Ramazan boyunca, her gün bir başka şehrimizde iftar yaptık.
MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) iftarları ses getirdi, takdir topladı, çokça konuşuldu her yerde.
Bir okul, iftarları nasıl bayram gelmeden bayramlara dönüştürebilir, kardeşlik bağlarını muhkem bir şekilde pekiştirebilir, dalga dalga ruh yeşertebilir, kardeşlik ruhu ve tohumu edebilir, bu Ramazan’da bütün Türkiye bunu nezih ve sade MTO iftarlarıyla gördü, hamdolsun.
Her gün, her iftar bir başka güzeldi. Her gün, her iftar taze bir bahar muştusu gibiydi… Taze bir haber… Yeni, yenileyici, diriltici bir ruh... Sadece İslâm’ın kazandırabileceği nefis bir kardeşlik ruhu ve ufku.
81 vilayette iftar yapmak olmayacak işti, matematik olarak, mantık olarak olmayacak bir şey.
O yüzden her şehre gidemediğim için üzüldüm. Ne yapabilirim, diye düşünmeye başladım. Ve buldum sonunda formülü Rabbimin lütfuyla:
Ramazan’dan sonra, bütün şehirlerdeki MTO buluşmalarımızı Pazartesi ve Perşembe günleri yapma fikri oluştu zihnimde!
Çok güzel bir fikirdi bu! Çok beğenildi, takdir edildi, ne dualar edildi!
Bundan böyle MTO şehir buluşmalarımızı mümkün olduğu kadar Pazartesi ve Perşembeleri yapmaya karar verdik. Böylelikle,
hem Ramazan’da iftar yapamadığımız kardeşlerimizle iftar yapmış olacaktık; hem Ramazan’ın ulvî havasını bütün bir yıla yayacaktık; hem de neredeyse unutulayazan güzel bir sünneti ihya edecektik!
Sosyal medyadan şehir iftarlarımızı teker teker haber verirken, bu arada bir telefon geldi
Kayseri Melikgazi Belediye Başkanımız Mustafa Palancıoğlu’ndan: “Bir MTO iftarını da Kayseri’de yapalım, Hocam”
diyordu değerli Başkanımız.
“Tabii ki”, dedim. “Seve seve.”
Kayseri iftarımız çok nezih ortamda geçti. Bendeniz yolda açtım orucumu uçaktan inince değerli Fevzi Konaç ve Harun Akgöz kardeşimle. Hafif bir şeyler atıştırdım her zaman olduğu gibi. Sonra Başkan’la odasında Amerika’daki günlerini konuştuk, çok güzel anekdotlar aktardı değerli Başkanımız Batılıların İslâm ilgilerine ve bizim bu konuda neler yapabileceklerimize dair.
Ardından konferansa, talebe buluşmamıza geçtik. Kayseri, her zaman olduğu gibi, ruh doluydu. Kayserililer her zaman bu tür çalışmalara öncülük etmişlerdir.
Rahmetli üstad da Büyük Doğu konferanslarını Kayseri’den başlatmıştı,
Kayserili kardeşlerimizin destekleriyle.
Hayırseverlikte Kayseri her zaman öncü olmuştur.
Kayseri programımızı çok güzel organize eden başta Kayseri temsilcimiz Adem Karabey Memnun kardeşim olmak üzere, Fevzi Konaç, Harun Akgöz, Oğuzhan Erdinç, Yüsra Nur, Burcu Ördek ve Zeynep kardeşim ile Dr. Necla Ceren Hanım, Rezzan Hanım, Selma Hanım, kızı İrem Hikmet kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum.
Bu arada
Mimarlık Düşüncesi ve Sinan Kampı’mızı Kayseri’de yapacağız
inşallah. Tam da Kayseri’ye yaraşır bir akademik kamp olacak. Başkanımıza çok teşekkür ediyorum bunun için de ayrıca.
Kayseri’den sonra Ankara’ya geçtik. Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde o ürpertici günleri de anarak buluştuk iftarda.
Çok güzel, ruh dolu, dolu dolu geçen bir iftar ve buluşma oldu.
Mustafa Demir ve Gülhan Özcan, Fatma Şahin ve Sefa Odabaşı’dan oluşan çekirdek Ankara ekibimize teşekkür ediyorum. Ankara iftarımızın planlanmasında ve gerçekleştirilmesinde
Ankara milletvekilimiz Zeynep Yıldız Hanıfefendiye, Düzce eski valimiz Adnan Yılmaz ve oğlu Eran Tarık Yılmaz beyefendiye ve bize nezih bir ortam sunan Altındağ Belediye Başkanımız Doç. Asım Balcı beyefendiye ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum.
Ankara programımız göz doldurdu, kardeşliğimizi pekiştirdi, diğer şehirlerimize de örnek oldu.
Sonra Ankara’dan doğrudan İstanbul’a geçtik; eve değil İstanbul Havaalanı’na. Sırada Gaziantep İftarımız vardı!
Yolda Ahmet Arif Kutlu kardeşimizin evinde sahur yaptık, ailesiyle, babası Osman Kutlu hocamla tanışmış olduk. Çok teşekkür ediyoruz güzel ev sahiplikleri için.
Uyumadan havaalanından Gaziantep’e uçtuk…
İftardan önce Gaziantep valimiz değerli
Beyefendi’ye bir nezaket ziyareti yaptık. Orada
Bilim Felsefesi ve Metaverse Kampı’mızı
Gaziantep’te yapmayı kararlaştırdık. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımız
Hanımefendi de seve seve böyle bir kampa destek vereceklerini söylediler.
Akşam
kardeşimin iftar programına geçtik.
Bekir Develi, güzel adam, samimi ve dertli bir kardeşimiz. Çok güzel bir sunucu. En parlak sunucularımızdan biri.
İftardan önce ve sonra güzel bir program yaptık.
Ömer Faruk Ceylan kardeşimiz zehir gibiydi, hem hızlı hem de ne güzel kardeşti o öyle!
Babası Muzaffer Hocam’la projelerini konuştuk havaalanına kadar. Ne güzel insanları var Gaziantep’in!
Düşünsenize
MTO talebeleri için özel ve güzel bir iftar çadırı kurmuşlar!
Çok güzeldi bu jest!
Gaziantep temsilcimiz Gökçe Bilge Törer kardeşimizle Mustafa Dündar ve Deryanur Külhaş kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Gaziantep iftarımıza,
Urfa temsilcimiz Dr. Ömer Faruk Karabulut ve Vildan Nur kardeşimizle, Diyarbakır temsilcimiz Zeynep Altıntaş ve Yusuf Abbasoğlu
kardeşimiz de gelmişti. Onlara da teşekkür ediyorum.
Burada bir başka teşekkür borcumu ödemem gerekiyor: Hem Çorum ziyaretimizde hem de Ordu iftarımızda değerli eşi ve oğluyla bizi yalnız bırakmayan
Samsun temsilcimiz Muharrem Kertenci kardeşime ve eşine çok teşekkür ediyorum.
Son İftarımız Büyük Çamlıca iftarıydı. Hem Anadolu hem de Avrupa yakaları için Büyük Çamlıca Camii’nde iki akşam unutulmayacak, sade, nezih ve leziz iftarlar yaptık.
Üsküdar Belediye Başkanımız Hilmi Türkmen Beyefendi’ye, Üsküdar Belediye Başkan Yardımcımız Zekeriya Şanlıer kardeşime, Bekir Solmazgül kardeşime ve Büyük Çamlıca Camii adına Ergün Külünk Beyefendi
’ye güzel ev sahiplikleri için kalbî teşekkürlerimi iletiyorum.
En büyük teşekkürü İstanbul ekibimiz hakediyor. Burak Saygılı kardeşimin şahsında yaklaşık 20 civarında koşturup duran, hizmet eden, kardeşlik ruhunu yeşerten, başka şehirlerden gelerek İstanbul iftarlarımıza destek veren yürek ülkesinin çocukları güzel kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum.
Bu yıl Ramazan’ı MTO iftarlarıyla yaşadı ülkemiz, en azından bizi takip eden kardeşlerimiz. Işık hızıyla geldi, aynı şekilde gitti ama tadı damağımızda kaldı, çok muazzam kardeşlikler ve benzersiz bir ruh inşa etti.