Ayasofya’nın turizm değeri artar mı azalır mı

04:0015/07/2020, Çarşamba
G: 15/07/2020, Çarşamba
Yaşar Süngü

Türkiye’de Ayasofya’nın içini görmek isteyip de yüksek bilet ücretinden dolayı göremeyen o kadar çok insan var ki.Kendimden biliyorum.Sadece bir kez gitmişliğim var.Gitmek isteyen eşi dostu da götüremedim pahalı olduğundan dolayı.Hem zaman sınırlaması hem haftanın belli gün ve saatlerindeki ziyaretçi kısıtlaması, ziyaret etmek isteyenler için can sıkıcıydı.Yeni durumla yerli yabancı herkes Ayasofya’yı ziyaret edebilecek hem de ücret ödemeden.Ayasofya’yı ücretsiz ziyaret etmek buranın turizm değerini

Türkiye’de Ayasofya’nın içini görmek isteyip de yüksek bilet ücretinden dolayı göremeyen o kadar çok insan var ki.

Kendimden biliyorum.

Sadece bir kez gitmişliğim var.

Gitmek isteyen eşi dostu da götüremedim pahalı olduğundan dolayı.

Hem zaman sınırlaması hem haftanın belli gün ve saatlerindeki ziyaretçi kısıtlaması, ziyaret etmek isteyenler için can sıkıcıydı.

Yeni durumla yerli yabancı herkes Ayasofya’yı ziyaret edebilecek hem de ücret ödemeden.

Ayasofya’yı ücretsiz ziyaret etmek buranın turizm değerini artırır mı azaltır mı? Soru bu alandaki uzmanlık sorusu olabilir.

**

Ayasofya her yıl Türkiye’ye 3 milyon ziyaretçisi ile 400 milyon lira gelir sağlıyor diyerek müzeden aslına dönüştürülmesine sızlananları anlamak da zor.

Aslı ibadethane olan (kilise-cami) Ayasofya’yı yerli yabancı herkesin ücretsiz gezme hakkı vardır

Tıpkı hemen karşısında yer alan Sultanahmet Camii gibi.

**

Anlaşılamayan ya da anlatılamayan şöyle bir durum var;

Birincisi; Ayasofya namaz kılmak için müzeden camiye çevrilmedi.

İkincisi; Memlekette namaz kılmak isteyene cami çok.

Üçüncüsü: Namaz kılmak için cami gerekmiyor.

Müslümana göre yeryüzü mescit.

Temiz olan her yerde namaz kılınabilir. İbadet için bina gerekmiyor.

Müzeden camiye çevrilme işi, sadece zaman içinde yapılan bir hatanın düzeltilmesi.

Yapılan şey bu.

Ayasofya 24 Kasım 1934’te Mustafa Kemal Atatürk’ün önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüştürülürken tapuya cami olarak kayıt edilmiş.

Tapuda bile cami olduğu tescillenen bir yer için, “Ülke turizm gelirinden olacak, Batılılar ne der” demek bize yakışmaz.

Hakkın iadesinde zengin yoksul, Müslüman gavur, Hristiyan Yahudi ayrımı yapılmaz.

Hak haktır.

Bir hakkın iadesi 400 milyondan da değerlidir, 400 milyardan da.

Yeri geldiğinde “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyorsak bir hakkın iadesi için de aynı şeyi söylemek adaletin gereğidir.

Çünkü adalet mülkün temelidir.

Bin yıl kilise, 500 yıl cami olarak toplam bin 500 yıl ibadethane olarak kullanılan ve bu amaçla inşa edilen bir yerin tekrar ibadethaneye dönüşmesine Hristiyanların da sevinmesi gerekir.

Kişi başı 100 lira ücretle ve zaman kısıtlaması ile görebildikleri mabede bundan sonra daha uzun süre boyunca ve ücretsiz girme hakkına kavuşacaklardır.

Yabancı turist memnuniyeti açısından bakıldığında hakperest bir Hristiyan turist memnun olacaktır.

Normali budur.

Ama işe kısır siyaset ve şahsi menfaatler karışınca işler değişiyor, bakışlar bozuluyor.

**

Tarihçi profesör İlber Ortaylı Anadolu’yu ne güzel anlatmış: “Uygarlıklar beşiği Anadolu’nun dünyanın en büyük açık hava müzesi olduğunu, beğenilse de beğenilmese de, ikrar edilse de edilmese de antik çağlardan başlayarak insanlığın Roma İmparatorluğu’ndan, Helenistik Uygarlığa, Selçuklular’dan, Osmanlı İmparatorluğu’na, doğuda İran’dan Moğolistan ve Çin’e, Japonya’ya kadar uzanan İpek ve Baharat Yolları ekseninde Anadolu’nun her dönemde önemli rol oynadığını ve bu topraklar üzerinde bugün varlığını sürdüren Türkiye Cumhuriyeti’nin ayrım yapmadan bu engin medeniyet mirasını koruyup gelecek nesillere aktaracağına inanıyoruz.”

Anadolu’da inanç turizminden gelir kazanmanın meşru olduğu yüzlerce yer, binlerce eser varken bir ibadethanenin müzeye çevrilip, buranın gelir kapısı yapılmasının savunulacak bir tarafı yok.

Bugün yeterli destek ve tanıtım yapıldığında dünyanın en çok ziyaret edilen ülkesinin Türkiye olacağına ve sadece turizm gelirlerinin ülkenin zenginleşmesine yeteceğine inanıyorum.

Böyle zengin topraklarda yaşıyoruz ama kıymetini biliyor muyuz?

**

Her işe her olaya, her faaliyete ekonomik kazanç gözüyle bakarsak, insanlıktan çıkarız.

“Menfaati esas tutan siyaset canavardır” sözü sadece siyasetçiler için geçerli olmasa gerek.

Bu söz, insan ilişkilerinde, dost ve ahbap seçmede menfaati esas alan herkes için doğru bir söz.

400 milyon lira gelirden olacağız diye Ayasofya’yı mı ağlatalım.

Tabii ki hayır.

Biz Hz.İsa’yı da annesi Meryem’i de Hristiyanlardan daha fazla seviyoruz.

Şunu da unutmayalım; Yıkılma derecesine geldiğinde sağlamlaştırmak için dikilen dört minare olmasaydı bugün Ayasofya diye bir yer de olmayacaktı.

Ama illa ki “müzeden olduk” diye ağlamak isteyen varsa ağlayabilir.

#Ayasofya
#İlber Ortaylı
#Hz.İsa
#Turizm