İğne başkasına çuvaldız kendimize; İslam dünyasında ve Batı’da faizsiz finans kurumları ile faizli bankalar arasında fark olmadığı algısı hâkim.
Kimsenin de bu algıyı değiştirmek gibi bir çabası yok.
Oysa israfa ve faize dayalı kapitalist sistem küresel ekonomiyi taşıyamaz hale geldi.
Ancak alternatif olarak ortaya çıktığı ileri sürülen faizsiz kurum ve kuruluşların sesleri ve güçleri bu zamanda oldukça cılız kalıyor.
Yürümeyen, tökezleyen kapitalist sisteme alternatif olmaktan uzaklar.
Maalesef gerçek bu.
Türkiye’de katılım bankaları olarak isimlendirilen faizsiz finans kurumları da küresel ekonomiye alternatif katkı sağlama konusunda çok istekli değil gibi!
**
Tüm dünyada ve Türkiye’de İslam iktisadı ve finansına olan ilginin artması, pek çok üniversitede lisans ve yüksek lisans programlarının açılması, sektöre yeni katılım bankaları ve yeni sigorta şirketlerinin dâhil olması güzel gelişmeler.
Ancak bunun toplumdaki karşılığı ne kadar?
Bu sorunun cevabını araştıran bir çalışma yapılmış.
Araştırmanın amacı İslam iktisadının toplumda nasıl algılandığını tespit etmek.
Araştırmayı yapan İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM).
Necmettin Kızılkaya ve Yasemin Meriç tarafından hazırlanan rapor dün İlke Derneği’nin merkezinde yedinci araştırma raporu olarak kamuoyuna sunuldu.
Raporda katılım bankaları yöneticilerini ilgilendiren en çarpıcı sonuç şu:
Finans alanına hapsedilen İslam iktisadı medya tarafından da alternatif bir paradigma olarak görülmüyor.
**
Medyada İslam iktisadı algısını tespit etmek için Ocak 2012 - Haziran 2017 tarihleri arasında ulusal altı gazete ve altı dergiden 1856 haber taranmış.
İncelenen 1526 haberin 29’unda helal kavramından, 8’inde Kur’an ayetlerinden, 5’inde caiz kavramından, 4’ünde haram kavramından ve sadece 3’ünde Hz. Muhammed’in (sav) hadislerinden bahsedilmiş.
Haberler detaylı bir şekilde incelendiğinde haberlerde İslam İktisadının gelişme, büyüme, kâr sağlama potansiyeli üzerinde durduğu dikkat çekiyor.
Bu veriler İslam iktisadının medyada, teoride vurgulanan noktalardan uzak bir şekilde sunulduğu ve İslam iktisadının temel karakteristiğinin dikkate alınmadığı yönündeki varsayımları doğrular nitelikte.
Bu çerçevede doğrulanamayan bir diğer hipotez ise İslam iktisadının 2008 küresel kriz sonrasında kapitalist/ konvansiyonel sisteme alternatif bir sistem olarak görüldüğü algısı.
İslam iktisadının yalnızca 12 haberde bir çare/ çözüm olarak görülmesi, mevcut durumun bu beklentinin uzağında olduğunu ortaya koyuyor.
**
Araştırmayı yapanların ulaştıkları sonuçlar şunlar;
*İslam iktisadı bir alternatif olarak tasarlandı ancak günümüze gelindiğinde anlam kaymasına uğradı.
* İslam iktisadını bir sistem olarak benimsemediği öngörülen gazete ve dergilerin eleştirel bir yaklaşıma çok fazla yer vermemesi de düşündürücü.
*Finans alanına hapsedilen İslam iktisadı bu tür yayın kuruluşları tarafından da alternatif olarak görülmüyor.
*İslam iktisadı alanında farkındalık oluşturacak haber ve köşe yazıları çok az.
*İslam iktisadı ile ilgili haberler büyük oranda siyasilerin demeçleri ile banka şube açılışlarına hapsolmasında sektör temsilcilerinin payı var.
* İslam iktisadı alanı ile ilgili konuşmalar büyük oranda kurumların ticari çalışmaları ile sınırlı, derin ve entelektüel kaygılara pek yer verilmemiş.
*Sektör temsilcilerinin İslam iktisadının temel hedeflerini ve ana kavramlarını merkeze alarak medya üzerinden topluma ulaşma yönünde bir kaygıları yok.
Yani sözün özü; Albaraka Türk, Kuveyt Türk, Türkiye Finans, Vakıf Katılım, Ziraat Katılım’ın toplumda ve medyada İslam iktisadı algısını artırmaları için ürün ve tanıtım anlamında epey gayret sarf etmeleri gerekiyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.