Yeni Şafak·Yusuf Kaplan - Terör’izm üzerine düşünceler-3: Medya terörüSavaş yöntemi olarak terör, çağımıza damgasını vuranvekâletsavaşlarınıntemel yöntemi. Savaş’ın yerini terör’ün, aktörlerin yerini de figüranların alması, alçaklığın nasıl tavan yaptığını, çağımıza adını verdiğini göstermesi bakımından dehşet vericidir.Terörü sadece terör üzerinde kafa yorarak anlamak da, çözebilmek de zordur. Medya terörü, terörden daha etkili ve dehşetengiz bir terör yöntemidir. ÇünküMedya terörü, daha sinsice
Savaş yöntemi olarak terör
, çağımıza damgasını vuran
temel yöntemi. Savaş’ın yerini terör’ün, aktörlerin yerini de figüranların alması, alçaklığın nasıl tavan yaptığını, çağımıza adını verdiğini göstermesi bakımından dehşet vericidir.
Terörü sadece terör üzerinde kafa yorarak anlamak da, çözebilmek de zordur. Medya terörü, terörden daha etkili ve dehşetengiz bir terör yöntemidir. Çünkü
Medya terörü, daha sinsice ve daha alçakça bir savaş biçimidir.
Terör’ü konuşup da medya terörünü konuşmamak terörün hayatımıza nasıl derinlemesine sızdığını, sindiğini ve hatta yön verdiğini göstermesi bakımından ürperticidir.
TERÖR AYGITI OLARAK MEDYA
Dünkü yazımda şunu söylemiştim:
Terör vahşettir, hedefi dehşettir
, dehşet oluşturmaktır.
İşte tam burada
girer devreye. Terörün hedefini yerine getiren şey medyadır, medya terörüdür.
Hatta bir adım daha ileri giderek şunu söyleme cesareti bulacağım kendimde: Medya olmasa, terör de olmaz. Medya olmasa terör bu kadar etkili olamaz.
Terör varlığını da, meşrûiyetini de medyalara borçludur.
kavramını iki anlamda kullanıyorum: Birincisi, terörün medyasının medya terörü. İkincisi de medyanın bilerek veya çoğunlukla da bilmeyerek medyayı terörün medyayı hedeflediği dehşet’i oluşturacak üstelik de terörü meşrulaştıracak şekilde kullanması.
Medya bizatihî ürettiği imajlarla, medyada terörü haber yaparak, terörün hem gümdem olmasını, gündemi işgal etmesini sağlıyor hem de böyle böyle kanıksatarak terörü meşrulaştırıyor.
ONTOLOJİK TERÖRDEN MEDYA TERÖRÜNE…
Batılılar, her ne kadar insanı tanrı konumuna yerleştirerek ontolojik terörün yapıtaşlarını döşemiş olsalar da,
Batılıların gözünde başka kültürlerin, medeniyetlerin insanlarının hiçbir değeri yok.
Ta Greklerden itibaren
başka kültürlerin insanını “barbar”
olarak gördüler: Sadece Greklerle sınırlı değil bu ötekini aşağılayıcı ya da yoksayıcı tavır. Romalılar da, Avrupalılar da, Amerikalılar da kendileri dışındakileri barbar, düşük olarak görmekten geri durmadılar.
Bir taraftan kendi dışındaki kültürlerin insanlarını barbar olarak göreceksiniz; öte taraftan da insan haklarının, evrensel değerlerin, hukukun üstünlüğü fikrinin şampiyonluğunu yapacaksınız: Buradaki paradoks oldukça yakıcı ve yıkıcı!
Bir
icat eden, üstelik de bu öteki›ye olumsuz özellikler yükleyen ve bu kötü öteki üzerinden kendisini vareden bir Batı tecrübesi var karşımızda.
Batı dışındaki dünyaların insanlarını böcek olarak görür Batılılar.
Uzunca bir süre Batı’da yaşamış biri olarak söylüyorum bunları.
bu gerçeği ne kadar sarih ve etkili bir dille anlatmıştı bize bir Boşnak çocuğa hitap ederek:
“Bak evladım! Batılılar hiçbir zaman uygar olmamıştır. Batılılar bütün bu zenginlik ve refahı, mazlumları sömürerek ve gözyaşlarını dökerek elde etmiştir.”
MEDYA ÇAĞINDA İLETİŞİM EN BÜYÜK SORUN
Çağımız medya çağı ama iletişimin buharlaştığı bir çağ bizimkisi. Dahası, medya çağında en büyük sorun, iletişim sorunu!
Çok büyük bir paradoks var burada: İletişim aracı olarak geliştirilen
medyalar, gelinen noktada iletişimi öldüren araçlara dönüşmüş durumda!
Bunun temel nedeni şu:
Medya, iletişim kurma aracı değil, hegemonya kurma ve kurulan hegemonyayı meşrûlaştırma aracıdır.
İstanbul’da İstiklal caddesinde gerçekleştirilen terör eyleminin Amerikan medyasında veriliş biçimi,
Amerikalıların özgürlükten anladıkları şeyin sadece kendi çıkarlarına hizmet
edecek bir malzemeden başka bir şey olmadığı gerçeğini ortaya çıkardı.
New York Times gazetesi, masum sivillerin katledildiği bir terör hadisesinin vahşetini ve dehşetini vermek yerine, terör saldırısı haberini, İstanbul’un güvenli bir şehir olmadığı şeklinde turizm haberine dönüştürerek vermesi, Amerikalıların ne kadar ruhsuz ve alçak olduklarını gözler önüne sermeye yetiyor.
Batı medyasında hep aynı mantıkla, alçakça verildi İstanbul’daki terör saldırısı.
Paris’te, New York’ta, Londra’da yaşanan terör saldırılarında dünyayı ayağa kaldıran Batı medyasının İstanbul’daki terör saldırısına karşı kör, sağır ve duyarsız kalması, insan hakları şampiyonluğu yapmaktan çekinmeyen Batılıların ne kadar alçak olduklarını göstermesi bakımından oldukça manidardır.