Tercih hakkı verilse bombayla ölmeyi mi açlıktan sürünmeyi mi istersiniz? Gazze’de bombayla ölmeyi tercih ediyor çocuklar. Savaşın uzun süren gerginliğine minik yürekleri dayanamıyor artık. Uçaklardan atılan bombalardan sağ çıkan çocuklar ya kalp krizinden ölüyorlar ya da yetersiz beslenmeden. ** Dünyada çocukların kalp krizinden öldüğü başka bir yer var mıdır? Muhtemelen yoktur. Açlık, susuzluk, yoksunluk, çaresizlik öldürmüyor, süründürüyor. O yüzden de soykırımı görmeyecek kadar kalpleri kararmışların
Tercih hakkı verilse bombayla ölmeyi mi açlıktan sürünmeyi mi istersiniz?
Gazze’de
bombayla ölmeyi tercih ediyor çocuklar.
Savaşın uzun süren gerginliğine minik yürekleri dayanamıyor artık.
Uçaklardan atılan bombalardan sağ çıkan çocuklar ya kalp krizinden ölüyorlar ya da yetersiz beslenmeden.
**
Dünyada çocukların kalp krizinden öldüğü başka bir yer var mıdır?
Muhtemelen yoktur.
Açlık, susuzluk, yoksunluk, çaresizlik öldürmüyor, süründürüyor.
O yüzden de soykırımı görmeyecek kadar kalpleri kararmışların “
Topraklarını sattı
” diyerek suçladığı o insanlar, bugün topraklarını terk etmediği için Gazze’de bombalarla ölmeyi tercih ediyorlar.
**
Sosyal medya herkesi seyirciliğe alıştırdı.
Bombalardan sonra sağ kalanlar yiyecek, içecek yoksunluğu ile yavaş yavaş yok olurken, sıcak mekanlarında, karnı tok, cüzdanı şişkinler
“Müslümanlar kardeştir” sakızı çiğneyerek
akıllı telefonundan bağlandığı sosyal medyadan izliyor bu cinayetleri.
O kadar pişkin ki İsrail'i sanık masasına oturtan Güney Afrika’yı bile beğenmiyor.
“Davadan neden ateşkes çıkmadı” diye eleştiriyor.
**
ABD ile Avrupa devletlerinin arkasında durduğu, ABD ve Avrupalı devletlerin vatandaşlarından oluşan
Uluslararası Adalet Divanı
üyelerinin İsrail'i suçlu bulmasının ne kadar önemli bir adım olduğunu da fark edemiyor.
Bu davanın kabul edilmesiyle İsrail'in çocukları öldürdüğünün
hukuki
olarak kabul edildiğini göremiyor.
Bu davadan İsrail'i yargılama kararının çıkmaması için
uluslararası
güçlerin
nasıl mücadele verdiğini görmüyor.
Yargılama kararının
ABD, İsrail ve küresel şirketlere
rağmen alındığını anlamıyor.
İsrail gibi korunan bir devletin
terörist
olduğunun tescil edildiğini bilmiyor.
İsrail'in soykırım suçundan
sanık sandalyesine
oturduğunu bütün dünyanın göreceğini algılayamıyor.
İsrail'le birlikte “
çocukları öldür arkandayız
” diyen hamburgerci, tavukçu, kahveci, kolacı, deterjancı, kozmetikçi şirketlerin de cinayetlere ortak olarak dahil edildiğini fark edemiyor.
Yargılama başladığında kendilerini medeni olarak pazarlayan batılı ülkelerin de
ne kadar alçak
olduklarının konuşulmaya başlanacağı da göz ardı ediliyor.
ABD
,
İngiltere ve Fransa'nın
bundan önceki soykırımlarının hatırlanacağı düşünülmüyor.
**
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 26 binden fazla kişiyi öldüren, hastane okul ve camileri bombalayan, 1,9 milyon kişiyi yerinden eden ve Gazze’yi harabeye çeviren İsrail’in “
Soykırımdan yargılanmasına
” hükmetti.
Davayı yürüten 17 yargıçtan sadece ikisi İsrail'den yana oy kullanırken farklı ülkelerden 15 yargıcın yalnız İsrail'e değil, kahveci kolacı hamburgerci, deterjancı kozmetikçi, sinemacı aşağılık şirketlere de “İsrail
çocuk katili, destek vererek siz de bu cinayetlere ortaksınız
” demesi dünya için çok önemli bir yol ayrımı.
**
İsrail'in suçlu olduğunu dünyaya ilan eden Divan Başkanı Yargıç
Joan Donoghue
, mahkemenin kararında İsrail hükümet yetkililerinin “soykırımı” işaret eden açıklamalarını hatırlattı.
Mahkeme, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Gazze’nin tamamıyla kuşatma altına alınma emri verdiğinde söylediği, “İsrail ‘
insansı hayvanlarla
’ savaşıyor.
Gazze halkının hepsini imha edeceğiz” sözlerini delil olarak kabul etti.
**
“
İnsansı hayvanların
” kimler olduğunu dünyanın merhamet sahibi insanları Gazze’de çocuklar öldürülürken gördü.
Hastaneler bombalanırken gördü, Okullar vurulurken gördü.
Bilmeyenler, görmek istemeyenler, körler ve sağırlar da yakında öğrenecek.
**
Bu dava sürerken
sanık sandalyesinde daha başkaları da olmalı.
Önümüzdeki dönemde birileri
vicdan
denen mahkemelerde yargılanacak; Çocukların öldürülmesine ses çıkarmayanlar, susanlar, körler, sağırlar,
elinden gelenin çok azıyla yetinenler
,
“Hak etti” diyenler, üzülüyormuş gibi yapanlar, yardım ediyor gibi kendini pazarlayıp hiçbir şey yapmayanlar.
Konforuna tapanlar
, Paraya tapanlar, Makama tapanlar,
güce tapanlar
, bilerek ve bilmeyerek yaratıcıya ortak bulan “
şirk
” sahipleri ve şirketler, iki yüzlüler, üç yüzlüler, dört yüzlüler, beş yüzlüler.
Velhasıl kelam.
Bu davanın sanıkları çok olacak.
#Gazze
#İsrail
#Uluslararası Adalet Divanı
#ABD
#İngiltere
