Yanlış zamanda haklıydım

04:002/10/2022, Pazar
G: 2/10/2022, Pazar
Yaşar Süngü

Yeni Şafak·Yaşar Süngü - Yanlış zamanda haklıydımHayalperest insanlar genelde tembeldir. Çalışkanlar ise genelde düz, akılcı ve hesapçı insanlardır. Kimi insanları çalışkanlığa iten şeybencillik, hırsve öne çıkma merakıdır. Tembel insanlar başkalarının nefretine maruz kalan insanlar değildir, çünkü rahatlıklarından ötürühırs ve hesapçılıktanuzaktırlar. (sayfa 48).**Bazı insanlarda saygı duyduğumuz tek şey onlarınayıklığıdır.(sayfa 48)**Adaletsizlik adaletle yani ceza ile telafi edilebilir. Kısasa

Hayalperest insanlar genelde tembeldir. Çalışkanlar ise genelde düz, akılcı ve hesapçı insanlardır. Kimi insanları çalışkanlığa iten şey
bencillik, hırs
ve öne çıkma merakıdır. Tembel insanlar başkalarının nefretine maruz kalan insanlar değildir, çünkü rahatlıklarından ötürü
hırs ve hesapçılıktan
uzaktırlar. (sayfa 48).

**

Bazı insanlarda saygı duyduğumuz tek şey onların
ayıklığıdır.
(sayfa 48)

**

Adaletsizlik adaletle yani ceza ile telafi edilebilir. Kısasa kısas. Suç ve ceza. Fakat haksızlığın gerçek anlamda mağlup edilmesinin yegâne yolu affetmektir. Bu yüzden
Kur’an adaleti emreder, affetmeyi tavsiye eder.
(sayfa 48)

**

Hayat çelişkilerle dolu. Örneğin, insanları seven ve saygı duyan samimi bir insan, diğer insanların övgü ve yergilerini çok dikkate almaz.
Kibirli insan
ise genelde diğer insanları sevmez fakat gizliden gizliye onların, yani sevmediği insanların düşüncelerine çok önem verir. (sayfa 49)

**

Feminist
hareketin argümanlarından biri
kadının
tarih boyunca sadece
anne
olarak ifade edildiği, bir
şahsiyet
olarak kendisini ifade etme zamanının geldiği yönündedir. Yani
anne ve şahsiyet
zıt kavramlardır. Ben her zaman anneliğin yüce bir şahsiyet olduğunu düşündüm. Feminist diyalektik oldukça kafa karıştırıcı. (sayfa 55)

**

Şayet samimi ise
pişman
olmak, en üstün ahlaki kategoridir. Benim gözümde, hata yapıp pişman olan insan, hata yapmayan insandan
(eğer böyle insanlar varsa)
daha değerlidir. “
Hatasız
” denilen insanlardan hiçbir zaman hoşlanmadım ve ne kadar çabalarsam çabalayayım bu kuşkudan kendimi alıkoyamıyorum. Belki kendim de hatasız ve kusursuz olmadığımdandır. (sayfa 55)

**

Ben insanları nasıl yargılayabilirim? Son 150 yılın en iyi edebiyatçılarından
Edgar Alan Poe
kırk yaşında alkol ve kimi başka şeylerin etkisiyle, bir sokakta can vermiştir.
İnsanları yargılayabilecek olan sadece Allah’tır.
(sayfa 57)

**

Bir şahsiyeti, düşünceleri değil, duyguları belirler. İnsan düşüncelerini tamamen değiştirebilir. Ve yine aynı insan olarak kalabilir. Ancak
duyguları değiştiğinde insanın değiştiğinden
bahsedebiliriz. (sayfa 57)

**

Kullanıldıkça azalmayan tek şey özgürlüktür. (sayfa 61) Cümle şöyle devam ettirilebilir;
Kullanmadıkça azalan tek şey de özgürlüktür.

**

“Aşırı iktidar meraklılarının iktidarsızlığı”
-iyi bir ifade (sayfa 61). İktidar hırsı bundan güzel anlatılamazdı.

**

Hayatın pek çok alanında kitaplarla yaşanan durumun aynısı yaşanıyor: kitap eleştiri yazıları gittikçe daha iyi, kitap içerikleriyse gittikçe daha boş. (sayfa 61)

**

İnsanın “
insanlığı
” onun iyi olmasında değil, böyle olup olmama
imkanındadır
. Yani zalim olmamasında değil, öyle olmamayı tercih etmesindedir. İnsanın büyüklüğü de buradadır. (sayfa 62)

**

Marina Cvetayeva diyor ki: “Hayatı yaşamak bir kırda dolaşmak değildir.” Hayat manzarası daha çok sarp kayalıklara ve vadilere benzer, aralarındaki kırlar ise çok küçük ve nadirdir, yolun
sonunda ise bizi mor bir nehir
(ölüm)
bekliyor
, o mor nehri geçmek gerek. (sayfa 63)

**

Allah bize hayvanların aksine dik yürümeyi lütfetti. İnsanların çoğu ise bu
ayrıcalığı
değerlendirmiyor; hayatları boyunca
eğiliyor
. (sayfa 63)

**

İtalyan köylüler eşeklerin kafasının üstüne ucunda bir bohça saman olan bir sopa takıyorlar. Eşekler de samana yetişeceğini düşünerek inatçılığı bırakıp yürümeye devam ediyor. (sayfa 63)
Günümüzün üretici-tüketici ilişkisine ne kadar benziyor?

**

Farkında olmadan kendi bedenimizin ağırlığını nasıl taşıyorsak, kendi kusurlarımızı ve zaaflarımızı da aynı şekilde taşıyor ve hissetmiyoruz.
Hissettiğimiz şey diğer insanların kusur ve zaaflarıdır.
(sayfa 64)

**

Biz düşündüğümüz veya istediğimiz değil,
olduğumuz kimseyiz.
(sayfa 65)

**

Kusursuzluğa ulaşamayız. Fakat yapabileceğimiz bir şey var, o da
sürekli insana daha çok benzemek için çabalamak,
her insanın daha fazla insan olması için uğraşmak. (sayfa 65)

**

Hangisi daha büyük bir problemdir, yaşamak mı ölmek mi? Doğarken ağlıyoruz, ölürken değil. (sayfa 68). Şöyle de söylenebilir; doğarken ağlayan biz, ölürken ağlayan başkaları.
“Hayat ölümden daha zor.
” diyen adam haklı.

**

İnsanların çoğu çıkarları için kötülük yapar. Fakat kötülük için kötülük yapanlar da vardır. Asıl cehennem budur. (sayfa 69)

**

Yanlış zamanda haklıydım.
(sayfa 69)

**

Not: Yukarıdaki yazı
Aliya İzetbegoviç
’in "Özgürlüğe Kaçışım/ Hapishaneden Notlar" kitabından yaptığım seçme alıntılardan oluşmuştur.
#Aliya İzzetboviç
#Özgürlüğe Kaçışım
#Hapishaneden Notlar