İnsanlardan kaçan ve yalnız yaşamayı tercih eden ihtiyar adama sorarlar.
-“Sürekli yalnız olmaktan sıkılmıyor musun?”
Yalnız değilim der İhtiyar adam:
-“Yapacak çok işim var, iki şahin, iki kartal, iki tavşan, bir yılan, bir eşek ile bir aslanı eğitmek ve evcilleştirmem gerekiyor”
-“Ama senin etrafında hiç hayvan göremiyoruz. Neredeler?” dediler.
-“Onlar içimizde yaşayan hayvanlardır” dedi ihtiyar ve açıklamaya başladı;
-“İki şahin var, gördükleri her şeye saldırıyorlar. Onlara iyi-kötü, faydalı-zararlı şeyleri ayırt etmeyi öğretmeliyim.
İki kartal dokundukları her şeyi mahvediyor, yaralıyor, parçalıyorlar. Onlara hizmet etmeyi ve zarar vermeden yardım etmeyi öğretmeliyim.
Tavşanlar her zaman korkarlar, kaçarlar ve saklanırlar. Onları sakinleştirip, zor durumlarla başa çıkmayı öğretmeliyim, beladan kaçmayı değil.
En zor kısmı yılanı izlemek.
Sıkı bir kafeste, güvenli bir şekilde kilitli olsa da her zaman saldırmaya, sokmaya, yakın olan herkesi zehirlemeye hazır.
Bu yüzden onu sürekli kontrol edip, disipline etmeliyim.
Eşek, herkesin bildiği gibi çok inatçı, sonsuza kadar yorgun ve işini yapmak istemiyor.
Bu yüzden ona şükretmeyi ve akışta olmayı öğretmeliyim.
Ve sonunda kral olmak ve herkese emretmek isteyen bir aslanı evcilleştirmem gerekiyor.
Aslan gururlu, kibirli ve dünyanın kendi etrafında dönmesini istiyor.
O aslanı terbiye etmeliyim.
Gördüğünüz gibi yapacak çok işim var.”
**
Babamla bankada bir saat geçirirken kendime karşı koyamadım ve sordum...
-“Oğlum bunu neden yapayım ki?”
-“O zaman transfer gibi şeyler için burada bir saat harcamak zorunda kalmazsın. Alışverişini bile internetten yapabilirsin.”
Babam; “Bunu yaparsam evden dışarı çıkmak zorunda kalmayacak mıyım?” dedi.
-“Evet” dedim! Market alışverişin bile kapıda teslim edilecek”.
Dedi ki: “Biliyor musun bugün bankaya giderken dört arkadaşıma rastladım, bankada beni çok iyi tanıyan personelle bir süre sohbet ettim.
Neden her şeyin bana teslim edilmesini ve sadece bilgisayarımla etkileşime girmeyi isteyeyim ki?
**
Bir tüccar 800 lonca kaybeder.
Yoldan geçen bir marangoz da tesadüfen bu tüccarın çantasını bulur.
800 lonca ne kadardır?
Ertesi gün marangoz kiliseye gittiğinde rahipten, Frankfurt’a gelen bir tüccarın 800 lonca kaybettiğini ve bulanın 100 lonca ile ödüllendirileceğini işitir.
Hemen eve gider parayı getirir ve Rahibe teslim eder.
Tüccar gelir, çantayı alır, ancak vadetmiş olduğu 100 loncayı ödemeyi reddeder.
Marangoza 5 lonca uzatır. Marangoz tüccara sözünü tutmasını söyler.
Marangozun çantadan para aldığını iddia eder.
Rahip, marangoz için ayağa kalkar.
Marangozu tanıdığını ve onun dürüst bir adam olduğunu söyler. Asla böyle bir şey yapmayacağını söyler.
Tartışma kızışınca rahip, tüccarı ve marangozu Frankfurt mahkemesine götürür.
Tüccar tereddüt etmeden elini İncil’e koyar ve yemin eder.
Yargıç, marangoza 800 lonca bulduğuna yemin etmesini söyler. Marangoz da elini İncil’e bastırarak yemin eder.
Herkes merakla hâkimin kararını beklemektedir.
Yani marangozun bulduğu kese tüccarın değil.
Dolayısıyla marangozun bulduğu para, sahibi çıkmadığına göre marangozun kendisine aittir.
Tüccar ise kaybettiği 900 loncasını aramaya devam edebilir”.
**
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.