Üniversitelere içeriden gelen bir eleştiri

04:0021/04/2019, Pazar
G: 21/04/2019, Pazar
Yaşar Süngü

Geliştirdiği teknoloji ilesosyal, kültürel ve ekonomikhayatta herşeyin hızla değişmesine yol açaninsanoğlu, kendi eliyle sağladığı bu gelişmenin hızına yetişemiyor.Yetişemediği için de farklı sorunlar çıkıyor.Bu sorunları çözmesi gerekenler de eğitimciler.Çözülmesi gereken yerler de en başta üniversiteler.Peki bugün üniversiteler ve hocalarımız ne halde?Bu sorunun cevabını arayanlardan biri de Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan.**Boğaziçi

Geliştirdiği teknoloji ile
sosyal, kültürel ve ekonomik
hayatta herşeyin hızla değişmesine yol açan
insanoğlu
, kendi eliyle sağladığı bu gelişmenin hızına yetişemiyor.


Yetişemediği için de farklı sorunlar çıkıyor.

Bu sorunları çözmesi gerekenler de eğitimciler.

Çözülmesi gereken yerler de en başta üniversiteler.

Peki bugün üniversiteler ve hocalarımız ne halde?

Bu sorunun cevabını arayanlardan biri de Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan.

**

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine, mezunlarına ve iş dünyasına yönelik çalışmaları bulunan
Boğaziçi Yöneticiler Vakfı
’nın (BYV)
‘Geleceğin Türkiyesi İçin Eğitim Çözümleri’
etkinliğine katılan
Arıboğan’ın
sorun ve çözüm konusundaki tespitleri dikkate değer.

Şöyle diyor hoca;

Üniversitelerin toplumun önünü açıp, toplumu bir lokomotif gibi çekmesi lazım.

Artık milyonlarca öğrencinin akın ettiği yepyeni bir düzen var.

Tek tip üniversite yerine
5-6 yeni tip üniversite
oluşturmak zorundayız.

**

Bütün eğitim kurumları içerisinde
en geride kalmış müesseseler üniversitelerdir.
Standartları oluşturulmuş, şablon yayınlar yap, puanlamalar yap, puan al puan ver!
Teknoloji, üniversitenin dışında gelişiyor.

Mühendislik fakültelerinde ne üniversite açısından ne öğrenciler arasından gerçek potansiyellerini ortaya koyabilecekleri bir donanım sağlayamıyoruz.

Bu sadece ülkemiz için değil dünyada da böyle.

**

Türkiye’de üniversitelerin gelişimi demek
her yere üniversite açmak
demek üzerinden tanımlandı.

Bunun iyi tarafları var.

Hem
şehirlerin hayatlarına üniversite giriyor
hem çok fazla insanın üniversite kapısından girişine imkân sağlanıyor ama üniversite eğitiminin kalitesinde de ciddi bir düşüş yaşanıyor.
Çünkü
akademisyen kadroları
belli bir yerde yoğunlaşmış durumda.

Üniversite kadroları bütün üniversitelere dağılmak zorunda kaldı.

Her bir yerde 2-3 hocayla akademik eğitim verilmeye başlandı.
Akademisyenlerin
kendilerini geliştirmelerine de çok fazla fırsat tanınmadı,
çok hızlı bir geçiş döneminin
içinde kaldık.
Üniversiteler, öğrencilerine vermek zorunda oldukları
katkıları tanımlayamad
ı
ve veremedi.

**

Orta öğretimde öğretmen olabilmek için pek çok
pedagojik kritere
bakılırken
üniversitede hoca
olmak için hiçbir şeye ihtiyaç yok.
Öğrenciyle ilişkisi nasıl, vizyonu nasıl bakılmaz.

İki tane paper yazarsınız, tezinizi de yazdınız mı öğrencinin karşısında bulursunuz kendinizi…

Öğrenciyle nasıl bir
iletişim
kurmamız gerektiği konusunda hiçbir eğitim görmüyoruz.

El yordamıyla yol alıyoruz.

**

Üniversiteler kendilerini
yenileme zorunluluğuyla
karşı karşıyalar.
YÖK
bazı şeylerin farkına vardı ve değiştirmeye çalışıyor ama elimizin altında biraz darmadağın edilmiş bir sistem var.

Türkiye’nin bütün üniversiteleri bölümlerini hemen hemen hep aynı bölümlere açıyor.

Bu hem
kaynağın
dağılmasına yol açıyor hem de üniversitelerin böyle bir kapasiteleri yok.
Bir kere kapasiteyi belli bir bölgeye yığmak ve
her üniversiteye kendi niş alanında gelişme imkânlarıyla yönlendirmek gerekiyor.

**

Ne öğrenci üniversitesini seçebiliyor ne de üniversite öğrencisini seçebiliyor.

Biz öğrencimizi seçmek istiyoruz, öğrenci de okuyacağı üniversiteyi seçmek istiyor ama arada bir sistem var, öğrenciyi istemediği, yetenekleriyle ilgili olmayan alanlara, dallara yönlendiriyor.

Öğrenciler sırf
bir günlük, iki günlük sınav performansıyla
bir yerlere dağıtılıyor.

Bu doğru bir şey değil.

Akademik kadrolar
için de benzer durum söz konusu.

**

Dünyanın bütün büyük üniversiteleri
açık kaynağa
geçtiler.
Öğrencilerle birlikte çalışmak, proje üretmeyi öğrenmek durumundayız.
Şu anda üniversitelerde yer alan akademik disiplinlerin hiç biri
endüstri 4.0
’ın getirdiği yeni alanlara eleman yetiştirme durumunda değil.
Yepyeni bir alana giriyoruz,
uygarlık dönüşüyor.

Biz vizyon olarak neredeyiz?

Hem vizyon olarak
geleceğin mesleklerine
adapte olmak zorunda üniversiteler hem d
e mesleklerin geleceğine
adapte olmak zorunda…

**

Birçok özel ve kamuya ait üniversitelerin bugün
piyasalarda karşılığı olmayan mesleklerde
öğrenci mezun ettiği acı bir gerçek.
Yeni dünya düzenine uyduramazsak buralar
nitelikli işsiz
üretmeye devam edecek, biz de birilerinin
vagonu
olmaktan öteye geçemeyeceğiz.
#Deniz Ülke
#BYV
#Üniversite
#YÖK