Türkiye, yakın tarihimizde benzerine pek rastlanmayan bir yerel seçime gidiyor bugün.
Altı üstü bir yerel seçim bu; ama her şeyi yerinden edebilecek bir yerel seçim.
Soru şu haklı olarak: Hem yerel seçime gidiyoruz hem de her şeyi yerinden edebilecek bir seçim olabilir bu yerel seçim, diyoruz. Burada bir çelişki yok mu?
Soru, ilk bakışta doğru ve haklı bir soruymuş gibi gözüküyor ama burasının Türkiye olduğunu, bu toplumun iradesinin Ali-Cengiz oyunlarıyla ipotek altına alındığını hatırladığımız zaman ülkedeki her karar ânının kritik gelişmelere gebe olduğu gerçeğini aslâ gözardı edemeyeceğimizi bilmemiz gerektiğini hatırlıyoruz.
Evet, yerel seçimlere gidiyoruz ama her şeyi yerinden edecek gelişmelere karşı her ân hazırlıklı olmamız gerektiğini de çok iyi biliyoruz.
Kampanyalar sırasında bu söylediklerimi doğrulayacak çok kritik hatta ürpertici gelişmeler yaşandı.
Meselâ, bu seçimlerin “intikam” seçimleri olduğu söylendi sık sık bazı muhalefet temsilcileri tarafından!
Neyin intikamı’ydı bu? Yerel seçim değil miydi bu seçimler? İntikam da ne demek oluyor şimdi?
Üstelik bu seçimlerin intikam seçimleri olduğu ülkenin en deneyimli siyasetçileri tarafından dillendirildi.
Nasıl bir deneyimdir bu böyle?
Deneyimli siyasetçilerden, daha sakin, daha toparlayıcı, daha bilgece açıklamalar yapmalarını bekleriz, normalde, değil mi? Ama normalde, elbette.
Ne ki, bu ülke, yakın tarihi hem anomaliler hem de anormallikler tarihi olan bir ülke.
Bu yerel seçimlerin intikam seçimleri olduğunu söyleyen sözümona deneyimli siyasetçi, Adnan Menderes’le yola çıkan, milletin iradesinin iç ve dış güç odakları tarafından nasıl ipotek altına alındığına tanık olan bir siyasetçi.
Ama 15 Temmuz işgal girişimiyle toplumun iradesinin nasıl ipotek altına alınmak istendiğini hep birlikte yaşamımıza rağmen bu deneyimli siyasetçinin adeta hafıza yetimi yaşarcasına Menderes’in bile kemiklerini sızlatacak bir “intikam” açıklaması yapmaktan çekinmemesi, bu ülkede iplerin bu ülkenin hâs çocuklarının eline geçebilmesi için daha çook mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor bize, bir kez daha!
İntikam söylemleri her yerde, her fırsatta ve sıkça dillendirildi açık veya örtük şekillerde bu kampanyalar sırasında da. Özellikle de HDP’nin bazı temsilcileri ve yöneticileri tarafından!
Bu seçimlerin basit bir yerel seçim olmadığını gösteren belki de en önemli sorun, AK Parti’nin büyük şehirleri kaybetmesi ya da toplam oy oranında düşüş gözlenmesi durumunda AK Parti iktidarının meşruiyetinin tartışmaya açılacağı dillendirildi muhalefet partileri tarafından!
Bu tehlikeli işte!
Başkanlık sistemi, hem ülkedeki karar mekanizmalarının daha hızlı ve verimli çalışması açısından hem de bunun sonucu olarak Türkiye’nin hızlı büyümesi ve güçlenmesi açısından hayatî bir dönüşüm oldu.
Bu üç oligarşik mekanizmayla toplumun iradesi ipotek altına alındı parlamenter sisteme geçtiğimiz 70 yıl boyunca.
Başkanlık sistemine geçince bu oligarşik sistem büyük darbe yedi. O yüzden eski sistemin savunucuları, bugünkü seçimler yerel seçimler olmasına rağmen “intikam”dan veya “meşruiyet sorunu”nun patlak vereceğinden sözedebiliyorlar!
Yine Somali’den Mogadişu’ya, Açe’den Patani’ye, Başkanlardan Kafkaslar’a kadar dünyanın dört bir tarafında Türkiye’yi son kale olarak görüp, son kalenin düşmemesi için dua eden mazlumların umutlarının sönmemesi için basiretle ve ferasetle hareket etmek boynumuzun borcudur.
Seçimler, ülkemize hayırlı olsun; hayırlar, güzellikler getirsin.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.