Taze ekmek alışkanlığı ile israf hayat tarzımız olmuş

04:0014/04/2021, Çarşamba
G: 14/04/2021, Çarşamba
Yaşar Süngü

Türkiye’nin, dünya genelinde en fazla gıdanın israf edildiği ülkeler arasında yer almasının sebebi,üniversitelerinilgisini neden çekmiyor acaba?Özelliklesosyoloji, ekonomi ve ilahiyatalanında yüksek israfın neden ve sonuçları tez konusu olmayı hak ediyor.Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı tarafından hazırlanan2021 BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu’nagöre: Türkiye’de her yıl 11,3 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor.Bir yıl içinde çöpe giden yiyecek miktarı kişi başınaevlerde 93 kilogram(kg),

Türkiye’nin, dünya genelinde en fazla gıdanın israf edildiği ülkeler arasında yer almasının sebebi,
üniversitelerin
ilgisini neden çekmiyor acaba?
Özellikle
sosyoloji, ekonomi ve ilahiyat
alanında yüksek israfın neden ve sonuçları tez konusu olmayı hak ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı tarafından hazırlanan
2021 BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na
göre: Türkiye’de her yıl 11,3 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor.
Bir yıl içinde çöpe giden yiyecek miktarı kişi başına
evlerde 93 kilogram
(kg), restoranlarda 28 kg ve satış noktalarında 16 kg.

Aynı rapora göre dünyada gıda israfının durumu ise şöyle:

Dünya genelinde her yıl toplam
931 milyon
ton
gıda israf ediliyor.
Bu, küresel çapta perakende satış noktaları, evler ve restoranlarda tüketime hazır gıdanın
yüzde 17’sinin
doğrudan çöpe gitmesi anlamına geliyor.
Ve en tehlikesi şu; İsrafın yüzde 61’i evlerde yapılıyor.

**

Peki, ülkemizde insanlar
gıda israf
ı hakkında ne düşünüyor?
Ramazan öncesinde
NG Araştırma 22 Mart-1 Nisan 2021 tarihleri
arasında Türkiye genelinde, 15 yaş üzeri
2 bin 178 kişinin
katılımı ile online bir anket yaparak israf konusundaki en son bilgileri elde etmiş.

Ankette katılımcılara gıda israfının ne boyutta olduğu sorulduğunda verilen cevaptan çıkan sonuç israf kadar ciddi bir sorun.

O da nedir?

İsrafın meşru hale gelmesi.
İnsanlar gereksiz tüketimi israf olarak değil bir
yaşam tarzı
olarak görmeye başlamışlar.
Bu alışkanlık
israf kadar korkutucu
hatta daha fazla ürkütücü.

En küçük bir alışkanlığın bile terkedilmesinin ne kadar güç olduğunu biliyoruz.

Eğer insanoğlu yaptığı
israfı alışkanlık
haline getirdiyse, bu alışkanlığıyla da israfı meşrulaştırdıysa işimiz çok zor.

**

Genellikle israf konusunda başkalarını sorumlu tutarken kendi yaptığımız
ufak tefek gereksiz tüketim
ve
çöpe atma faaliyetlerini
israf olarak değil, normal olarak görüyoruz.

Oysa israf etmek için satın aldıklarımızı çöpe toptan atmak gerekmiyor.

Meyve ve sebzeleri çürümeye yüz tuttuğunda ayıklamadan atabiliyoruz.

İçecekleri bir iki yudum aldıktan sonra bardakta bırakma alışkanlığı ciddi boyutlara ulaşmış.

Taze ekmek manyaklığı
neredeyse her eve girmiş.

Yemek masalarında ekmek eskisi gibi çok tüketilmiyor ancak mutlaka bulunuyor.

Bir dilim yendikten sonra kenara alınıyor.

Bir sonraki yemekte ise tekrar taze ekmek alındığı için bir önceki yemekten kalan ekmekler çöpe gitmekten kurtulamıyor.

Restoranlarda masaya kızarmış ekmek isterken, evlerde bir önceki yemekten kalan ekmeği kızartmayı düşünmüyoruz.

Bu aptalca israf da ekmekleri çöpün içine atmayıp çöpün kenarına bir poşetle konularak
meşrulaştırılıyor
.

**

Evindeki yiyecekleri bitirmeden alışverişe çıkmayanlar yalnızca her 5 kişiden 1’i.

Markete gittiğinde, ihtiyacı olmayan şeyleri almayan yok.

Sadece tek bir ihtiyacını gidermek için markete girenlerin en az 3 şey alıp çıktığını biliyoruz.

Çünkü
market rafları
ihtiyacın üstünde alışları sağlamak üzere kurgulanmış.

Sadece yağ almak için uğradığımız marketten iki elimizde 25 kuruşluk tam dolu poşetlerle çıkıyoruz.

Gözün ölçüsü ile ihtiyacın ölçüsü
farklı olduğundan dolayı genelde çoğumuz raf tuzağına yakalanırız.

**

Artık yiyebileceğimizden fazla yemeği tabağımıza aldıktan sonra yarısını tabakta bırakarak masadan kalkmayı israf olarak görmüyoruz.

Oysa yemek tabağa girmeden müdahale etmek bu küçük ama sürekli hale gelince büyük olan
israfı
önlemek mümkün.
Misafirler için hazırlanan çeşit çeşit yemekler ve tatlıların tüketilemeyecek kadar fazla olması israf olarak değil
misafire ikram
olarak görüldüğü için bu israfın sona erdirilmesi de oldukça zor.
Yemeklerin, meyvelerin ve tatlının tüketebileceği kadar ikram edilmesi misafire saygısızlık olarak görülüyorsa israfa
göz yummak da
kültürün bir parçası oluyor.

**

Sonuç şu; Gerçekten
israf ettiğimizin
farkında değiliz.
Gereğinden fazla üretim ve tüketimin bize
yüksek fiyat olarak döndüğünün
bilincinde olarak alışkanlıklarımızı yeniden güncellememiz gerekiyor.
Ekonomik şartların çok ağırlaştığı bu salgın döneminden geçerken
ihtiyaç sahiplerini
daha çok düşünelim,
Ramazan ayını israf ayı
olmaktan çıkaralım; Hem
bedenimizi
sağlıklı tutalım hem de
ülke ekonomisine
katkı sağlayalım.
#Taze ekmek
#İsraf
#Ekonomi
#Yemek