İsrail’in ruhsuz askerleri, önce Mescid-i Aksa’da Ramazanın son cumasında namaz kılan Filistinlilere saldırdı. Sonra, Müslümanlar Kudüs’e akın etti. Mescid-i Aksa’daki İsrail virüsünü etkisiz hâle getirdi bu akın!
Direniş meyvesini sahura doğru verdi: İsrail askerleri, Aksa’dan çekildi, sonunda.
Müslümanları korkutan şey, Mescid-i Aksa’nın yıkılması tehlikesi: İsrail yıllardır, arkeolojik kazı bahanesiyle, Aksa’nın altını oyuyor çünkü!
Bunun bütün altyapılarını hazırladı işgalci İsrail! İslâm dünyasının hâli perperişan. Bir şey yapılacaksa Türkiye tarafından yapılacak yine,
Kudüs nedir, ne değildir; dünden bugüne ve yarına ne’yi temsil eder, bugün neden acı çeker?
Kudüs, Filistinlilerin, Arapların ya da yalnızca Müslümanların meselesi değildir. İnsanlığın meselesidir.
Kudüs, üç din için de kutsaldır.
Kudüs, Yahudilik demektir: Yahûdîliğin bütün peygamberleri Kudüs’le özdeştir.
Kudüs, Hıristiyanlık demektir: Hz. İsa, Kudüs’ün çocuğudur… Kudüs’ün ruhudur.
Kudüs’ün İslâm açısından önemi, sadece İslâm’ın ilk mabed yeri olmasıyla ilgili değildir.
Yahûdîler, Kudüs’ün yalnızca kendilerine ait olduğunu iddia ederler.
Hıristiyanlar da, Yahûdîler kadar olmasa da, Kudüs’ü, Hıristiyan ütopyasının gerçekleşebileceği muhayyel yurtları olarak kabul ederler.
Yalnızca Müslümanlar, Kudüs’ü, insanlığın birleştirildiği, insanlığın hakikatle buluşturulduğu nihâî imkân ve mekân olarak görürler.
Bunun nedeni çok açıktır: Yahûdîlik de, Hıristiyanlık da dışlayıcıdır. İslâm ise kucaklayıcı.
Tam da bu nedenledir ki, Yahûdîler de, Hıristiyanlar da başkalarıyla sulh içinde nasıl yaşanabileceğinin formülünü geliştiremediler.
Başka dinlerle, kültürlerle, medeniyetlerle sulh ve selamet, hukuk, hakkaniyet ve adalet nizamı içinde nasıl birlikte yaşanabileceğinin en gelişmiş, en kâmil formülünü Müslümanlar geliştirdiler sadece. Ve bunun nihâî örneğini de Kudüs’te hayata geçirdiler.
O yüzden, Yahûdîler ve Batılılar için aslolan zaferdir; Müslümanlar içinse sefer…
Zafer’in öncelenmesi, öncelikle hakikatin ikinci plana itilmesiyle ve yitirilmesiyle sonuçlanır. Kaçınılmazdır bu.
İslâm, bu dünyayı geçici bir yer olarak görür ve Müslümanlardan dünyada hükümranlık peşinde koşturmalarını değil, hakikatin izini sürmelerini, bunun için de her dâim seferde olmalarını talep eder. Zafer, Allah’ın takdiridir.
Zafere odaklandığınız zaman, hakikatle ilişkiniz sakatlanır, zamanla kopar, yok olur.
Sefere odaklandığınız zamansa, her hâl ve şartta hakikatin izini sürmeniz tek vazgeçilemez kuraldır.
Bu da insanı hakikatten sürgün etti, gücün acımasız dişlilerinde yok etti, hayatı cehenneme çevirdi…
O yüzden, Kudüs, siyonist esaretinden kurtulmadıkça, dünya barış yüzü göremeyecek…
Dünya barışı Kudüs’e bağlı.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.