‘Diyarbakır Anneleri’ orada iş dünyası nerede?

04:0011/09/2019, Çarşamba
G: 11/09/2019, Çarşamba
Yaşar Süngü

Hikaye edilir ki İbrahim peygamberi içine atmak için o dönemin firavunu Nemrut o güne kadar görülmemiş büyüklükte bir ateş yaktırmış.Olacakları izleyen insanlar bir karıncanın ağzında su damlası ile ateşe doğru gittiğini görünce karıncaya “Ne yapmaya çalışıyorsun” diye sormuşlar.Karınca“Ateşi söndürmeye gidiyorum”demiş.İnsanlar “Ağzındaki bir damla su ile bu koca ateşi nasıl söndüreceksin” diye gülmüşler.Karınca cevap vermiş“Evet, belki söndürmez ama maksat safımız belli olsun”.***Dağa kaçan ya

Hikaye edilir ki İbrahim peygamberi içine atmak için o dönemin firavunu Nemrut o güne kadar görülmemiş büyüklükte bir ateş yaktırmış.

Olacakları izleyen insanlar bir karıncanın ağzında su damlası ile ateşe doğru gittiğini görünce karıncaya “Ne yapmaya çalışıyorsun” diye sormuşlar.



Karınca
“Ateşi söndürmeye gidiyorum”
demiş.

İnsanlar “Ağzındaki bir damla su ile bu koca ateşi nasıl söndüreceksin” diye gülmüşler.

Karınca cevap vermiş
“Evet, belki söndürmez ama maksat safımız belli olsun”.

***

Dağa kaçan ya da kaçırılarak teröre alet edilen çocuklarını geri isteyen annelerin safında yer almak herhangi bir
siyasi partiye destek olmak anlamına gelmez.

Çünkü terör siyasi partili ayrımı yapmaz.

Bu destek partiler üstü bir olaydır.

Ve bu ülkede yaşayan her vatandaşın o annelerin safında yer alması
vatan görevidir
.

***

Pazar günkü yazımda da önerdiğim gibi ülkenin her yanında her hangi bir merkezi yerleşim yerinde teröre karşı dönüşümlü olarak anneler tarafından oturma eylemleri yapılabilir.

Ve her şehrin içinde yer alan sivil toplum örgütleri bunu organize ve finanse edebilir.

Diyarbakır’daki 18 anne yerine bu işi üstlenen farklı şehirlerden 18 bin annenin çığlığı Amerika’dan bile duyulur.
Yalnız bunun için önce bizim içeride
uzlaşma
sağlamamız lazım.
Siyasi parti, şucu bucu gibi hiçbir ayrım yapmadan terör örgütünden çocuklarını isteyen annelere ‘
amasız’
bir destek şart.

Çünkü vatan savunması bugün oradan başlıyor.

***

Çocuklarının dağdan indirilmesini isteyen
Diyarbakır Anneleri’nin
HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki oturma eylemine desteğin hızla artması sevindirici ancak desteğin sonuç vermesi için laftan ibaret olmaması ve net çözüm önerilerinin gündeme gelmesi gerekiyor.
Mesela iş dünyası örgütlerinden
ASKON’un
yaptığı gibi.

ASKON Başkanı Orhan Aydın, annelerin büyük bir hainliğe dur diyebilmek için cesurca seslerini çıkarttıklarını söyleyerek somut çözüm önerileriyle annelerin yanında olduğunu ilan etti.

Ne yaptı; “
Anne Yüreğine Ses Ver”
kampanyası başlattı.
Dağa kaçırılan gençlerin eyleme karışmayanlarına eve dönmeleri halinde
iş ve burs imkanı
sunacağını açıkladı.

İşte bu.

***

Ekonomik olsun siyasal veya toplumsal başka sivil toplum örgütlerinin de farklı somut önerilerle gelip vatan savunmasına dönüşen bu anne hareketinin öncülerine destek vermelerini bekliyoruz.

TOBB, TİM, Ticaret ve Sanayi Odaları, borsalar, TÜSİAD, MÜSİAD
, yerel iş örgütleri, işçi sendikaları, üniversiteler, meslek odaları bunu ülke savunması olarak görüp hem desteklerimi ilan etmeli hem de net çözüm üretmelidir.
Devlet
de bu süreç içerisinde silahlı çözümün dışında
ekonomik sosyal ve siyasal
nitelikli çözümlere odaklanmalıdır.

***

PKK’nın
kuruluşundan bugüne Türkiye ekonomisine maliyeti ve bölge halkına verdiği zararlar ve açtığı yara hesap edilemeyecek kadar büyük
Verdiği zarar
500 milyar dolara
kadar çıkıyor.
Uzmanların söylediklerine göre PKK terörü nedeniyle
1987’den 1998
yılına kadar Türkiye’nin savunma, güvenlik harcamalarında yüzde 2 buçuk olan payı
yüzde 5-6’ya
çıkarak yaklaşık iki misli sıçrama yapmış.
1999’da
terör örgütü PKK’nın elebaşı
Abdullah Öcalan’ın
derdest edilip, örgütün çökertilmesiyle
2009’a
kadar bütçede savunma, güvenlik harcamalarında keskin düşüş olmuş.
2009’dan
itibaren eylemlerin artmasıyla tekrar baskı başlamış.
2015,16,17 hatta 2018
bütçelerinde savunma, güvenlik harcamaları yine sıçrama yapmış.
Sadece kamu harcamalarına bakıldığında
PKK’nın
20 yılda milli geliri yüzde 1, 1 buçuk geriye düşürdüğü tespit edilmiş.
Bölgenin kalkınmasını sağlayan
hayvancılık, çiftçilik, turizm yatırımları
terör nedeniyle durmadı mı?
Şehirlere
göçün ve işsizliğin
en önemli nedeni terör değil mi?
PKK terörü olmasaydı Türkiye
küresel ülke milli gelir
sıralamasında 3 sıra yukarıda olacaktı.

***

Yani
terör mağduru
sadece dağa kaçırılan ya da kaçmaktan başka seçenek bırakılmayan çocuklar ve onların anneleri babaları değil, PKK yüzünden meydana gelen
ekonomik terörle
mağdur olan işçi, memur, emekli, esnaf, çiftçi, işadamı öğrenci ve eğitimci milyonlarca insan.

Diyarbakırlı annelere bir de böyle bakın lütfen.

#PKK
#ASKON
#'Anne Yüreğine Ses Ver'
#TOBB
#TİM
#Terör