Tuğlaları üst üste koymak tekrar değil, tesistir.İşin küçüğüne büyüğüne, zoruna kolayına, ağırına hafifine bakılmaz.İş iştir.Ve bütün işler ufak bir adımla başlar.Kulübe yapmak için de saray yapmak için de ilk iş harekete geçmektir.Lafla peynir gemisi ancak sosyal medyada yürür.**Komşu ülkelerle ticarette dolar yerine milli paraların kullanılması hep konuşuluyordu ama bir türlü adım atılmıyordu.Türkiye hazır giyim sektörü ilk adımı attı.Rusya ile hazır giyim ihracatında Ruble döneminin ilk adımı
Tuğlaları üst üste koymak tekrar değil, tesistir.
İşin küçüğüne büyüğüne, zoruna kolayına, ağırına hafifine bakılmaz.
İş iştir.
Ve bütün işler ufak bir adımla başlar.
Kulübe yapmak için de saray yapmak için de ilk iş harekete geçmektir.
Lafla peynir gemisi ancak sosyal medyada yürür.
**
Komşu ülkelerle ticarette dolar yerine milli paraların kullanılması hep konuşuluyordu ama bir türlü adım atılmıyordu.
Türkiye hazır giyim sektörü ilk adımı attı.
Rusya ile hazır giyim ihracatında Ruble döneminin ilk adımı önemli bir başlangıç.
Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarından biri konumundaki Rusya bizim için çok önemli bir pazar.
Rusya’ya hazır giyim ihracatımızda 2017’de 2016’ya göre yüzde 60 artış yakalanmış.
2018’de 2017’ye göre yüzde 50’nin üzerinde bir artışla 300 milyon dolar yakalanacak.
Bu yılın 9 aylık döneminde Rusya’ya iç giyim ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 103 artışla 14,8 milyon dolara ulaşmış.
Milli paralarla ticarette ilk adım önemliydi.
Gerisi gelir ve başka ülkelere zincirleme etki yaparsa dünya dolara bağımlı olmaktan kurtulur.
**
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından, ülkelerarası işbirliği fırsatlarının artırılması amacıyla 2014 yılından bu yana gerçekleştirilen TİM Büyükelçiler Buluşması’nın beşincisi 12-14 Ekim tarihlerinde Kapadokya’da düzenlendi. 49’u büyükelçi olmak üzere 76 ülkeden diplomatik temsilciler ile AB Delegasyonu Türkiye Temsilciliği ve aileleri dâhil 230 kişiyi bir araya getiren buluşmada, ikili dış ticaret ilişkiler başta olmak üzere güncel sosyal ve ekonomik konuları konuşuldu.
Geçen yıl Gaziantep buluşmasına katıldım.
Çocuklarıyla beraber gelen elçilerin ne kadar memnun olduklarına şahidim.
Geleceğe yatırım ve Türkiye’nin tanıtımı açısından önemli bir organizasyon.
**
Suudi Arabistan’ın başını çektiği Arap ülkelerinin ablukası altındaki Katar, ihtiyaç duyduğu her şeyi Türkiye’den karşılıyor.
Türkiye’nin Katar’a yaptığı ihracat 2018 yılının Ocak – Eylül döneminde yüzde 85’lik artışla 707 milyon 12 bin dolara ulaştı.
8-10 Ekim 2018 tarihleri arasında Katar’ın Doha şehrinde düzenlenen, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu Ege İhracatçı Birlikleri tarafından gerçekleştirilen Katar’a ambargo sürecinde dostluk elini uzatan ülkelerin davetli olduğu 1.Uluslararası Ürün Fuarı’na Türkiye 26 firma ile katıldı.
2018 yılı sonunda Katar’a ihracatta 1 milyar dolar barajının aşılması hedefleniyor.
Her zamanda değil zor zamanlarda yanında kimin oldukları, kimin kaldıkları önemlidir.
Malum safları sıklaştırma zamanı.
**
Dünyada 300 trilyon dolarlık bir varlık bulunuyorken, her 5 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor.
Temel ihtiyaçlarını karşılayamayarak açık çekenlerin sayısı 821 milyon.
39 ülke dışarıdan yardıma ihtiyaç duyuyor
Her 9 kişiden bir kişi açlık çekiyor.
Yeryüzünde 3.9 milyar ton gıdadan 1.3 milyar tonu israf ediliyor.
Gıda üretimi, dağıtımı, yönetimi ve atığı yaban hayatı ve yaşam alanlarını, kısacası gezegenimizi tehdit ediyor.
Oysa sürdürülebilir tarımı ve tarımda teknolojiyi ön plana çıkararak herkese yetecek, sağlıklı gıda üretebiliriz.
Doğal kaynakların üçte birini beslenmek için tüketiyoruz. Ürettiğimiz gıdanın üçte biri ise çöpe gidiyor.
İsraf ettiğimiz her yemek, doğaya verilen zarar demek.
Sonra gelsin kasırga, sel, deprem.
Ne ekersen onu biçersin.
**
2000’de işlenen tarım alanı 24 milyon hektardı, 2016’ya gelindiğinde 20 milyon hektara geriledi.
Neden?
Gençler köyden şehre kaçtı, köylerde kalan yaşlı nüfusun da toprağı işleyecek eski gücü yok.
Aynı dönemde nüfus yüzde 23 arttı.
Peki gelecekte yeterli gıdaya erişebilmek için ne yapacağız?
Şehirlerde işsiz ve günlük çalışan gençleri ve köyden kente göç edenleri tekrar tarıma yönlendireceğiz, tarımı da kazandıracak sektöre dönüştürmeliyiz.
Türkiye’nin kurtuluşu tarımda aile işletmeciliğinde.
Yani sadece toprağı korumak yetmiyor onu işleyecek gençleri de korumak gerekiyor.
Ülkeye ve yaşadığımız evrene hizmet etmenin en etkin yolu israf etmemektir.
İsraf derken sadece hava, su ve toprak, gıda gibi varlıkları anlamak eksiklik olur.
İnsan israfı en büyük israftır.
#Türkiye
#Rusya
#Tanıtım
