Yaşlı yerine ak saçlı demek sorunu çözer

04:009/06/2019, Pazar
G: 9/06/2019, Pazar
Yaşar Süngü

2030’a gelindiğinde yaş ortalamasının 80 olacağı ve insanların 100 yaşına kadar yaşayacağı söyleniyor.Peki 80, hatta 100 yaşına kadar yaşamaya hazırlıklı mıyız?Günümüzde insanlar her zamankinden daha uzun yaşıyor artık.Ve bugün hayatta olan insanların büyük bölümünün 70’li yaşlarını görmesi bekleniyor.Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de daha ‘yaşlı’ bir topluma doğruyol alınırken, nasıl daha iyi ve daha kaliteli yaşayabileceğimize dair soruların cevapları giderek daha çok önem kazanıyor.Yanisağlıklı

2030’a gelindiğinde yaş ortalamasının 80 olacağı ve insanların 100 yaşına kadar yaşayacağı söyleniyor.

Peki 80, hatta 100 yaşına kadar yaşamaya hazırlıklı mıyız?



Günümüzde insanlar her zamankinden daha uzun yaşıyor artık.

Ve bugün hayatta olan insanların büyük bölümünün 70’li yaşlarını görmesi bekleniyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de daha ‘
yaşlı’ bir topluma doğru
yol alınırken, nasıl daha iyi ve daha kaliteli yaşayabileceğimize dair soruların cevapları giderek daha çok önem kazanıyor.
Yani
sağlıklı yaşlanmak
herkesin ortak beklentisi.

Yapılan araştırmalar, insanların artık geçmiş nesillerden daha uzun yaşayacağına işaret ediyor ama daha uzun yaşanacak yılların nasıl geçirileceği de büyük merak konusu.

**

Uluslararası ilaç şirketi Pfizer’ın küresel ölçekte yürüttüğü ‘
Get Old
’ projesi kapsamında hazırlanan ‘
Yaşlanmanın Geleceği
’ isimli araştırmada

‘Nasıl sağlıklı kalabiliriz?’, ‘Yaşlılığımızı nerede geçirmeliyiz?’, ‘Bize kim bakacak?’ gibi temel sorulara cevap aranmış.

Sağlıklı bir yaşlılık için aktif yaşamın şart olduğu vurgulanan raporda, 65 yaş üstü sağlıklı kişilerin, gençlerden daha verimli çalışabileceğinin altı çizilmiş.

**

Peki
yaşlanma
hızında
genler mi, yoksa
yaşam tarzı mı
daha etkili?

Duke Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Departmanından Doçent Dr. Daniel Belsky, yaşam tarzının da aynı derecede önemli bir gösterge olduğunu belirtiyor.

Dr. Belsky, ‘Sonuçta
genler yaşlanma hızını
belirleyen pek çok faktörden yalnızca biri. Nasıl bir yaşam sürdüğünüz muhtemelen daha ağır basıyor.’ diyor.
Sağlığı kötü durumda olan ya da hayatta kötü tercihler yapan kişilerin telomerleri (
Kromozomları koruyan parçalar
) çoğu zaman daha kısa oluyor.

Öte yandan, bu kişilerin ileri yaşlarda sağlık problemleriyle karşılaşma olasılığı da daha yüksek.

Neyse ki
olumlu yaşam tarzı
değişiklikleri yaşlanmayı yavaşlatabiliyor.
Yani hayata
pozitif bakmak
yaşlanmayı yavaşlatırken,
negatif bakış
yaşlandırıyor ve hasta ediyor.

**

Uzun yaşamın formülü de kişiye özelmiş.

Hepimiz farklı hızda ve farklı şekillerde yaşlandığımızdan, yaşlanmanın işaret ve belirtilerinin yönetimi herkes için aynı olmayacak.

Bugün bunu tıpta da görüyoruz: Bazı insanlar bazı ilaçların yan etkisini görürken, diğerleri görmüyor, ya da ilaçları farklı hızlarda metabolize ettiklerinden, daha yüksek veya daha düşük dozlarda kullanmaları gerekiyor. Aynı durum ömrümüzü uzatmaya yardımcı olmayı vadeden diğer tedavi ve uygulamalar için de geçerli.

**

Yaşlanmaya karşı çaresiz miyiz?

Çaresiz değiliz.

Araştırmalar önlemler almanın hareket kabiliyetimizi sürdürmemize yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Bir çalışmada 90 yaşın üstündekilerde sekiz haftalık direnç egzersizleri sonrasında kas gücünün yüzde 174 ve yürüme hızının da yüzde 48 arttığı görülmüş.

Engellilik nedeniyle
(banyo yapmak, giyinmek veya yürümek gibi) temel işlevleri yerine getiremeyen 400’den fazla yaşlı üzerinde yapılan bir çalışmada, yüzde 80’inin rehabilitasyonla bir yıl içinde
hareket kayıplarını geri kazandığı
ortaya çıkmış.

**

Tüm dünyada yaşlıların ‘
Bana kim bakaca
k
’ korkusu en büyük ortak korku.
İkincisi de kendilerini
sosyal açıdan soyutlanmış
hissetmeleri.

Ancak bu korkuların kırsal bölge ile şehirlerdeki oranı farklı.

Kırsal bölgelerde yaşlılar ev içinde kendi beceri ve kapasitelerine uygun işlerle uğraşarak bu korkuları nispeten daha az yaşarken, şehirlerde bu iki temel korku yoğun biçimde yaşanıyor.

**

Bugünün gençleri yarının yaşlı nüfusunu oluşturacak.

Yani ak saçlı olacak.

Bir gün hepimiz yaşlanacağız ve ister istemez ak saçlılar sınıfına dahil olacağız.

Hayatın gerçeği olan bu durumu fırsata dönüştürmek mümkün.

Tecrübeler uzun zaman sürecinde elde edilen bilgi birikimleridir ve bedel ödenerek elde edildikleri için değerlidir.

Ve kadın erkek her yaşlı insandan öğrenilebilecek birçok şey vardır.

Her kurum ve kuruluş
bünyesinde ak saçlılardan oluşan bir akil heyeti oluşturarak hem onları
sosyal hayatın
içinde tutabilir hem de
onlardan cüzi bir ücret
karşılığında tecrübelerinden faydalanabilir.

Bugün bu sorunlara çözüm bulamayanlar yarın aynı sorunları kendileri yaşayacaklar.

Hatırlatayım dedim.
#Yaş
#Daniel Belsky