Ne işyerlerinde ne aile içinde ne de herhangi bir ortamda baskıya,
, nasihatlere hiç gel-e-mezler.
Makamından alçak, düşük profilli, özgüven sorunu olan yönetici tiplerin, çalışma arkadaşlarına yaptığı psikolojik baskı ve itibarsızlaştırmanın moda adı olan
hiç sevmezler.
çalışanlar sabreder ya da boyun eğerlerdi şimdi nesil
anında arkalarına bile bakmadan bulundukları ortamı terk eder.
Kimlerden bahsettiğimizi anladınız.
10 yıl sonra dünyayı yönetecek olanlardan.
Ve Türkiye’nin sahip olduğu genç nüfus içerisinde büyük bir kesimi oluşturan Z kuşağından bahsediyoruz.
Teknolojinin ve dijitalleşmenin
doğrudan içerisinde doğan bu kuşak, çok değil kısa bir süre sonra iş dünyası da dahil olmak üzere toplumun her alanında söz sahibi olacak.
yılları arasında doğan bireylerin dahil olduğu ve önceki nesillerden çok farklı özelliklere sahip olan Z kuşağı, 30 yaş üstü kuşaklara göre daha bireysel hatta
.
Teknolojiye hızla adapte olan yapıları onları eski kuşaklardan
.
Günümüz teknolojisinin canlı örneği gibiler;
Hızlı, aceleci, kısa vadeli, bilgili ve biraz soğuk
.
Birebir sohbetten çok, online ortamlarda daha fazla vakit geçirmeyi seviyorlar.
Sosyal medyayı çok aktif şekilde kullanıyorlar. Her türlü bilgiye çok hızlı ulaşabiliyor ve bundan faydalanıyorlar. Ortamı beğenirlerse
, beğenmezlerse hiç çaktırmadan kabuğuna çekiliyor ve dış ortama kendilerini (
) kapatırken, cep telefonundan internette dolaşıma çıkıyorlar.
Ağırlıklı olarak sıkılgan bir yapıda bulunmaları ile biliniyorlar ama bu durum dediğimiz gibi
ortamı beğenip beğenmemelerine
göre değişiyor. Bu yapıları ile
iş dünyası içerisinde iş yapma şekilleri
, anlayışları ve tarzları farklı.
İş dünyasının geleceğini temsil ettikleri için özellikle
bu genç kuşakla iyi geçinmesi ve onları anlaması gerekiyor.
Generali Sigorta, Z kuşağının iş hayatında nasıl yönetilmesi gerektiğine ve özellikle
dikkat etmesi gereken noktalara dikkat çekmiş;
Bu öneriler aslında sadece son kuşağa ait değil, bugün iş dünyasında yer alan
bütün kuşaklara ait.
Araştırmadan çıkan ilk öneri esnek çalışma şartları ile farklı seçenekler sunmak. Yani
insanlar nasıl çalışacaklarını kendileri belirlesin
diyorlar.
Sebebini de şöyle açıklıyorlar; Çalışanların çalışma saatleri ve yerlerini kendilerinin belirlemesine izin vermek, iş tatmini ve motivasyonlarını artırır.
Uzaktan çalışma, esnek saatler veya yarı zamanlı çalışma gibi seçenekler sunarak onların farklı ihtiyaçlarına cevap verilebilir.
Onlara yönelik esnek
çalışma şartları, ortamı ve saatleri
oluşturularak iş doyumlarıyla beraber verimlilikleri artırılabilir.
Dijital dünyada büyüdüğü için teknolojiye hakimler
.
Teknolojinin içinde doğan bu nesil teknolojiyi iletişim aracı olarak değil, aynı zamanda iş süreçlerini ve verimliliği artırmak için bir araç olarak görüyor ve böyle kullanıyor. Onların farklı becerileri olduğu bir gerçek.
Bu becerilerinin öne çıkarılması çalıştıkları yere olan sadakat ve bağlılıklarını artıracaktır.
eskiden yoktu şimdi olmazsa olmazlardan.
Beklentileri netleştirmek, düzenli geri bildirimler sağlamak ve sorunları çözmek için iletişim kanallarını etkili bir şekilde kullanmak eski iş ortamlarına göre daha önemli hale geldi.
Şirketler,
çalışmalarının önemini yeni keşfetmeye başladı.
Bu organizasyonlara çalışanları dahil edip, onların
almalarını sağlamak hem onların hem de şirketlerin değerini artırır.
Bugünün ve yarının idarecilerine sorumuz şu;
Doğru ya da yanlış
elindeki cep telefonundan anında ulaşabilen eğitimdeki
okullarda mantık, felsefe, hayat bilgisi gibi derslerle
öğreteceğimize neden hala bilgi yüklemeye uğraşıyoruz?