Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kasım'da Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan kriz, bugün itibariyle son buluyor. Erdoğan, Rus lider Putin ile görüşmek için St. Petersburg'a gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilk yurt dışı ziyaretini Rusya'ya gerçekleştirmiş oldu. Batı'nın Türkiye'yi yalnız bıraktığı bu süreçte, iki liderin vereceği fotoğraf oldukça önemli. İki ülke arasında krizin başlamasına neden olan süreci ve sonrasını sizler için 4 önemli soruda derledik.
24 Kasım 2015 tarihinde, Türk hava sahasını ihlal eden Rus Sukhoi Su-24 savaş uçağı, Türkiye sınırındaki Yayladağı'nda düşürüldü.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Rus uçağının düşürülmesinin ardından, "Türk hava sahasını ihlal eden uçak, beş dakika içerisinde on defa uyarılmasına rağmen sınır ihlaline son vermeyince angajman kurallarıgereği iki Türk F-16 uçağı tarafından vuruldu" açıklamasını yaptı.
Uçak, Suriye Türkmen Ordusu'nun kontrolündeki Bayırbucak bölgesine düştü. Uçaktaki iki pilot paraşüt ile atlamasına rağmen, pilotlardan biri Suriye Türkmen Ordusu'na bağlı 10. Tümen tarafından ölü olarak geçirildi. Diğer pilot sağ olarak Lazkiye'deki Rus üssüne ulaştırıldı. NATO, elindeki verilerin Türkiye'nin Rus uçağını 10 kez uyardığını doğrular nitelikte olduğunu açıkladı.
Uçağın düşürülmesinin ardından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, "İlişkilerimiz ciddi şekilde etkilenecek" açıklaması, iki ülke arasındaki kötüleşmenin sinyallerini verdi. Bu açıklamayı, Türkiye'ye uygulanan ekonomik sınırlamalar ve yaptırımlar takip etti.
24 Kasım'da başlayan olumsuz hava, iki ülkenin Dışişleri Bakanları Lavrov ve Çavuşoğlu'nun 3 Aralık'ta yaptığı görüşmeye rağmen yumuşamadı. İlk olumlu sinyal krizden 6 ay sonra, Haziran ayında geldi. Kremlin, Ankara ile normalleşmek istediğini ancak şartları olduğunu açıkladı. İlk adımı Ankara'dan beklediğini söyleyen Rusya ile olumsuz hava böylece yavaş yavaş sonlanacağını gösterdi.
Ankara, Rusya ile gerilen ilişkileri yeniden canlandırmak için Haziran ayında üç kritik adım atıldı.
İlk adım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 Haziran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e Rusya Günü nedeniyle bir kutlama mesajı göndermesi oldu.
İkinci adım, Moskova'ya yeni Büyükelçi atanması oldu.
Üçüncü adım ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rus mevkidaşı Putin'e bir mektup gönderdi. Mektupta, düşürülen Rus uçağı için taziye mesajları iletildi.
Türkiye, 15 Temmuz'da FETÖ tarafından haince bir darbe girişimine maruz kaldı. Batı'nın ama'lı ve çekimser açıklamaları Türkiye'yi yalnız bırakırken, henüz normalleşmemişken, Rusya, Türkiye'nin yanında olduğunu açıkladı. Rus Devlet Başkanı Putin, darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak, "Anayasaya aykırı olan hiçbir şeyin yanında olmadıklarını" söyleyerek FETÖ'ye karşı, ABD'nin ve Batı'nın aksine net bir şekilde sergilemiş, Türkiye'nin yanında olduğu mesajını vermişti.
Erdoğan: Rusya'nın hızlı desteğinden memnunum
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ziyareti öncesi yaptığı açıklamalarda, Putin'in verdiği destekten duyduğu memnuniyeti belirtti. Erdoğan, Rus Tass haber ajansına verdiği röportajda "Putin'in darbe girişminde hızlı desteğinden memnunum" ifadelerini kullanmıştı.
Uçak krizinden sonra ilk defa bir araya gelecek olan iki liderin üzerinde duracağı önemli konular var. Ekonomi, turizm, Akkuyu ve Türk Akımı olmak üzere 4 ana başlıkta toplanan konuların detaylar şöyle:
Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaşın etkileri hem bölgesel hem de uluslararası ölçekte hissedildi. Türkiye, Esed rejiminin ülkeyi iç savaşa sürükleyen kanlı politikalarına karşı halktan yana tavır aldı. 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye ile Rusya'nın bu süreçteki Suriye politikaları da farklılaştı. Rusya sürecin başından itibaren Esed rejimini desteklerken, Türkiye muhalifleri desteklediğini açıkladı. Suriye sahasında yaşanan bu ayrılık kimi zaman iki ülke ilişkilerine de yansıdı. Süreç içerisinde izlediği politika ile Esed rejiminin ayakta kalmasını sağlayan en önemli aktörlerden biri olan Rusya, 2015 yılında “DAEŞ ile mücadele" adı altında Suriye'ye asker gönderdi. Rusya'nın bu adımı Suriye'de kartların yeniden el değiştirmesine neden olurken, Rusya'yı da Suriye krizinin çözümü konusunda en önemli aktör haline getirdi. ABD yönetiminin de Suriye krizinde net bir politikasının olmaması da Rusya'yı daha önemli hale getirdi. Türkiye ile Rusya 5 yıllık iç savaş boyunca Suriye konusunda farklı tarafları destekledi. İki ülkenin de bu süreçte öncelediği konulardan birisi ise Suriye krizinin iki ülke ilişkilerine yansımasının önüne geçmek oldu. Ancak uçak krizi bu durumun da rengini değiştirdi. Rusya'nın Halep ve diğer kentlerde gerçekleştirdiği hava saldırıları ve Esed rejimine desteği Türkiye tarafından eleştirildi. İki ülke Suriye konusunda karşı karşıya geldi.
Bugünkü görüşmedeki en önemli konulardan birisi Suriye krizi olacak. Türkiye, Rusya'nın oynayabileceği rolün farkında ve iki tarafta Suriye konusunda farklılaşan pozisyonlarını koruyor. Ancak Suriye iç savaşının uzaması iki ülke çıkarlarına da aykırı. ABD ve Batının Suriye krizini DAEŞ'e endekslemesi de Türkiye'yi rahatsız eden konulardan biri. Rusya ise son yaşananlardan sonra Türkiye ile ilişkilerin öneminin farkında ve bu durum iki ülkeyi Suriye krizi konusunda yeni bir yol haritası hazırlamaya sevk edebilir. Suriye konusunda birlikte hareket etmek oldukça zor görünmesine rağmen, Türkiye ve Rusya krizin derinleşmesinin ortaya çıkardığı tabloyu iyi okumaları gerektiğinin farkında.