füze saldırısı, ülkeler ‘kırmızı çizgiyi’ aştığında Trump’ın harekete geçmeye hazır olduğunu gösterdi” ifadelerini kullandı. ABD Dışişleri Bakanı’nın sözleri, Obama döneminde Ukrayna’dan Kafkasya ve Suriye'ye hareket kabiliyeti kazanan Rusya’ya, “sınırını bil” mesajı olarak yorumlandı.
SALDIRI EMRİNİ BAŞKAN VERDİ
ABD Başkanı Donald Trump, Beşşar Esed rejimine ait askeri bir üssün Amerikan füzeleriyle vurulmasına ilişkin, “Bu gece kimyasal saldırının yapıldığı askeri üssü hedef alan bir saldırı emrini verdim. Suriye’deki füze operasyonu ABD’nin güvenliği için elzemdi” açıklamasını yaptı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmek üzere Florida’da bulunan Trump, Suriyeli diktatör Beşşar Esed, salı günü korkunç kimyasal saldırıyı gerçekleştirdi. Bu barbar saldırıyla birçok insan ve hatta güzel bebekler yavaş, vahşice ve insafsızca öldürüldü. Esed yardıma muhtaç erkek, kadın ve çocukların canını aldı. Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığına hiç şüphe yok.” dedi.
PENTAGON ONAY VERDİ
Trump’ın Suriye’ye yönelik operasyonu, Savunma Bakanı James Mattis’in onayını alarak karar vermesi, Pentagon’un ABD dış politikasında belirleyici konuma yükseldiğinin işareti oldu. Saldırı öncesi ABD’nin tüm üst düzey komutanları Pentagon’da bir araya geldi.
Daha fazlasını yapmaya hazırız
BM Güvenlik Konseyi, ABD'nin Suriye rejimine ait hava üssünü vurması nedeniyle acil toplandı. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Haley, Konsey'de yaptığı konuşmada, "Dün gece çok ölçülü bir adım attık, daha fazlasını yapmaya hazırız ama umuyoruz gerek kalmaz." diye konuştu. İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft ise Rusya'ya sert bir mesaj verdi. Rycroft, "Rusya belki savaş suçlusunu desteklemenin sonuçları hakkında ciddi bir ders aldı: aşağılanma." diye konuştu.
DESTROYERLİ YANIT
Suriye’ye yönelik füze saldırısında, görev alan USS Ross, daha önce Karadeniz'de Rus uçakları tarafından taciz edilmişti. Destroyerin Suriye’ye yönelik saldırıda kullanılması, Rusya’ya yönelik sembolik bir yanıt olarak değerlendirildi.
Saldırıya ilişkin sorular
ÜS ÖNCEDEN BOŞALTILDI MI?
Rejimin resmi haber ajansı SANA, orduya dayandırarak verdiği bilgide, yalnızca 6 rejim askerinin öldürüldüğünü savundu. Esed’e yakınlığıyla bilinen Meyadin televizyon kanalının internet sitesinde, saldırının gerçekleşeceği beklentisi nedeniyle üssün önceden boşaltıldığı iddia edildi. Rejime bağlı Enformasyon Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada bunun sınırlı ve beklenen bir saldırı olduğu belirtilerek “Askeri gerilimin tırmanmasını beklemiyoruz” ifadeleri kullandı. Bu arada ölen rejim askerlerinin kimlik bilgilerinin yayınlandığı rejime yakın bazı sosyal medya hesaplarında, kayıpların üste değil, yanındaki hava savunma birliğinde yaşandığı ileri sürüldü.
36 FÜZE MUAMMASI
Rejim kaynaklarının açıklaması, tahribat etkisi ve isabet yüzdesi en yüksek füze türlerinden Tomahawkların onlarcasının kullanıldığı saldırıda, üste neredeyse hiç kimsenin bulunmadığı kuşkusuna sebep oldu. ABD’li yetkililer, saldırıda kaç rejim askeri ölmüş olabileceğine ilişkin tahmini bir veriyi henüz paylaşmadı. 59 füzeden sadece 23’ünün üsse isabet ettiğini kaydeden Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, geri kalan 36 füzenin nereye düştüğünün bilinmediğinin altını çizdi. ABD ise Rus iddialarını yalanladı. Üst düzey bir istihbarat yetkilisi, "Planımızda 59 ayrı noktayı vurmak vardı, hepsini vurduk. Toplamda 60 füze kullandık. Biri kısa bir süre sonra patladı" dedi.
RUSYA REJİMİ UYARDI MI?
CNN haberinde, bir Pentagon yetkilisinin, füze atılan hava üssünde Rus unsurların da bulunduğunu ancak muhtemel can kaybının önlenmesi için Ruslara önceden birkaç kez bilgi verildiği açıklamasını paylaşmıştı. Esed rejiminin en önemli destekçisi olan Rusya'nın saldırı öncesinde Şam yönetimini tedbir alması için uyarmış olmasına ise kesin gözüyle bakılıyor.
S-300'LER NEDEN ÇALIŞMADI?
Rusya’nın, Suriye’ye envanterinde bulunan en gelişmiş hava savunma sistemlerinden S-300’leri yerleştirdiği daha önce açıklanmıştı. ABD’nin dün gerçekleştirdiği füzeli saldırıda söz konusu sistemlerin niye aktif hale gelmediği de, geceye ilişkin öne çıkan sorular arasında.
İran şokta
Esed rejiminin sıkı destekçisi İran’ın Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Washington’un Suriye’de Şayrat Hava Üssü’nü sahte gerekçelerle vurduğunu söyledi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Twitter’dan yaptığı açıklamada ABD’yi El Kaide ve DEAŞ’ın yanında durmakla suçladı.
Çin’den kuru çağrı
Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Suriye’de durumun daha da kötüye gitmesinden kaçınılmalı” denildi. Açıklamada, Çin’in taraflara 'politik uzlaşıya bağlı kalmaları' çağrısında bulunduğu belirtildi.
İsrail’den tampon bölge
İsrail’in Haaretz gazetesi, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun “İsrail-Suriye sınırı ve Ürdün Suriye sınırında tampon bölge oluşturmak istediğini” yazdı. İsmini açıklamak istemeyen İsrailli yetkililere dayandırılan haberde, Netanyahu’nun konuyu “ABD Başkanı Trump ve diğer bazı uluslararası aktörler nezdinde gündeme getirdiği” belirtildi.