İnsan türünün sonunu konuşuyoruz -ilk kez: Savaşlar nedeniyle yok olmasını değil, araçlar sebebiyle izafileşmesini, devre dışı kalmasını, zamanla robotlaşarak insanlığından olmasını. Aynı zamanda da araçların hizmetçisi, kölesi hâline gelmesini.
Dün, araçlar insana hizmet ediyordu.
Bugünse, insan araçlara hizmet ediyor artık!
İnsan, eseri olan araçların esiri: Temel varoluşsal sorunu, özgürlük sorunu insanın.
İnsan, özgürlüğünü kendi eseri olan araçlara / teknolojiye kaptırmak üzere…
Araçlar, maddî / somut ve “manevî” / soyut / kültürel araçlar, yani kültür ve sanat ürünleri ve ikonlarıyla, bilim ve teknolojinin ayartıcı buluşları ve adımları, insana özgürlüğünü kaybettirdi: İnsanı araçların kölesi hâline getirdi. Ama insan bundan haz duyuyor!
İnsanlık, araçların kölesi hâline gelerek özgürlüğünü yitiriyor, insanlığını kaybediyor, mesuliyetini unutuyor.
İnsan olmanın bir haysiyeti var; insana yüklediği azim, aziz ve leziz bir mesuliyeti.
İşte insan, insanı insan yapan o haysiyeti, o mesuliyeti yitiriyor…
İnsan, Allah’ın, ruhundan üflediği tek varlık.
O yüzden emanet yüklendi, hilâfet verildi insana.
Emanet, insanın önce iç dünyasında, sonra da yeryüzünde güvenin, emniyetin tesisi, temini.
Emniyet nasıl tesis edilecek?
Hilâfet şuuruyla.
Hilâfet ne, peki?
Hilâfet, Allah’ın bütün isimlerinin ve sıfatlarının şifrelendiği tek varlık olan insanın varlıklar âleminde Rahman’ın rahmetini hâkim kılması görevi.
İnsan, haysiyetini hilâfet şuuruna sahip olduğu zaman koruyabilir.
Mesuliyetine de emanet bilincine ulaştığı zaman ulaşabilir.
Haysiyet bilincinin anahtarı kulluk bilincidir.
Mesuliyet bilincinin kapısı da kulluk bilinci yine.
Kulluk bilincini yitiren insanın haysiyetini yitirmesi mukadderdir. Haysiyetini yitiren bir insanın mesuliyet bilincine sahip olmasını beklemekse, olmayacak duaya âmin demektir.
İnsana haysiyetini kazandıran kulluk bilincini yeşerten hilâfet bilincidir.
İnsana mesuliyetini öğreten kulluk bilincinin neşvünema bulmasını sağlayan şeyse, emanet bilinci.
Hilâfet bilincine sahip insan, haysiyetini korur.
Emanet bilincine ulaşan insan, mesuliyetini yerine getirir.
Kulluk, en yüce makamdır.
Peygamberler, önce kuldur, sonra elçi. Kullukta zirvenin en güzel meyvesi elçiliktir. Bu bizim âmentümüzün şehadetnâmesinde, bu sarahatle ifade ve beyan edilir, “abdühû ve resûlühû” diye.
Rabbine kul olmayan insan, başka her şeye kolayca kul köle olur da farkına bile varamaz bunun.
Kul, köle demek değildir.
Kul, izzet ve haysiyet sahibi insan demektir.
Kulluk bilinci, her tür kölelik biçimini siler süpürür yok eder.
Kulluk bilincine sahip olmayan kişiler izzetlerini ve haysiyetlerini korumakta güçlük çekerler.
Köle, izzeti ve haysiyeti elinden alındığı için köledir.
O yüzden çağımız en ürpertici kölelik biçimlerine tanık oluyor her dem her yerde ama izzetini ve haysiyetini yitirdiği için çağımızın insanı, her tür ayartıya kolayca kanabiliyor, hız, haz ve ayartının kıskacında kıvranıyor. Ama bunun farkına bile varamıyor izzet ve haysiyet şuurunu yitirdiği için.
Çağ, kapitalizm dininin iki ayartıcı silahının, para ve libido (cinsel haz, ayartı) silahlarının hayatı cehenneme çevirmesi için yettiği devâsâ bir ağ.
Ağ ama fena hâlde ayartıcı!
İnsan kulluk bilincini yitirdiği için kolayca köleleşiyor, en pespaye kişilerin, en ucuz şeylerin kulu-kölesi olabiliyor!
Kulluk şuuru, insanın umudunun kaynağı ve ufkunun gürül gürül akan ırmağıdır.
İnsan melekûtî âlemden süt emdikçe, o kaynak tertemizdir ve insanı tertemiz kılar.
Kulluk bilinci, insanın eşyanın, dünyanın, zamanın ve mekânın tasallutundan kurtulmasını sağlar.
Ve eşyaya, dünyaya, zamana ve mekâna tasarrufta bulunmasının kapılarını açar sonuna kadar…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.