ABD’nin Latin Amerika’da darbe tarihi

Darbe geçmişi, 1893’te Hawaii kraliçesinin devrilmesine dayanan ABD’nin kanlı darbe alışkanlığı ‘arka bahçesi’ olarak gördüğü Latin Amerika’da yeniden hortladı. 1954’te Paraguay, 1964’te Brezilya, 1971’de Bolivya, 1973’te Şili ve Uruguay’da, 1976’da Arjantin’de yaşanan askeri darbelerinin arkasında hep ABD izi var. ABD’nin dünyaya yayılan üstü örtülü- açık darbe operasyonlarına maruz kalmış Latin Amerika’da kanlı bir darbe geçmişi var.

Yasemin Asan
Fotoğraf: Arşiv

Çıkarı için dünyanın dört bir tarafında kanlı askeri-ekonomik-siyasi mühendisliklere imza atan ve darbe geçmişi, 1893’te Hawai kraliçesinin devrilmesine dayanan ABD’nin kanlı darbe alışkanlığı ‘arka bahçesi’ olarak gördüğü Latin Amerika ülkelerinde sık sık hortluyor. 1954’te Paraguay, 1964’te Brezilya, 1971’de Bolivya, 1973’te Şili ve Uruguay’da, 1976’da Arjantin’de yaşanan askeri darbeleri ABD izi taşıyor. Darbe ile getirdiğini bir başka darbe ile devirmekte sakınca görmeyen ABD’nin uluslararası hukuku ve devletler egemenliğini hiçe sayan zorbalığı aynı adreslerde tekrarlanabiliyor. Bunun son somut örneği 17 yıl aradan sonra tekrar karıştırdığı Venezuela oldu. İşte, ABD’nin dünyaya yayılan üstü örtülü-açık darbe operasyonlarından Latin Amerika’da ABD’nin kanlı darbe geçmişi.

ARJANTİN: ABD’nin darbe mağdurları içinde Arjantin’in efsane devlet başkanlarından Juan Domingo Peron var. ABD’nin ‘işadamı- diplomat’ büyükelçisinin girişimleri ile muhalefet Peron’a karşı örgütlenirken ilk darbe girişimi 1951’de geldi. Darbe sonucu Peron’un başlattığı millileşme hamleleri tamamen kesildi. Arjantin ekonomisi IMF ve Dünya Bankası güdümüne alındı.

ŞİLİ: ABD’nin darbe geçmişinin en kanlı sayfalarından biri Şili oldu. 1973’te ABD destekli askeri darbe, dönemin Şili Devlet Başkanı Salvador Allende henüz iktidara gelmeden önce hazırlanmıştı. CIA, Şili meclisine yaptığı müdahalede başarısız olunca orduyu darbeye zorladı. Plan kapsamında CIA’nın finanse ettiği bir çete tarafından Genelkurmay Başkanı René Schneider kaçırılacak, çatışmada öldürüldü. Allende’yi bu girişimle devirmeyi başaramayan ABD daha kanlı bir darbeyi gündemine aldı. 11 Eylül 1973 sabahı Başkanlık Sarayı bombalanan Allende öldürüldü. Yerine ABD destekli Pinochet önderliğinde faşist cunta iş başına gelerek 16 yıl iktidarda kaldı.

HONDURAS: ABD’nin ilgisini esirgemediği Paraguay ve Honduras’ta ise Başkan Barack Obama döneminde müdahaleleri gerçekleşti. 2005’e Honduras’ta seçimi kazanan Jose Manuel Zelaya, Venezuela’daki Chávez yönetiminin ağırlığını arkasına alarak ABD’yle ipleri koparmadan ilerleme taktiği izledi. Ancak bu da kendisini kurtaramadı. Başkan Zelaya, askerle yaşadığı bir gerginlik sonrası gözaltına alındı. Aynı gece mecliste Zelaya’ya ait olduğu söylenen sahte bir istifa mektubu okunarak kabul edildi. Komploda önemli rol üstlenen Meclis Başkanı Roberto Micheletti 2010 Ocak ayında yapılacak seçimlere kadar Devlet Başkanı ilan edilirken Zelaya, Kosta Rika’ya sürgüne gönderildi.

GUATEMALA: Soğuk savaş döneminde ilk istila Guatemala’da Jacobo Arbenz’in milli demokratik devrimine karşı girişilendi. Zamanın en önemli milli ekonomik ve demokratik hamlelerini gerçekleştiren Arbenz, United Fruit Company’yi ülkeden atmıştı. Buna karşı ABD ambargo ilan etti. Örgütlenen birkaç darbe girişimi başarısız olunca ABD karşı devrimci bir ordu kurdu. Guatemala ABD donanması ablukasındayken gerçekleşen istila sonucu Arbenz hükümeti yıkıldı ve ülke 40 yıl sürecek bir iç savaşa sürüklendi. Gerçekleştirilen insanlık suçları nedeniyle eski Başkan Clinton özür diledi.

KÜBA: Küba’daki Fidel Castro yönetimleri de ABD’nin hedefindeydi. 1961’de fiili müdahaleye de kalkıştığı ABD’nin Küba’ya yönelik ambargo ve sabotajları yarım asırdan fazla sürdü. ABD’nin 1961 yılında Kübalı mültecilerden oluşturduğu bir çeteyle Castro yönetimi devirme girişimi de “Domuzlar Körfezi” fiyaskosu olarak tarihe geçti.

İŞGAL DE ETTİ

DÜNYA
Dik dur Maduro