Mutfaktaki farklı lezzetin sırrı severek yapmaktır

04:0016/07/2023, Pazar
G: 16/07/2023, Pazar
Yaşar Süngü

İşini severek yapmakla gönülsüz yapmak arasındaki farkı anlatmak için en çok kullanılan örnek mutfaktan verilir. Yemek yapmayı sevenler daha iyi bilir; Bir şeyi severek yaptığındaki lezzetle gelişigüzel yaptığın yemeğin lezzeti arasındaki farkı hissedersin. Mutfaktaki bu lezzet farkı işyerlerinde de verim ve kalite olarak kendini gösterir. İş yerlerinde verimsizliğin temel nedeni herkesin başkalarından daha iyi yaptığı bir yeteneği olduğunu anlayamamaktır. Eskilerin tabiri ile ata et ite ot vermektir.

İşini severek yapmakla gönülsüz yapmak arasındaki farkı anlatmak için en çok kullanılan örnek mutfaktan verilir.

Yemek yapmayı sevenler daha iyi bilir; Bir şeyi severek yaptığındaki lezzetle gelişigüzel yaptığın yemeğin lezzeti arasındaki farkı hissedersin.

Mutfaktaki bu
lezzet farkı
işyerlerinde de
verim ve kalite
olarak kendini gösterir.

İş yerlerinde verimsizliğin temel nedeni herkesin başkalarından daha iyi yaptığı bir yeteneği olduğunu anlayamamaktır.

Eskilerin tabiri ile
ata et ite ot
vermektir.
O yüzden de çalışıyormuş gibi yapıp ne kendisine ne de çalıştığı iş yerine hiçbir katkı sağlamayan ve bu şekilde iş hayatına devam eden, emekli olana kadar her hafta Pazar gecesinden itibaren
Pazartesi Sendromu
yaşayarak ömrünü tüketen milyonlarca insan vardır.
Ve bütün çalışanlarını aynı gördüğü için iş yerini büyütemeyen ve kendini az kazanca mahkûm eden
binlerce iş adamı, şirket ve markalar
.

**

Ikigai, “
Varlık nedeni
” anlamına gelen Japonca bir kavram.
İnternet ansiklopedisi
Vikipedi’de
kelime şöyle anlatılıyor; Genellikle kişinin hayatındaki değer kaynağını veya hayatını değerli kılan şeyleri belirtmek için kullanılıyor.
Türkçe’ye çevrildiğinde kelime kabaca “
Uğruna yaşadığınız şey
” ya da “
Sabah uyanma sebebiniz
” anlamına gelir.

Her bireyin bir ikigai’ı vardır ve sadece ona özgüdür yani kişiseldir.

Parmak izi gibi düşünün.

Hiç kimse aynı değildir, o yüzden de hiç kimse hiç kimse ile kıyaslanamaz.

O yüzden de kıyaslar yanlış sonuç doğurur.

**

National Geographic muhabiri
Dan Buettner
ikigai’yi bölgedeki insanların bu kadar
uzun ömürlü olmasının
nedenlerinden biri olarak öne sürmüş.
Dan Buettner’ın kitabında incelediği ve sunduğu beş alandan biri Okinawa. Muhabir, buranın sakinlerinin ikigai felsefesini incelemiş ve Japonların emekli olma arzusu olmadığını,
insanların sağlığı iyiyse
en sevdikleri işi olabildiğince uzun süre yapmaya devam ettiklerini gözlemlemiş.

**

Yine Vikipedi ansiklopedisinden öğrendiğimize göre,
ikigai
kelimesi genellikle kişinin hayatındaki değerin kaynağını veya hayatını değerli kılan şeyleri belirtmek için kullanılıyor.
İkincisi, bu kelime, bireylerin
yaşamlarının değerli olduğunu
düşündüğü zihinsel ve ruhsal koşullara atıfta bulunmak için kullanılır.
Kişinin mali durumu ile bağlantılı değildir.
Bir kişi şimdiki zamanın karanlık olduğunu düşünüyor olsa da
aklında bir hedefi varsa
, ikigai hissedebilir.
Kişiyi ikigai hissettiren davranışlar, kişinin yapmak zorunda olduğu eylemler değildir; bunlar
doğal ve kendiliğinden
gerçekleşen eylemlerdir.

**

“Benliğin çiçek açmasına izin verme süreci” adlı makalede
Kobayashi Tsukasa
, “İnsanlar gerçek ikigai’yi sadece kişisel olgunluk, çeşitli arzuların memnuniyeti, sevgi ve mutluluk, başkalarıyla olan karşılaşmalar ve yaşamın değeri hissi temelinde;
kendilerini göstermeye doğru ilerlediklerinde hissedebilirler
.” diyor.

**

İkigai varlığının daha
düşük bir stres seviyesi
ve genel olarak sağlıklı olma hissi ile ilişkili olduğu istatistiksel olarak kanıtlanmış.
Bazı çalışmalar, ikigai hissetmeyen yani işyerine giderken ayakları geri geri giden, pazartesi sendromu yaşayan insanların kalp ve damar gibi
kardiyovasküler hastalıklara
yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Çalışmalar ayrıca ikigai’nin Japon halkı arasında
uzun ömür ile ilişkili
olduğunu ortaya koymuş.

**

İkigai’nizi bulmak için sırasıyla şu
4 soruyu kendinize sorun
diyor konunun uzmanları;
1-Bu hayatta gerçekten yapmaktan zevk aldığım ve
sevdiğim şey nedir?

Buldunsa ikinci soruya geç.

2-Sevdiğin şeyi buldun peki
sevdiğin şeyi iyi yapabiliyor musun?

Yani o alanda yeteneğin var mı? Cevap evetse üçüncü soruya geç.

3-Sevdiğin ve iyi yaptığın şey
sana para kazandırıyor mu
?

Kazandırıyorsa dördüncü soruya geç.

4-Hem sevdiğin hem iyi yaptığın, hem sana para kazandıran hem de
dünyanın ihtiyacı olan şey ne
?
Yukarıdaki 3 maddeyi geçtiniz peki yaptığınız şey
dünyanın işine yarıyor mu
?

Örneğin; müziği seviyorsunuz, müzik konusunda başarılısınız, size para da kazandırıyor ve müzik dünyanın ihtiyacı olan bir şey.

İşte ikigai’nizi buldunuz.

Ancak buradaki ilk iki soru çok önemli.

Sevdiğin işi bulduysan ve bu alanda yetenekliysen
o iş sana hem para kazandırır hem de dünyanın işine yarar.
#Ekonomi
#verim
#kalite
#Yaşar Süngü