Rand Şirketi’nin yapıp ettiklerine biraz farklı bir açıdan, klişe ifadeyle, ezber bozucu bir perspektifle dikkatinizi çekmek istiyorum bu yazıda.
Karşımızda, sözümona bir “think tank” yani “düşünce kuruluşu” var! Ama istihbarat şebekeleriyle koordineli çalışan, cinayet şebekelerine malzeme sunan ruhsuz bir suç ortağı bu. Emperyalist devletlerin cinayet şebekelerine nerede, nasıl cinayet işleyebileceklerini gösteren bir suç ortağı! CIA’in güvenlik raporlarının kaynağını oluşturan Amerikan National Agency (Amerikan Güvenlik Ajansı) denen kurumun yan kuruluşu gibi çalışan bir “şebeke”!
Rand Şirketi sadece Türkiye’yle, İslâm dünyasıyla ilgili raporlar hazırlamıyor. ABD’nin bütün askerî ve güvenlik sorunlarıyla ilgili raporlar hazırlıyor. Memleketine hizmet ediyor, diye düşünebilirsiniz ilk bakışta.
Ama bir taraftan ABD’nin demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğünün hem hâkim olduğu hem de bunları temsil eden ve dünyaya hâkim kılmaya çalışan bir ülke olduğu imajı üretiliyor.
Öte yandan da, dünya coğrafyasını alın elinize ve kan dökmediği ülke veya devirmediği lider, darbe yapmadığı coğrafya, cinayet şebekeleriyle, uzaktan kumada ettiği, maşa olarak kullandığı terör örgütleriyle işlemediği cinayet yok gibi.
Bu bağlamda, iki Amerika var: Birincisi, özgürlüklerin, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu -söylenen- özgürlükler ülkesi bir Amerika. Hem gerçek hem de imaj boyutları olan bir Amerika bu!
İkinci Amerika ise, darbelerin, cinayetlerin, işgallerin altına imza atan şer-şeytan Amerika!
Bu iki Amerika’nın üretilmesinde de, pazarlanmasında da bu think tank örgütlerinin küçümsenmeyecek bir rolü var.
Burada bu think tank örgütlerinin bilgi üretme biçimleri ve bu bilgiyi kullanıma sunma biçimleri konusunda bazı felsefî tespitlerde bulunmak istiyorum. Think tank kuruluşlarının bilgi üretme, bilgiyi kullanıma sokma biçimlerine yakından baktığımızda bilginin mahiyetine ve fonksiyonuna ilişkin bir sapmayla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz: Onlarca üniversitenin ancak elde edebileceği bilgileri bu bir şirket tek başına elde edebiliyor. Bunda bir sorun yok, ilk bakışta.
Ama biraz yakından bakıldığında, asıl üzerinde durulması ve akademik bakımdan tartışılması gereken mesele bu değil, elbette.
Şu: Bu bilgilerin insanlığın geleceği açısından son derece iğrenç ve kötücül amaçlarla işleniyor, üretiliyor ve kullanılıyor olması! Emperyalistlere nerede, nasıl cinayet işleyebileceklerimi gösteren, işlenecek cinayetleri meşrulaştıran, aklı, düşünceyi, akademiyi emperyalizmin iğrenç emellerine hizmet etmek için tepe tepe kullanan bir “örgüt” türü var karşımızda. Entelektüel terör bu!
Paradoksun büyüklüğüne bakar mısınız: İslâm’ı terörle özdeşleştiren, mazlum İslâm dünyasını terörizm yatağı olarak sunan, dolayısıyla emperyalistleri mazlumların üzerine salan militanca raporlara imza atan şebekeler bunlar!
Asıl terör, asıl ürpertici terör, işte bu entelektüel terördür!
O yüzden Rand şirketinin yaptığı iş, nihayetinde, fikrin fahişeliği!
Bilgi, tam anlamıyla pornografik bir malzemeye dönüştürülüyor, pornografik yöntemlerle kullanılıyor!
Bilgi, bizi zenginleştiriyorsa, dünyayı, eşyayı, hakikati keşfetmemize katkıda bulunuyorsa bilgidir, anlamlı ve değerlidir.
Burada, bu Rand Şebekesi ve benzeri istihbarat amaçlı, operasyonel amaçlarla kullanılacak bilgiler, tam anlamıyla algı oluşturmaya, ayartmaya, beyin yıkamaya ve kitleleri devletlerin politikaları veya stratejileri doğrultusunda yönlendirmeye yarıyor, bu tür operasyonel amaçlarla kullanılıyor.
Bilginin pornografik bir silaha dönüşmesi, aklın, zihnin, düşüncenin değil, algı imparatorluğunun dünyaya hükmetmesi demek!
Post truth çağı’nın çölüne hoş geldiniz, öyleyse!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.