Her durumda faizin düşürülmesine karşı dövize yönelişin bilimsel, dolayısıyla tartışılmaz zorunlulukta bir gerçekmiş gibi sunulması, işin arkaplanındaki sosyal psikolojiyi ve değerler dünyasını tamamen gözardı etmiş oluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faize karşı yıllardır dillendirdiği teze karşı faizi adeta ekonominin zorunlu bilimsel gerçeği gibi sunanlar ise aslında ekonominin genel geçer bilimsel kurallarına karşı da ilginç bir yerel bilim algısına saplanmış olduklarının farkında bile değiller. Çünkü bilebildiğimiz kadarıyla faiz dünyanın her tarafında enflasyonun bir sebebi ve yatırım ve üretimin düşmanı olarak görülür.
Faizle kazanmanın yolu açık olduğu oranda kimse sanayiye, üretime yatırım yapma yoluna girmez. En garantili para kazanma yolu varken, parasını yatırım yapmanın riskli ve zahmetli yoluna kim düşürür?