Bir ülkedeki ya da medeniyet coğrafyasındaki fiilî ve zihnî yıkımları, sadecedış faktörlerle açıklamak, entelektüel zaafa ve yetersizliğe işaret eder.Öte yandan, modern tarihin, Batılı emperyalist aktörlerin, dünyanın bütün medeniyetlerinin kökünü kazıyan, hiçbirine hayat hakkı tanımayan çok yönlü ve kapsamlı bir saldırı ürettikleri vahşî bir sömürgecilik tarihi olduğu yakıcı gerçeğini görmemek ve bütün bu saldırı biçimlerinin yol açtığı yıkımı yoksaymak ise entelektüel sefaleti ve ruhsuzluğu gözler
Bir ülkedeki ya da medeniyet coğrafyasındaki fiilî ve zihnî yıkımları, sadece
dış faktörlerle açıklamak, entelektüel zaafa ve yetersizliğe işaret eder.
Öte yandan, modern tarihin, Batılı emperyalist aktörlerin, dünyanın bütün medeniyetlerinin kökünü kazıyan, hiçbirine hayat hakkı tanımayan çok yönlü ve kapsamlı bir saldırı ürettikleri vahşî bir sömürgecilik tarihi olduğu yakıcı gerçeğini görmemek ve bütün b
u saldırı biçimlerinin yol açtığı yıkımı yoksaymak ise entelektüel sefaleti ve ruhsuzluğu gözler önüne serer.
İNGİLİZLERLE YAHUDİLER ARASINDA KAPANA KISTIRILMAK!
Son 70 yıldır İsrail zulmü kan kusturdu Filistin’deki Müslümanlara. Sadece Filistin’deki Müslümanlara değil elbette. Lübnan ve Suriye’deki Müslümanlara da.
Halkların yanısıra ülkelere de çok büyük zulüm yaptı işgalci emperyalist İsrail. Suudi Arabistan ve Mısır, sürekli karıştırdığı, iki önemli Arap ülkesi.
Körfez ülkeleri de hakeza!
İsrail›in kapanına kıstırılmış durumda neredeyse bütün Arabistan Yarımadası.
özellikle de Arap dünyası,
Osmanlı’nın durdurulmasından bu yana
İsrail›deki ve Amerika’yı kontrol eden, silikon vadisinden Hollywood›a, ekonomisinden medyasına, Pentagon’undan silah endüstrisine kadar ABD›nin her şeyine hâkim olan Yahudilerle, iki asırdır Yahudilerle birlikte İslâm dünyasının kaderini şekillendiren İngilizlerin kölesi.
Bir taraftan
, öte yandan İ
ngilizler örtük bir şekilde İslâm dünyasının kaderine hükmediyor iki asırdır.
İki yüzyılın ilk yüzyılını İngilizler şekillendirdiler hem siyasî hem de teolojik olarak: müslüman toplumların İslâm anlayışını bozacak akîdevî ve fıkhî akımlar icat ederek. Bugünkü hâricî mantığının ve kukla olarak kullandıkları terör örgütlerinin tohumlarını İngilizler ektiler hem Osmanlı coğrafyasında hem de Müslüman Hint coğrafyasında. Vehhâbîlik başta olmakta üzere,
Ehl-i Sünnet Omurga’nın temsilcisi Osmanlı’yı, Müslüman Hint coğrafyasını ve Arap dünyasını paramparça edecek teopolitik stratejileri İngilizler geliştirdiler.
Şu an yaklaşık 70 yıldır da Yahudiler devam ettiriyorlar başka yöntemlerle de olsa.
İngilizler önce teopolitik stratejilerle Ehl-i Sünnet omurga’yı çökerttiler Osmanlı›yı, Müslüman Hindistan›ı paramparça ederek…
Sonra Yahudiler, fiilen ve siyaseten kontrol ettiler, paçavraya çevirdiler bütün Arap dünyasını. Şimdi parmaklarında oynatıyorlar Arapları son bir asırdır!
İnanılır gibi değil: İttihad-ı İslâm’ın yegane teminatı olan hilâfetin çökertilmesiyle Müslümanları hem başsız hem de gövdesiz bıraktılar.
Amerika’yı kontrol eden
Yahudiler’in işgal etmediği, askerî yığınak yapmadığı Arap ülkesi yok.
Öte yandan
İngiltere’nin bürokrasini, devlet aygınıtını, elitokrasisini ve oligarşisini kontrol ermediği Arap ülkesi de yok.
İslâm dünyası iki asırdır İngilizlerle Yahudilerin kölesi, özetle söylemek gerekirse…
TEOPOLİTİK STRATEJİLERİN ZAFERİ: FİÎLÎ İŞGALDEN
Şunu diyorum özetle: İslâm dünyası
önce fiilen işgal edildi, sonra da zihnen köleleştiriliyor geliştirilen teopolitik stratejilerle:
Arap yarımadasında icat edilen
, Müslüman Hindistan’da zuhûr ettirilen
Kadıyanîlik ve Kur’âniyyûn
hareketlerinin hedefi, fiilen paramparça edilen İslâm dünyasının zihnen de iğdiş edilmesi, İslâm’ın kurucu kaynaklarıyla ilişkilerinin bozulması, böylelikle İslâm’ı protestanlaştıracak, hayattan uzaklaştıracak, bireysel bir inanç meselesine indirgeyerek sadece “afyon işlevi” görecek peygambersiz, deist bir İslâm algısının köksalmasının sağlanması…
İslâm dünyasının
fiilen dolayısıyla dışarıdan sömürgeleştirilmesi ve parçalanması,
kaynaklarının yağmanlanması süreci tamamlandı bu iki yüzyılın ilk yüzyılında.
Bu iki yüzyılın son yüzyılında ise
dolayısıyla
içeriden sömürgeleştirilmesi
, Müslümanların İslâm’ın kurucu kaynaklarıyla imajinatif ilişkiler kurmalarını önleyecek
epistemik köleleştir/il/me
süreci hız kazandı.
Bu iki sömürgecilik biçimi sadece İslâm dünyasında değil, bütün dünya coğrafyasında da uygulandı, uygulanıyor.
Sonuç, insanlık adına, insanlığın geleceği adına ürpertici gerçekten.
Bütün dinlerin fosilleştirilmesi, medeniyetlerin yaşama, varolma zeminlerinin fiilen ve zihnen yok edilmesi, insanlığa ve hakikate yapılan büyük bir saldırıdır.
Sadece İslâm’ın dönüştürülememesi, müslüman toplumların aydınlarının kendi kurucu kaynaklarıyla irtibat kurma imkânlarının yok edilememesi, İslâ m’ın kaynaklarının sunduğu direnç noktalarının muhkem ve dirençli olduğunu gösteriyor.
Çin›de ezan ve kametin değiştirilmesi felâketinden yola çıkarak Çin›de ve Hindistan›da Müslümanlara yapılan zulmü yazmak için oturdum masaya. Ama
Çin ve Hint zulmüne ancak gelebildik. Dünyanın alacağı şekli belirleyecek temel sorunlardan biri olan bu yakıcı sorunu yarınki yazıda mercek alına alacağım.
#Filistin
#Yahudi
#sömürge
#İsrail
#Suudi Arabistan