Sancaktepe Belediyesi, bu yıl 8. kitap fuarını düzenledi. Bendeniz ilk defa katıldım fuara. Fuardan bir konferans verdim pürdikkat dinlenen ve güzel sorularla zenginleşen, derinleşen.
Konferans için ayrılan büyükçe çadıra girdiğimde salon dolmuştu.
Beni bu kadar sevindiren çok nadir fuarlara katıldım. Salonun yarısı ellerinde defter, kalemlerle öğrenci arkadaşlar tarafından işgal edilmişti.
Biz hocalar, talebe gibi talebe arayan hocalar bu tür manzaraları görünce kendimizden geçer, şükrederiz Rabbimize.
Konferansta dört nala koştum ben de tabir caizse... Süre uzatıldı. Durmadım, koşuya devam ettim ama rahatsızlığım nedeniyle konulmakta zorlanmaya başlayınca durdum, toparladım, soruları aldım ve güzel bir konferansı daha böylece sonlandırdım.
Fuarın gerek mekân gerekse yayınevi açısından genişletilmeye, zenginleştirilmeye ihtiyacı var. Türkiye’de yayıncılıkta öncü olan yayınevleri bu tür fuarlarda mutlaka olmalı.
Halkımızın fuara ilgisinin yoğun olduğunu gördüm; kitaba değilse de fuara ilgi iyiydi. Önümüzdeki yıllarda fuar çeşitlenir ve zenginleşirse kitaba ilgide katlanan bir artış gözlenecektir.
Fuarı düzenleyen kardeşlerimi tebrik ediyor, heyecanlarının ve gayretlerinin aratarak sürmesini diliyorum.
Fuardan topladığım kitaplara gelince...
Fuarda bir iki yayınevinin standına ancak uğraşabildim: Çizgi Kitabevi Yayınları, Cağaloğlu Yayınları ve Üsküdar Yayınları.
Çizgi standında her zaman Ali Yılmaz kardeşimle eşi Aliye Özkul Hanım vardı, kendi kitaplarıyla.
Çizgi, yeldeğirmenlerine karşı savaşan bir yayınevi. Sadece fikre, niteliğe ve sürekliliğe önem veren güzel yayınevlerine en biri ülkemizin. Bir Çizgi Kitaplığı var artık: 900 küsur kitaba ulaşılması bunun göstergesi.
Çizgi’nin en önemli yayını, Osmanlı Felsefesi Kitaplığı. Osmanlı felsefesinin son dönem metinlerini Arap harfleriyle, olduğu gibi latinize ederek ve bir de sadeleştirerek üç nüshayı bir arada yayımlıyorlar! Kültürün bu kadar hiçleştiği, popüler kültüre indirgendiği bir ortamda böyle bir yayıncılık tam anlamıyla devrimdir ve her tür takdirin üzerindedir.
Osmanlı Felsefe Kitaplığının bütün kitaplarını alın derim.
Hem Osmanlıcanız gelişsin hem de Meşrûtiyet dönemine ait bu kitapların aslında nasıl çaplı bir entelektüel hayat olduğunu görün ve neyi yitirdiğimize hayıflanmak yerine dizini bükün, Çizgi’nin kitaplarını okumaya başlayın.
Çizgi’nin dişer kitaplarına geçmeden, iki önemli dergisinden sözetmek isterim.
Özne, kitap boyutlarında yayımlanan bir felsefe dergisi. 40. Kitaba geldi. Aristoteles, Heidegger, Hegel, Marx, Kierkekaard, Hegel gibi düşünürler için hazırlanan Özne’lerin hepsini edinin. Çizgi’den İslâm düşüncesinin kurucu düşünürleri için de özel sayılar yayımlamalarını beklediğimizi hatırlatmak isterim burada.
Özne’nin konu eksenli sayıları da var: Tarihe Felsefeyle Bakmak, Medeniyet Tasavvurları, Türkiye’de Felsfenin Yüzyılı, Sinema ve Felsefe gibi başlıklarla hazırlanan özel sayıları da kaçırmayın kesinlikle.
Çizgi’nin ikinci dergisi, Türkiye’nin en özgün sosyoloji dergisi Sosyoloji Divanı. Derginin son iki sayısı, Dünyanın Sosyolojileri ve Kuşaklar Sosyolojisi başlıklı özel sayılar olarak yayımlanmış. Derginin önceki sayılarını daha önce tanıttığım için burada sadece şu kadarını söylemekle yetiniyorum: Sosyoloji Divanı, bu topraklara özgü bir sosyal teori geliştiremeye çalışan ve bu tür bir sosyal teorinin imkânlarını keşfetme kaygısı güden özgün bir dergi. Bütün sayılarını mutlaka edinin, diyorum.
Güngör Karauğuz’un Hitit medeniyetinin siyasî anlaşma metinlerini, mitolojisini, kültürünü araştıran kitapları en özgün kitapları Çizgi’nin. Bu ülkede Hitit romantizmi yapanlar, hiç bir Hitit metni okumadan hâtiçten gazel okudular. Şimdi önümüzde metinler var artık.
Kubilay Aktulum’un Sinema ve Metinlerarasılık, Müzik ve Metinlerarasılık başlıklı kitapları da alanında öncü metinler olarak görülmeyi hak eden emek mahsulü çalışmalar.
Son olarak Nicholas Tate’in Eflatun’dan Aristo’ya, Kant’tan Nietzsche’ye kadar belli başlı düşünürlerin eğitim felsefelerini işleyen Ne İçin Eğitim başlıklı nefis bir kitabı hararetle tavsiye ederek yazıyı noktalayayım. Bir notum var bu kitapla ilgili: Çevirmen, “üniversite hocası”nı “öğretmen” diye çevirmiş! Yok böyle bir şey! Üniversitede öğretmen yok, hoca vardır, lütfen yahu. Komikleşmeyelim.
Yerim bitti.
Bugün fuarın son günü. Çizgi, Tolstoy’un bütün kitaplarını yayımlayarak güzel bir yayıncılık başarısına imza atan Cağaloğlu Yayınları standına ve Ataullah İskenderî’nin nefis klasik metinlerini, hikmetlerini yayımlayan Üsküdar Yayınları standına mutlaka uğrayın, diyorum.
Vesselam.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.