Gençler neden üniversite okumak ister

04:0013/02/2019, Wednesday
G: 13/02/2019, Wednesday
Yaşar Süngü

Dünyada yükseköğretime daha fazla yatırım yapan ve yükseköğretimin çıktılarını daha fazla kullanmaya başlayan ülkeler, yeni güç merkezleri olacak.Yükseköğretim de hem teknolojiyi üreten hem de teknolojik araçları araştırma ve eğitimde kullanan bir sektör olarak teknolojik değişimlerden en fazla etkilenen sektörlerin başında geliyor.Sürekli değişimin yaşandığı dijital teknoloji çağında geleceği konuşmanın daha kritik olduğuna dikkat çekmek isteyen İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği 2018 yılında “Geleceğin

Dünyada yükseköğretime daha fazla yatırım yapan ve yükseköğretimin çıktılarını daha fazla kullanmaya başlayan ülkeler, yeni güç merkezleri olacak.

Yükseköğretim de hem teknolojiyi üreten hem de teknolojik araçları araştırma ve eğitimde kullanan bir sektör olarak teknolojik değişimlerden en fazla etkilenen sektörlerin başında geliyor.



Sürekli değişimin yaşandığı dijital teknoloji çağında geleceği konuşmanın daha kritik olduğuna dikkat çekmek isteyen İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği 2018 yılında “Geleceğin Türkiyesi” projesini başlattı.

Proje kapsamında, “Geleceğin Türkiye’sinde Yükseköğretim” Raporu hazırladı ve dün bu İstanbul’da raporu kamuoyuna sundu.

Rapor, İLKE Mütevelli Heyeti Başkanı, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş tarafından kaleme alınmış.

Daha geniş ve ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler ‘Geleceğin Türkiye’sinde Yükseköğretim’ raporunu ilke.org.tr sitesinde yayınlar bölümünde bulabilirler.

Rapordan çarpıcı bölümleri paylaşalım;

**

2018 yılına gelindiğinde brüt okullaşma oranı, 107,40 ve net okullaşma oranı, 45,64.

8 Ekim 2018 itibarıyla açık öğretim dâhil toplam öğrenci sayısı 7.560.371.

Yükseköğretimde sayısal olarak gelişmiş ülkeler seviyesine çıkmışız.

Yalnız yükseköğretimde son on yıllık büyüme dikkate alındığında büyüme, ön lisans ve lisans düzeylerinde daha yüksek, yüksek lisans ve özellikle doktora eğitiminde büyüme daha düşük kalmış.

2018 yılı itibarıyla başvuran öğrenci sayısı 2.381.412, kontenjan 839.490 ve yerleşen öğrenci sayısı 710.982.

Örgün eğitimde 2018 yılı kontenjanı 839.490, yerleşen aday sayısı ise 710.982 olup, 128,508 kontenjan dolmamış.

Son yıllarda kontenjanların dolmaması sorunu dikkat çekiyor özellikle bazı bölümler için doluluk oranları her yıl düşmeye devam ediyor.

Kontenjanların dolmaması eğilimi, yükseköğretime geçiş ve yükseköğretim alanına yönelik bölüm açarken dikkate alınması gereken önemli işaretler taşıyor.

**

Raporun eğilimler bölümlerinden birinde şöyle dikkat çekici tespitler var;

*Üniversitenin akademik değerleri ve gelenekleri ile sanayi ve iş dünyasının beklentileri uyuşmuyor.

*Günümüzde üniversiteden beklenti istihdam odaklı.

Yani gençler üniversiteye iyi bir iş sahibi olmak için gitmek istiyor.

*İstihdam odaklı yaklaşım sonucu, üniversitenin, insanın anlam arayışına cevap üretme, hayat görüşü oluşumuna katkı sağlama ve kültürel birikim kazandırma gibi amaçları göz ardı edilmiş.

*Öğretim elemanları yeni kuşaklarla iletişim kurmakta zorlanıyor.

*Türkiye’de öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı yüksek.

*Ters çevrilmiş öğrenme (flipped learning), kitlesel çevrimiçi açık kurslar (MOOC), iş dünyası ile bütünleşmiş eğitim (CO-OP), harmanlanmış eğitim gibi yeni öğretim yaklaşımları yaygınlaştı.

*Kişinin bütün olarak ele alınması ve kişiye özelleştirilmiş eğitim önem kazanıyor.

**

Ve bu tespitlerin ardından ne yapılabilir denmiş ve öneriler şöyle sıralanmış:

* Eğitim ve öğretimde tasarım ve kültürü birlikte ele alan bir anlayış geliştirilmeli.

* Üniversite mezunlarının sahip olması gereken beceriler konusunda güncel ihtiyaçların belirlenmesi, bunların dersler ve ders dışı etkinlikler yoluyla kazandırılması sağlanmalı.

* Öğretim elemanlarının öğrenci beklentilerini anlama ve onlarla etkin iletişim kurabilme becerileri geliştirilmeli.

* Öğrenme kaynaklarına yatırım yapılmalı, kampüs içi ve uzaktan erişim imkânları sağlanmalı.

* Üniversitede öğrenme merkezleri türü birimler oluşturulmalı, bu birimlerin tüm üniversiteye destek verecek şekilde çalışması sağlanmalı.

* Öğretim elemanı başına öğrenci sayısı azaltılmalı, öğrenci başına yapılan harcama miktarı artırılmalı.

* Eğitim teknolojileri ve dijitalleşmeye yatırım yapılmalı ve etkin kullanılmalı.

* Yeni öğrenme yaklaşımlarının kullanımına yönelik çalışmalar yapılmalı ve uygulamaya başlanılmalı.

* Bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklere daha fazla yer verilmeli, mekânlar bu etkinlikler için uygun hâle getirilmeli.

Sözün kısası bugün üniversiteler, gençler için iyi bir iş ve iyi makam mevki kapısı olarak görülüyor.

#İLKE
#Nihat Erdoğmuş
#Rapor
#Üniversite
#MOOC
#CO-OP