Bor’u kimselere kaptırmayan gizli kahraman; ilk kadın müsteşar Şeyda hanımın hikayesi

04:0024/02/2019, Pazar
G: 24/02/2019, Pazar
Yaşar Süngü

Bor madeninin bugün Türkiye’de devletin elinde olmasını ve kalmasını sağlayan kişinin, Türkiye’nin ilk kadın Genel Müdürü ve ilk kadın Müsteşarı olanŞeyda Büşra Acarlar (Odyakmaz)olduğunu sektörde bile birçok insan bilmez.Dünya rezervinin yüzde 73 gibi büyük bir kısmının Türkiye’de olduğu, stratejik bir maden olan bor, devlete aitEti Maden şirketitarafından üretilen temizli ürünüBoronile tekrar gündeme geldi.Türkiye Madenciler Derneği Duayen Başkanı İsmet Kasapoğlu, Türkiye Madenciler Derneği’nin

Bor madeninin bugün Türkiye’de devletin elinde olmasını ve kalmasını sağlayan kişinin, Türkiye’nin ilk kadın Genel Müdürü ve ilk kadın Müsteşarı olan
Şeyda Büşra Acarlar (Odyakmaz)
olduğunu sektörde bile birçok insan bilmez.

Dünya rezervinin yüzde 73 gibi büyük bir kısmının Türkiye’de olduğu, stratejik bir maden olan bor, devlete ait

Eti Maden şirketi

tarafından üretilen temizli ürünü

Boron

ile tekrar gündeme geldi.

Türkiye Madenciler Derneği Duayen Başkanı İsmet Kasapoğlu, Türkiye Madenciler Derneği’nin sektörden haberler bülteninde Gökçe Uygun’a bor madeninin ilginç hikayesini anlatmış.

**

Gerçekten herkesin bilmesi gereken bir hikaye.

İsmet Kasapoğlu anlatıyor; Ben Etibank’ın Bursu ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okudum. Mezun olduktan sonra Etibank’ta mecburi hizmetim vardı.

1960’lı yılların ikinci yarısından bahsediyorum.

Şeyda Hanım
’ı da orada tanıdım. Kendisi oranın
ilk kadın Genel Müdür Yardımcısı
oldu.

Sonra ben ayrıldım Etibank’tan, özel sektöre geçtim.

Şeyda Hanım’ın devletteki hizmeti devam etti.

Enerji Bakanlığı’nda önce Müsteşar Yardımcılığı, Vekilliği ve Müsteşarlık görevlerinden bulundu. Hizmet aşkıyla fedakârca çalışan bir kişiydi.

**

1982 yılında bir gün Enerji Bakanlığı Müsteşarlığı’ndan arandım.

Şeyda Hanım, önemli bir konu olduğunu, hemen Ankara’ya gelmem gerektiğini söyledi.

Gittim tabii hemen. Şeyda Hanım bana,
1978
’de devletleştirilen bor sahalarının eski sahiplerinin, bu alanların kendilerine iadesini istediklerini söyledi.
Bu
eski bor ruhsatları sahipleri, 5 generali (hemen darbe sonrası dönemden bahsediyoruz) ikna etmişler
ve bunların iade edilmesi için bakanlığa talimat verilmiş.

Şeyda Hanım, Bakan Bey’in bu duruma sıcak bakmadığını fakat elinin kolunun bir nevi bağlanmak üzere olduğunu söyleyerek, benden yardım istedi.

‘İsmet bu işi ancak sen çözebilirsin’
dedi.

**

Zamanında devletleştirilen bu bor ruhsatları içinde
Darüşşafaka Cemiyeti’ne
rahmetli
Hüsamettin Yakal
tarafından bağış yoluyla gelen bir ruhsat (
Yakal Borasit
) olduğunu anımsatan Kasapoğlu şöyle devam ediyor;
“Bu ruhsatın işletilmesi için
Vehbi Koç’u
ikna etmişler. Vehbi Bey de
Darüşşafaka’ya
bir müracaatta bulunmuş sözleşme için.

Eğer ki bu sözleşme imzalanırsa Bakanın eli kolu bağlanır, bu işe evet demek zorunda kalırdı.

Çünkü dönemin
Enerji Bakanı Fahir İlkel
de Koç grubunun CEO’su iken, sonradan Bakan olmuştu!

**

Şeyda Hanım ‘İsmet bu işi ancak sen halledebilirsin Vehbi Bey’in bu müracaatını reddettireceksin’ dedi bana.

Çünkü ben o dönem
Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesiydim.

Bu konuşmanın ardından İstanbul’a dönüp Darüşşafaka Yönetim Kurulu toplantısına katıldım.

Bu toplantıda,
Vehbi Bey’in
bu teklifinin kabulü konuşuldu.
Ben bu durumu hemen tekrar
Ankara’ya
gidip
Şeyda Hanıma
anlattım.

Şeyda Hanım biraz düşündü. Hemen dönemin Etibank Genel Müdürü’nü çağırdı. Dönemin Genel Müdürü Erdemir Karakaş idi.

Şeyda Hanım ona dedi ki ‘Hemen Yönetim Kurulunu topla,
Darüşşafaka’ya çok önemli bir bağış yap ki İsmet de yönetimi ikna edebilsin’.
Erdemir Karakaş kısa sürede Yönetim Kurulunu toplayarak,
Darüşşafaka’ya
büyük bir bağış kararı aldı.
Ben de bu Yönetim Kurulu kararını alıp Darüşşafaka Yönetim Kurulu’nun önüne koyar koymaz hepsi tamam dediler ve böylelikle Vehbi Koç’un talebi reddedildi. Böylece Bakan
Fahir İlkel’de
bu konudaki tavrını sürdürebildi.

**

Ayrıca Darüşşafaka’nın bir önemli kozu daha vardı.

Bilmem bilir misiniz,
Darüşşafaka Cemiyetinin Başkanı başbakanlardır.
O günde de Başbakanımız
Bülent Ulusu
idi.

Şeyda Hanım bu konuda beni Başbakan’a gönderdi. Durumu, Sayın Bülent Ulusu’ya aynen anlattım.

O da bana, çok doğru yapmışsınız benim de düşüncem aynı doğrultuda demiştir.

Böylece
2840 sayılı
yasayla kömür ve demir ruhsatlarının bir kısmı sahiplerine iade edildi ama
bor aynen devlette
kaldı.

**

Bugün
Eti Maden’in
bordan geliri 1 milyar dolara yakın.
O nedenle
Darüşşafaka Yönetiminin
fedakarlığını ve
Şeyda Hanım’ın
azmini anmak gerek.
Hele ki
Şeyda Hanım
bir kadın olarak
ihtilal generallerine
karşı çıkmıştı esasen!
Şeyda Hanım
2003
yılında rahmetli oldu.

Hiç olmazsa biz onu bir şekilde onore edelim, kıymetini bilelim ve bu değerli katkılarını duyurabildiğimiz kadar paylaşabilelim.

#Bor
#Şeyda Büşra Acarlar
#Boron
#İsmet Kasapoğlu
#Darüşşafaka
#Bülent Ulusu