Geçen hafta KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Seçimler ikinci tura kaldı, bu pazar, Kıbrıslılar KKTC tarihinin en kritik kararına imza atacaklar: KKTC, ya Türkiye’ye bağlılığını ilan edecek ya da Türkiye’yle köprüleri atacak!
İkinci seçeceğin daha güçlü olduğu anlaşılıyor, ne yazık ki: KKTC topraklarının bir kısmının Rumlar’a verilmesini isteyen ve oyların % 29,60’ını alan şimdiki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile % 22 civarında oy alan ve Rumlar’la federasyonu savunan CTP başkanı Tufan Erhürman ittifak yapacaklar. Erhürman, ikinci turda Akıncı’yı destekleyeceğini açıkladı.
Bu durumda Akıncı’nın seçimi kazanması kesin gibi. Türkiye âcil önlem almazsa, Kıbrıs elimizden gidebilir.
Türkiye Cumhuriyeti olarak on yıllarca hem Türkiye’nin hem de Kıbrıs’ın geleceğini tehlikeye sokacak basiretsiz, köksüz, soluksuz Kıbrıs politikaları izlendiğimizin farkında mıyız acaba?
Öyle anlaşılıyor ki, gelecek on yılların alacağı şekil, Kıbrıs’tan ve etrafından belirlenecek!
Ama Kıbrıs’ta yaşanan gelişmelerin, Kıbrıs’ın “elimizden bütünüyle çıkmasıyla sonuçlanacak” hâdiseleri adım adım döşediğinin farkında mıyız acaba?
Kıbrıs elimizden gidiyor, efendiler, görelim artık!
Yaklaşık iki yıldır UniteCyprusNow (Kıbrıs Derhal Bileşsin!) isimli bir oluşum, özelde KKTC’nın, genelde Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye sokacak işlere imza atıyor.
25 Ocak 2018 tarihli Kıbrıs Postası gazetesinde, bu oluşumla ilgili bir haber yer aldı. Uzun bir alıntı yapacağım burada; her satırını ürpererek okuyacağınız bir alıntı:
“Unite Cyprus Now Grubu, tüm Kıbrıslılara, Cumartesi günü saat 11.00’de Ledra/Lokmacı ara bölgede kendilerine katılarak, köktencilik ve bölünmüşlüğe karşı seslerini yükseltme çağrısı yaptı.
Grubun yaptığı yazılı açıklamada, köktenciliğin en üzücü tezahürlerinden birinin dün yaşandığı belirtildi. Afrika gazetesine saldırıp, zarar verdiği ve gazetecilere linç girişiminde bulunan organize bir grubun, Meclis damına çıkarak Osmanlı İmparatorluğunu oluşturan boylardan birine ait bir bayrak açtığına dikkat çekildi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın sözlü saldırıya uğradığı, CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın da yeminini ederken hem sözlü, hem de fiziksel saldırıya uğradığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
‘Dün yaşananlar bölünmüşlüğün sonuçlarıdır. Bölünmüşlüğün devamı halinde Yeşil Hat giderek Türkiye ile bir sınıra dönüşecek, Türkiye’nin Kıbrıs’taki etkisi giderek daha da artacak, Adaya nüfus akışı kontrolsüz bir şekilde devam edecek ve Türkiye’deki koşullar ve gerginlikler Adaya yansıyacaktır.
Köktencilik her iki toplumda da artacak ve yeni nesiller için hukukun üstünlüğü, demokrasi, hoşgörü, insan hakları ve barışçıl bir arada yaşam temelinde ortak, istikrarlı, güvenli, müreffeh bir gelecek kurma şansımız tehlikeye atılacaktır.
Sadece federal bir çözüm Kıbrıs’ı gerçek anlamda güvenli ve bağımsız yapacak ve adamızda hukukun üstünlüğünün gözetilmesini sağlayacaktır. Savaşlar, çatışmalar ve terörizmle çevrili bölgemizde, statükonun güvenli ve sürdürülebilir olduğu varsayımı tehlikeli bir yanılgıdır.’”
Bu haberi, habere yansıyan açıklamayı ürpererek okudum.
Kıbrıs’ta Türkiye’nin Kıbrıs’tan çekilmesini isteyen Türkler var! Ve KKTC topraklarının bir kısmını Rumlar’a verelim, diyen bir Cumhurbaşkanı var!
İnanılır gibi değil gerçekten!
Kıbrıs’ı bizim elimizde tutacak yegâne güç, ortak medeniyet, kültür ve tarih bilincidir. Bu ortak medeniyet, kültür ve tarih bilinci olmazsa, Kıbrıs’a bütünüyle biz hakim olsak bile, Kıbrıs, er ya da geç bizim elimizden çıkar.
Şu an öyle durumdayız. Kıbrıs’ta askerî olarak varız ama kültürel olarak yokuz. Kıbrıs’ı kültürel olarak kaybettiğimizi bilelim.
O yüzden Kıbrıs’ı kültürel olarak yeniden kazanmak, bunun için ortak medeniyet, kültür ve tarih bilinci oluşturmak ve KKTC’deki kardeşlerimizin ekonomik ve sosyal refah düzeyini Rumlar’ın üzerine çıkarmak zorundayız.
O yüzden kültürel olarak kaybettiğimiz Kıbrıs’ın, emperyalistlerin oldu birileriyle elimizden çıkabileceği, KKTC’deki insanların da buna karşı çıkmayacakları hatta bunu talep etmeye başlayacakları anlaşılıyor.
Kıbrıs Postası gazetesinde yayımlanan haberi şimdi bir de bu gözle okuyabilirsiniz.
Sözün özü: Önce, Türkiye’nin Kıbrıs’tan uzaklaşması sağlanacak. Ki, bunu biz kendi ellerimizle yaptık zaten: Kıbrıs, kültürel olarak bize değil, Rumlar’a daha yakın. Türkiye’nin kültürel olarak Kıbrıs’ta olduğunu söyleyen birileri varsa, “geçmiş olsun!” dileklerimi iletirim kendilerine acı acı!
İkinci olarak, emperyalistler, gelecek 50 yıllık, 100 yıllık stratejilerini Kıbrıs üzerinden şekillendirecekler! Bizi Kıbrıs’tan vuracaklar!
Kıbrıs, kültürel olarak elimizden gidiyor!
Yarın fiilen elimizden gitmesini istemiyorsak -bu Türkiye’nin parçalanmasıyla sonuçlanır Allah korusun- gereken önlemleri gecikmeden, âcilen almak zorundayız.
Vesselâm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.