Bisküviden çıkan soyadı

04:0010/01/2021, Pazar
G: 10/01/2021, Pazar
Yaşar Süngü

Kırımlı Hacı İslam Efendi üç savaş ve bir ihtilali geride bırakmış, ailesiyle Türkiye’ye dönmeyi başararak burada hayata yeniden başlamıştı.Hacı İslam Bey kütüphanede çalışmaya başlamış ve memuriyete geçerek devletten maaş almaya başlamıştı.Murat Ülker,Kırım’dan Türkiye’ye geldiklerinde önceBerksan sonra Ülkerolarak değişensoyadlarının hikayesinişöyle anlatıyor: “Dedemin adı Hacı İslam. Kırım’dan geldiklerinde soyadı olarak ne koyalım diye düşünmüşler. Sözlüklerden bakmışlar. “Berk” adını bulmuşlar,

Kırımlı Hacı İslam Efendi üç savaş ve bir ihtilali geride bırakmış, ailesiyle Türkiye’ye dönmeyi başararak burada hayata yeniden başlamıştı.

Hacı İslam Bey kütüphanede çalışmaya başlamış ve memuriyete geçerek devletten maaş almaya başlamıştı.

Murat Ülker,
Kırım’dan Türkiye’ye geldiklerinde önce
Berksan sonra Ülker
olarak değişen
soyadlarının hikayesini
şöyle anlatıyor: “Dedemin adı Hacı İslam. Kırım’dan geldiklerinde soyadı olarak ne koyalım diye düşünmüşler. Sözlüklerden bakmışlar. “
Berk
” adını bulmuşlar, yani şimşek. Nüfus memuru “
Berksan
” diye yazmış.”

**

Hacı İslam Beyin oğulları
Sabri Berksan
, eğitim hayatının devam ettiği bu dönemde, boş vakitlerinde yarı zamanlı çalışırken; ağabeyi
Asım Berksan
ise tam anlamıyla ticarete ilk adımı atmıştı.
Besler’de
işe başladıktan sonra satış mağazasında görevlendirilen
Asım Berksan
’a, hem bisküvi dünyasına, hem de bir iş sahibi olarak ticari hayata atılacağı ilk teklif
Besler’in sahiplerinden
gelmişti.
Asım Berksan’a fabrikanın girişindeki satış mağazasına 500 lira karşılığında ortak olması teklif edildi.
Berksan
, dayısını da ortak ederek işe başladı.

**

Hacı İslam Beyin oğulları
Asım ile Sabri’nin
kendi işlerini kurmaya karar verdikten sonra Nohutçu Han’da devraldıkları bisküvi imalathanesinin marka ismi
Üçyıldızdır
.
İmalathaneyi devreden şahıs
Üçyıldız
ismini vermeyince bu kez marka için isim arayışına girilir.
Tam da arayışlar sürerken bir roman imdatlarına yetişir. Roman, o dönem tefrika romanlarıyla büyük ilgi odağı olan
Safiye Erol’
a ait. Romanın adı
Ülker Fırtınası.
Ülker, aynı zamanda 7 parlak yıldızdan oluşan
Boğa Takım Yıldızı’nın
diğer adıydı.
Güzel bir tesadüf olacak ki, oturdukları evin orta katında yaşayan ailenin küçük kızının adı da
Ülker
. Berksan ailesinin tüm fertleri o minik kızı çok severlerdi. Safiye Erol’un romanı Ülker Fırtınası isminden esinlenerek, marka ismi konusunda
Ülker’de
karar kıldılar.

**

Murat Ülker,
Berksan’dan Ülker’e dönüşen soyadı hikayesini ise şöyle anlatıyor; “1944’lerde Ülker kurulmuş. Babam diyor ki, Anadolu’dan müşteriler sipariş veriyorlar, mektup yazıyorlar
‘Sabri Ülker’
diye. Hatta yabancılar bile
Mr. Ülker
diyor. Öyle olunca biz de dedik ki bu
Berksan
bizim ismimiz değil. O zaman biz de bunu herkesin bildiği, kendiliğinden oluşmuş isme çevirelim.”
Ve bisküvi markası olan
Ülker
, aile kararı ile soyadı oluyor.

**

İş dünyasının yakından tanıdığı
Abdullah Tivnikli, Adnan Büyükdeniz, Nevzat Yalçıntaş, Sabahattin Zaim
gibi isimlerin hayatlarını ‘Saygı Kitaplığı’ çerçevesinde kitaplaştıran Müstakil Sanayici ve İşadamları
Derneği Sabri Ülker’i
de kitaplığa dahil etti.
Araştırmacı gazeteci
Şamil Kucur
tarafından kaleme alınan Sabri Ülker kitabında bisküvi markası olarak ünlenen
Ülker’in
daha sonra nasıl ailenin soyadına dönüştüğü böyle anlatılıyor:
O gün
üçyıldız
marka ismini alamayan ailenin,
Ülker
bisküvisi ile başlayan hikayesi bugün
Yıldız Holding
ismiyle küresel bir şirkete dönüştü.

“Ülker’siz çay saati düşünülemez” sözü Nuri Pakdil’in mi?

  • “Önce güneş hava su Sonra bol gıda gelir Akşama babacığım Unutma Ülker getir” Bu unutulmaz reklam metninin sözleri kime aitti? Bu sözler Nuri Gamsız’a, bestesi Süheyl Denizci’ye ait.”
  • Ülker ile bütünleşen bir diğer sloganik spot cümlesi ise
    “Ülker’siz çay saati düşünülemez”
    idi. Bu cümleyi Ülker’e ünlü yazar, Yedi Güzel Adam’dan biri olan
    Nuri Pakdil
    söylemişti.
  • Nuri Pakdil bu cümleyi resmi olarak hiçbir zaman kendi yazdığını beyan etmemişti. Ancak Nuri
    Pakdil’in
    yakın çevresinde bulunan dostları Mürsel Sönmez ve Rasim Şişman, bu gerçeği teyit ediyorlar.

“Hükümet bisküvisi”

Ülker’in radyo reklamları güzel anekdotların da ortaya çıkmasına sebep olmuştu.
Asım ve Sabri kardeşlere
Ülker’i soyadı olarak yakıştıran Anadolu insanı bu sefer Ülker ürünlerini
“hükümet bisküvisi”
yapmıştı.
Sabri Ülker,
Ülker’in
1950’
den
itibaren reklam vermeye başladığını belirterek, “Özellikle köy ve mahallelerde topluca ‘
haberler
’ dinlenirdi. Radyoda haberlerin hemen arkasından
Hükümet Bildirisi
okunur ve ardından
Ülker’in reklam spotları
verilirdi.
Sonradan duyduk ki birçok vatandaş gidip bakkaldan bisküvi almak istediğinde Ülker yerine
‘hükümet bisküvisi’
istiyormuş” diyordu.
#Bisküvi