1966’da Siirt’te doğdu. Siirt İHL’yi 1985’te tamamladıktan sonra ODTÜ Sosyoloji Bölümünde 1990’da lisans, 1993’te Political and Intellectual Disputes on the Academisation of Religious Knowledge isimli teziyle Yüksek Lisans; 1997'de de Body, Text, Identity, Islamist Discourse of Authenticity başlıklı tezle doktora derecelerini aldı. 1992-2012 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde öğretim üyeliği yaptı. Halen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümünde öğretim üyesidir. 2010-2014 yılları arasında Ankara’da bulunan Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün başkanlığını yaptı. TÜBA Üyesi de olan Aktay, halen Yeni Şafak Gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır.
Kurban ve Hac günleri, hayatımızda ne kadar ayrışmış ne kadar değişmiş ne kadar farklılaşmış olursak olalım, hayatımızın temposu hangi hızda ve nereye doğru ilerliyor olursa olsun bizi tekrar 5 bin yıllık bir tarihle, belki Hz. Adem’in kurban tecrübesi dolayısıyla ilk insana bağlayan bir zamanı restore ederek, yaşadıklarımıza bakışımıza bambaşka bir derinlik ve bambaşka bir ruh haliyle bakmamızı sağlıyor.
Ama bazı cahiller bu farklılıkların sebeb-u hikmetini unutup bunu böbürlenmek, kendine üstünlük gerekçesi kılmak, başkalarına haksızlık etmek veya başkalarının karşısında aşağılık kompleksine girmek için gerekçe kıldı.
Dört bir yandan yaklaşırlar, nereden yaklaştıklarını farkettirmeksizin, en ikna edici, en rasyonel, en bilimsel, en tarihsel argümanlarıyla. Şu ırkın bu ırktan daha üstün olduğuna ikna olamıyorsanız, şu ırktan Müslüman olanın bu ırktan Müslüman olandan daha hayırlı, daha üstün olduğuna ikna etmeye çalışır yakalayıverirler sizi.
Bu yakınlaşmadaki, bu tanıma ve bilmedeki bereket Türkiye halkını hiç kuşkusuz çok daha fazla güçlü kılmaktadır. Ancak ne kadar köklü olursa olsun bu ibadetin bereketinden mahrum kalmayı, kendini bu bilince, bu marifete kapatabilen nasipsizler de var.
Hala cahil cahil kafasını sadece başkalarına karşı bir fark yaratmak ve bu farktan kendine bir meziyet, bir şeref, bir üstünlük payesi çıkarmaya çalışanlar var. Her an kapılarını çalabilecek kadar yakın olan ölümün onları Allah’ın huzuruna Arafat’taki gibi her türlü dünyevi müktesebatlarından kopararak çıkaracağı gerçeğini bile hala idrak edemiyorlar.
Arafat’ı, kurbanı yaşayan biri için ne kadar açık bir gerçek değil mi?
Buna dahi kör olanın gözünü açabilecek şey ne ola?
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.