Sentetik aşk

04:006/09/2023, Çarşamba
G: 6/09/2023, Çarşamba
Yaşar Süngü

Dünya’da bitkisel ve hayvansal kaynaklı olmak üzere her yıl yaklaşık olarak 35 milyon ton doğal lif üretiliyor. Bu lifler tekstil, otomotiv, mobilya tarım ve el sanatları gibi birçok farklı üretim alanında kullanılarak, üretildikleri ve işlendikleri ülkelerde ekonomiye önemli düzeyde katkıda bulunuyor. Buna karşın geçen son yarım yüz yıl sürecinde farklı üretim alanlarında doğal liflerin yerini akrilik, naylon, polyester ve polipropilen gibi petrokimyasal liflerin alması bitkisel ve hayvansal liflerin



Dünya’da bitkisel ve hayvansal kaynaklı olmak üzere her yıl yaklaşık olarak 35

milyon ton doğal lif üretiliyor.

Bu lifler
tekstil, otomotiv, mobilya tarım ve el sanatları
gibi birçok farklı

üretim alanında kullanılarak, üretildikleri ve işlendikleri ülkelerde ekonomiye önemli düzeyde katkıda bulunuyor.

Buna karşın geçen son yarım yüz yıl sürecinde farklı üretim alanlarında doğal liflerin yerini
akrilik, naylon, polyester ve polipropilen
gibi petrokimyasal liflerin alması bitkisel ve hayvansal liflerin üretiminin ve kullanımının önemli ölçüde gerilemesine neden oldu.
Doğal liflerin aksine,
petrokimyasal liflerin
daha yaygın olarak tercih edilmeleri ve kullanılmaları, esas olarak elde edilme maliyetlerinin düşük olmalarıyla birlikte
hızlı ve yüksek miktarlarda
üretilebilmeleri ve işlenmelerinin kolay olmasından kaynaklanıyor.

**

Koyun yününün alternatif kullanım alanları konusunda araştırma yapan iki akademisyen
Hacer Tüfekçi ile Mustafa Olfaz’ın
konu hakkındaki makalesi yünün gelecekte çok önemli bir stratejik hammadde olacağını gösteriyor.

Makaleden dikkatimizi çeken bazı bilgileri geçen yazımızda paylaşmıştık. Bugün de koyun yünü alanında Türkiye ve Dünya’daki üretimin genel durumuna bakalım;

**

Son yıllarda doğal liflere olan ilgi tekrardan artmaya başlamış.

Çünkü geçen yaklaşık 50 yıl süresince doğal liflerin birçok olumlu özelliklerinin ve etkilerinin belirlenmesi ile birlikte
organik tarım
, eko sistemlerin sürdürülebilirliği,
çevre koruma duyarlılığı,
kırsal ekonominin korunması, geliştirilmesi ve endüstriyel üretimde ve tüketici eğilimlerinde ortaya çıkan önemli düzeydeki değişimler bu liflere olan ilgiyi tekrar canlandırmış.

Çünkü doğal liflerin kimyasal liflere göre daha sağlıklı olduğunu artık herkes biliyor.

**

Dünyada
doğal liflere
olan ilgideki artış ile birlikte, geçinmeleri doğal liflerin üretilmesi ve işlenmesine bağlı olan milyonlarca insanın üzerinde gerek
sentetik lifler
ile rekabetten kaynaklanan gerekse mevcut
küresel ekonomik krizin
neden olduğu olumsuz etkilerini azaltmak için uluslararası alanlarda farklı girişim ve çalışmalar yapılıyor.
Avrupa Birliği
ülkelerinde tarıma uygun olmayan alanların değerlendirilmesi ve bu alanlarda bulunan
küçük aile işletmelerinin
ekonomik olarak desteklenmeleri için
ince hayvansal lif üretiminin
geliştirilmesi yönünde önemli düzeyde çalışmalar yürütülüyor.

**

Yapağı üretimi
bakımından Türkiye, ilk 18 ülke arasında 9. sırada yer alıyor.
Türkiye’de yıllık toplam yapağı üretimi son 2012 verilerine göre
46 bin 586 ton
civarında.
Dokuma
sanayisinde geçmişte önemli bir hammadde olan yapağının son yıllarda özellikle
Batı Anadolu’da
koyunculuk gelirleri içindeki payı önemsenmeyecek kadar düşerken yapağı üretiminde de hızlı düşüş yaşanıyor.
Bunun en büyük nedeni
sentetik liflerin
maliyet yönünden cazip olması.

**

Türkiye’de yıllara göre hayvan sayıları ve yapağı üretimi konusunda 1990-2012 yılları arasındaki verilere göre gerek
merinos
ve gerekse
yerli koyunlarımızdan
elde edilen yapağı miktarı artış göstermiş.
Türkiye yerli koyun ırklarından
Kıvırcık ve Dağlıç
ile bunların melezlerinden yaklaşık olarak 46–56’S inceliğinde fakat orta derecede üniform yapağı üretiliyor.
Bu nedenle bu yapağılar daha çok
tekstil sanayinde
değerlendiriliyor.
Diğer yerli koyun ırklarımızdan elde edilen yapağılar kaba oldukları için daha çok
halı sanayinde
tercih ediliyor.

**

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre yapağı fiyatları düşük olmasına rağmen son 10 yıldır yetiştiriciler
yapağılarını
pazarda herhangi bir fiyata

satamıyor.

Satamayınca yapağılar depolarda bekliyor. Yapağının
depolanması
da depolarda haşere ve böceklerin çoğalmasına neden oluyor.
Ülkemizde yılda üretilen
46 bin 586 ton
yapağının yüzde 70’i atıl.
Yani yapağı maalesef ekonomik değeri olmayan önemli bir
atık
madde
durumunda.
Koyunun önemli gelir kalemlerinden olan
yapağının
farklı kullanım alanları oluşturularak tüketime sunulması ve özendirilmesi gerekiyor.
Bu da
iş dünyası ile devletin ortak milli görevi.

**

Yün
, kapitalist zihniyete uygun bir ürün değil çünkü uzun ömürlü.
Sentetik plastik
ise çok ve hızlı tüketimden kazanan
aç gözlü sermayenin
sevdiği bir ürün.
Sentetik mi yün mü
diye sorarsan aç gözlü sermayedar sentetik diyecek.

Sen ne diyeceksin?

#Ekonomi
#Aktüel
#Yaşar Süngü