Yeni Şafak·Yusuf Kaplan - MTO yaz kampları, entelektüel hayatımızda çığır açacak ve akademiye ruh katacak...Şöyle bir okul düşünün: Tarih felsefesinden bilim felsefesine, İslâm düşüncesinden müzik felsefesine, mimarlıktan film estetiğine, başka bir söyleyişle, İbn Haldun’dan Gazâli’ye, Yunus’tan Sinan’a, Itrî’den metaverse’e kadaraynı anda yedi değişik konuda Türkiye’nin dört bir köşesinde yedi değişik akademik kamp düzenliyorolsun. Toplamdabinlerce talebe sayısız makale yazıyor,yüzlerce talebe
Şöyle bir okul düşünün: Tarih felsefesinden bilim felsefesine, İslâm düşüncesinden müzik felsefesine, mimarlıktan film estetiğine, başka bir söyleyişle, İbn Haldun’dan Gazâli’ye, Yunus’tan Sinan’a, Itrî’den metaverse’e kadar
aynı anda yedi değişik konuda Türkiye’nin dört bir köşesinde yedi değişik akademik kamp düzenliyor
olsun. Toplamda
binlerce talebe sayısız makale yazıyor,
yüzlerce talebe de yedi değişik mekânda bu makaleleri sunuyor, diğer talebelerle yazdıkları makaleleri müzakere ediyor, tartışıyor olsunlar…
HAYALLERİMİZE VURULAN ÇİFTE PRANGA
Böyle bir okul düşünmek hayal midir?
Türkiye’deyseniz böylesi bir şeyi hayal bile edemezsiniz.
Çünkü
hayallerimize pranga vuruldu bu ülkede. İki şekilde pranga vuruldu hayallerimize: Birincisi,
başkalarının, başka dünyaların, başka medeniyetlerin ve çocuklarının hayallerini, üstelik de en kötürümleşmiş hâliyle bizim de görmemiz, birim hayalimizin gibi benimsememiz istendi bizden. Ödünç hayaller edinmemiz! Trajikomik ama gerçek bu.
de
bizim hayallerimiz, bizim rüyalarımız, bizim iddialarımız unutturuldu, ruh kökleri kurutuldu. Bunu emperyalistler yapamazdı, yapamadı da zaten.
Hem başkalarının hayallerinde yaşayamaya zorlanan hem de kendi hayallerinin köküne kibrit suyu çakılan iki tür pranga yedi bizim hayal dünyamız.
İşte bu çifte prangadan ötürü, aynı anda yedi noktada yedi farklı konuda yedi akademik kamp düzenlemek bir hayal, hayallerine pranga vurulan bu acıklı ülkede.
MTO AKADEMİK YAZ KAMPLARI
Yaz kampları, verilen eğitimin sonuçlarının somut olarak alınmasını sağlayan güzel imkânlar.
Hem
yetiştirdiğiniz insanların kalitesini, seviyesini, çapını görmüş oluyorsunuz,
hem de insanların birbirleriyle kaynaşmalarının, birbirlerini tanımalarının, bilmelerinin, bulmalarının, birbirleriyle buluşmalarının ve her birinin hem ferden ferda hem de aynı anda top yekûn kardeş olmalarının vasatını oluşturmuş oluyorsunuz.
MTO (Medeniyet Tasavvuru Okulu) olarak başlattığımız akademik yaz kamplarımızın ilkini tam da böylesi bir ortamda ve havada geçtiğimiz dört gün boyunca Çorum’da gerçekleştirdik.
ÇORUM’DA TARİH FELSEFESİ VE İBN HALDUN KAMPI
İlk kampımız Tarih Felsefesi ve İbn Haldun Kampı oldu. Üç oturum halinde planladığımız İbn Haldun kampımızın Cumartesi günü iki oturumu, üçüncü oturum ve müzakereler ise pazar günü yapıldı.
Cumartesi günü
Çorum’da Buhara Kültür Merkezi’nde Çorum Belediye Başkanımız Halil İbrahim Aşgın Bey’in iştirakleriyle
ve az, öz ve nefis açış konuşmasıyla başladı kampımız. Kalıcı, gelecek kuşaklarımızın tohumlarını atıcı, uzun soluklu bir öncü kuşak yetiştirme çabasının semerelerinin alındığı ilk MTO kampının Tarih Felsefesi ve İbn Haldun başlığı ile Çorum’da yapılmış olmasından çok memnuniyet duyduklarını belirtti değerli Başkanımız.
Ardından bu
ilk kampımızın rehber hocası Doç. Dr. Kamuran Gökdağ hocamız
kampın açılış dersini verdi. Tarih felsefesinin sorunlarını ve İbn Haldun’un yaptığı şeyin Batı’da da aşılamadığını çok özlü ve nefis bir şekilde anlattı.
Sonra bendeniz bir ders yaptım: İbn Haldun’un neden yanlış anlaşıldığını, nasıl doğru anlaşılabileceğini, yeni bir tarih inşasının ve tarihî atılım yolculuğunun nasıl gerçekleştirilebileceğini ve MTO’nun bu süreçte oynadığı ve gelecekte daha belirgin olarak oynayacağı tarihî rolü özletmeye çalıştım.
Aşgın Başkan, bu ilk derslerimizi ve öğleden önceki açılış oturumuzu sonuna kadar takip etti. Pazar günü
yaptığımız son oturumumuza da katıldı. Orada da güzel bir konuşma yaptı. Çorum’un Ulu Cami merkezli Selçuklu ve Osmanlı ruhunu canlı tutan, şehre ruh katan kimliğini diriltmek için yaptıkları fedakârâne çalışmaları anlattı ve “
biz bu otağı tam da bu MTO gibi, geleceğimizi inşa edecek parlak çocuklarımızı yetiştirecek uzun soluklu çalışmalara destek olmak için yaptık”
dedi.
Cuma günü şehri gezdik: Kültürel zenginliklerini karış karış keşfettik. Doyurucu, nefis bir şehir turu oldu.
Cumartesi günü ilk iki oturumdan sonra öğle arası verdik, Kültür Merkezi’nin nezih ve şiir gibi bahçesinde halkalar kurduk talebe kardeşlerimizle, tanış olduk bir kez daha.
Namaz ve yemek arasından sonra asıl oturumlarımıza geçtik.
Tarih Felsefesi ve İbn Haldun
başlığını taşıyan bu ilk kampımızın tebliğlerinin çoğu liseli MTO talebelerine aitti. Liseli parlak talebelerimiz Çorum kampına damgalarını vurdular. Benim neden liseleri önemsediğimi bir kez kez daha daha iyi anlaşıldı.
Liseli kardeşlerimizin gerek çok nefis ama ağır konu seçimleri gerekse seçtikleri konuyla ilgili yazdıkları makaleleri sunumları, tek kelimeyle harikuladeydi ve göz doldurdu.
İl Mlli Eğitim Müdürü Yardımcısı Hüseyin Bey, MTO’nun parlak, donanımlı ve şuurlu öncü bir kuşak yetiştirme çabasının bizzat tanığı olduğunu, sevinçten havalara uçtuğunu belirtti.
Çorum Belediye Başkanımız
Bey’e ve ekibi Başkan Yardımcısı
, Kültür Dairesi Başkanı
Kültür Sosyal İşlerden
kardeşlerime göz dolduran evsahiplikleri, programlarımızı adım adım takip etmeleri, yaptıkları birinci sınıf organizasyon için yürekten teşekkür ediyorum.
İlk akademik kampımızın gerçekleştirilmesinde gösterdikleri nefis performanstan ötürü
Burak Saygılı, Yusuf Öztürkmen
ve
kardeşlerime de teşekkür ediyorum bütün kalbimle.
MTO yaz kampları, entelektüel hayatımızda çığır açacak ve akademiye ruh katacak bir atılım olarak tarihe geçecek inşallah.
#MTO
#Çorum
#Halil İbrahim Aşgın
#Murat Erdem
#Mahmut Yabacıoğlu
#Ayhan Buyraz