“Bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır.” Diyor Brezilyalı romancı ve şarkı sözü yazarı Paulo Coelho;
1. Nedensiz yere mutlu olmak.
2. Her zaman meşgul olabilecek bir uğraş bulmak.
3. Elde etmek istediği şey için var gücüyle savaşmak.
Mesela hepimizin etrafında vardır böyle tipler, belki de bizizdir; insanlar ilgi çekmek için problem üretmeyi çok severler.
Dünyada böyle aptalca düşünen başka bir canlı türü yoktur.
**
“Sağlığımız ve kesemiz için hayatımızdan çıkmakta olan ‘ev yemeklerine’ geri dönmemiz şart. Hele de çocuk sahibi olanların evinde mutlaka tencereler kaynamalıdır. Tüm ailenin bir masa etrafında toplandığı ev yemeklerinin lezzetini hiçbir ‘5 yıldızlı’ Michelin restoranı veremez.”
**
Kuş cıvıltısı anlamına gelen Twitter’da biri Türkiye’de fazlaca abartıldığını düşündüğü 12 şeyi şöyle sıralamış:
1-Kardeşlik edebiyatı, 2-Namus edebiyatı, 3-Evlilikler/Düğünler, 4-Türk dizileri, 5-Zenginlik muhabbetleri, 6-Giyim/Kuşam, 7-Ev dekorasyonları, 8-Ünlüler, 9-Yemekler, 10-Seçimler, 11-Okullar, 12-Evlat sevgisi.
Liste daha da uzatılabilir ama ben hak verdim.
**
Twitter’da biri de şöyle tavsiyede bulunmuş takipçilerine;
Hz. Musa’ya “Firavun’a git ve onunla yumuşak konuş” diyor Allah.
Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır demiş eskiler.
**
“En büyük sıkıntım bir kitabı okuduğumda onu okuyan başka biriyle tartışamamak.” Diyor köyde yaşayan ve kitap okumayı seven biri.
Dışarıdan bakıldığında ya da daha farklı sorunları olanlara tarafından bunun sorun edilmemesi gereken küçük bir dert olduğu düşünülebilir ama öyle değil.
**
Taşıdığımız en ağır yükler kafamızdaki düşünceler ve kalbimizdeki kırıklıklar.
Bilimsel verileri paylaşan hesaplardan birinde şöyle bir bilgi okudum; canımızı yakan kişileri beynimiz 6-8 ay içinde affeder. Beyin bu kişilerle ilgili kötü anıları silme eğilimindedir.
Peki, beyin affediyorsa, insanlar kinlerini, öfkelerini neden yıllardır içinde taşıyor?
Konu beyinle değil, kalple alakalı çünkü canı yanan beyin değil, kalp.
**
İyilik, zarif insanlara has bir eylemdir.
Zaten başa kakanlar, başa kakarak iyilik yolunun yolcusu olmadıklarını ilan ederler.
**
“Başardığında yanında büyük bir kalabalık olur ama başarana kadar yanında kimse olmaz.” Sözü de bir gerçeğin ilanıdır.
Kimse başarıya giden yolda başına neler geldiğinle, o yolda ne fedakarlıklar yaptığınla, ne kadar yaralandığınla ilgilenmez.
Başardıysan alkışlar.
Biz başarıya giden yolda herkesi yanımızda görmek isteriz ama bu mümkün değildir doğru da değildir.
“Zirvesine göz koyduğum dağlara bak.
**
-Nasıl bir insan olmak istiyorum?
-Şu anda nasıl bir insanım?
-Hayatımı nasıl yaşamak istiyorum?
-Dünyaya neler katmak istiyorum?
Kalabalıklarda bu sorular duyulmaz.
**
21. yüzyılın en doğru tespiti;
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.