Almanya'nın düzensiz göçle mücadele için komşularıyla kara sınırlarındaki kontrolleri sıkılaştırması AB'nin ve üye ülkelerle arasında tansiyonun yükselmesine neden oldu.
Bakanlık, sınır kontrollerinin Almanya ile bu ülkeler arasında işe gidip gelenlerin günlük yaşamları, ticaret ve seyahatleri üzerinde mümkün olduğunca az etki yaratmasını sağlamak için çaba gösterileceğini açıkladı.
İlk etapta Mart 2025'e kadar sürecek
Bakanlık, ayrıca internet sitesinde kontrollere ilişkin soru kataloğu yayımladı. Buna göre, seyahat edenlerden ve işe gidip gelenlerden kimlik kartı veya pasaport gibi belgeleri yanlarında bulundurmaları isteniyor.
30 bin kişi kapıda kaldı
Almanya, bugüne kadar gerçekleştirdiği sınır kontrollerinde 30 bin kişinin ülkeye girişine izin vermedi ve sınırlarda bin 300'den fazla kaçakçı yakalandı.
Geçen yılın ekim ayından bu yana Almanya'nın Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre sınırlarında kontroller bulunuyordu.
Avusturya sınırında ise 2015 yılından bu yana düzensiz göçe dayalı kontroller sürdürülüyor.
3600 kilometre kara sınırı kontrol altında
Alman Meclisi Federal Polis Sorumlusu Uli Grötsch, Deutschlandfunk'a yaptığı açıklamada, halihazırda kontrollerin gerçekleştirildiği 2400 kilometreye 1200 kilometrenin daha ekleneceğini, bunun için daha fazla personele ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
AB'nin tepkisini çekiyor
Almanya'nın tüm kara sınırlarında kontroller yapması, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ile AB ülkelerinin tepkisine neden oluyor.
Avusturya hükümeti de Almanya'nın sınırdan daha fazla insanı geri çevirmesi durumunda bu kişileri geri almayacaklarını duyurmuştu.
AB Komisyonu Sözcüsü Anitta Hipper, Şengen Bölgesi'nde AB üyesi ülkelerin iç sınır kontrollerini yalnızca istisnai durumlarda uygulayabileceğini, bu yönde karar alan Alman hükümetiyle temasta olduklarını ve Berlin yönetiminin bu kararı neden aldığının analiz edildiğini belirtti.
Aşırı sağcılar karardan memnun
Almanya'nın kararına tepkiler devam ederken sınır kontrolleri aşırı sağcı liderler tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Hollanda Özgürlük Partisi'nden (PVV) Geert Wilders Berlin'in kararının “harika bir fikir” olduğunu söyledi. Macaristan Başbakanı Viktor Orbàn sosyal medya hesabından 'Kulübe hoş geldiniz' mesajı paylaşırken, Fransa'dan Marine Le Pen Fransa'nın benzer bir uygulamaya ne zaman geçeceğini sordu.
'Domino etkisi yaratacak'
Avrupa Kamu Hukuku Örgütü'ne bağlı Avrupa Hukuk ve Yönetim Okulu (ELGS) Öğretim Üyesi Eugenia Kopsidi, Almanya'nın hamlesinin AB içindeki göçmen akışını etkileyebileceğini söyledi. BBC Türkçe'ye konuşan Kopsidi, "Almanya’ya girmekte zorlanan sığınmacılar girmesi daha kolay ve koruma önlemlerinin daha az olduğu ülkelere odaklanabilir, bu da potansiyel olarak AB içindeki göç akışlarının yeniden dağılımına yol açabilir" dedi.
Kopsidi ayrıca, üye devletlerin tek taraflı hamlelerinin AB'nin Mayıs'ta kabul ettiği Yeni Göç Paktı'na zarar verebileceğini de ifade etti.
Kopsidi, münferit saldırılardan yola çıkarak yalnızca göçmenlere ya da spesifik bir gruba yönelik kısıtlamalar getirmenin doğru olmadığını, bunun "ayrımcılık ve damgalamayı körükleyebileceğini" ifade etti. Öğretim üyesi, "Politikalar bunun yerine delilleri, işlenen suçların temel sebeplerini, sosyo-ekonomik şartları ve dengeli bir güvenlik ve insan hakları yaklaşımını temel almalı" şeklinde konuştu.
Avrupa hukukunu ihlal ediyor mu?
Schengen Antlaşması'na göre iç sınırlarda daimi sınır kontrolleri yasak. Antlaşma üye ülkelerin sınır kontrolleri yapmasına ancak kamu düzeninin ve iç güvenliğin tehdit altında olması halinde, istisnai ve geçici olması koşuluyla izin veriyor.
Hukukçu ve siyaset bilimci Profesör Maximilian Pichl, süreklilik kazanacak sınır kontrollerinin Avrupa hukukunun ihlali olacağına dikkat çekiyor. Aslında son aylarda Almanya'ya yapılan iltica başvurularının gerilediğinin de altını çizen Pichl, bu karara dayanak teşkil edecek acil bir durum olmadığını söylüyor.
Solingen'deki bıçaklı saldırı
Bu adım, Almanya'nın cuma günü Kenya ile kontrollü göç anlaşması imzalamasının ardından geldi. Anlaşmaya göre Berlin, vasıflı ve yarı vasıflı Kenyalı işçilere kapılarını açacak. Alman hükümeti, geçen ay Solingen kentinde Suriyeli bir sığınmacının düzenlediği ölümcül bıçaklı saldırının ardından kamuoyunda oluşan endişe karşısında yeni tedbirleri duyurdu.
Şüphelinin, 2023 yazında sınır dışı edilmesi gereken ancak Almanya'da kalan, DAEŞ bağlantılı olduğu iddia edilen 26 yaşındaki Suriyeli bir erkek olduğu belirlendi.
Almanya'ya seyahat edecekler dikkat
AB üyesi komşu ülkelerden Almanya'ya karayoluyla gelmek isteyen herkes artık üzerlerinde kimlik, pasaport taşımak zorunda. Ayrıca üçüncü ülke vatandaşları ülkeye giriş için gerekli koşulları karşılamak durumunda. Örneğin Almanya'da oturumu olmayan Türk vatandaşları kara sınırlarından giriş yaptıklarında denetim yapan polise Schengen vizesini de göstermek zorunda.