Salgın sürecinde kullanmak zorunda kaldığımız dijital teknoloji artık ticaret, siyaset, eğitim, eğlence ve sosyal ilişkilerimizin tam merkezinde.Bütün dünya, salgın sürecinde can korkusu ile evlere hapsolurken en üst sınıfta yani yukarılarda neler olduğunu uluslararası danışmanlık firmalarından Bain & Company’nin İtalya Lüks Eşya Sanayicileri Vakfı Fondazione Altagamma ile hazırladığı20’nci Lüks Araştırması raporuile öğrendik.Rapora göre kişisel lüks ürünler sektörü 2021’de V şeklinde bir toparlanma
Salgın sürecinde kullanmak zorunda kaldığımız dijital teknoloji artık ticaret, siyaset, eğitim, eğlence ve sosyal ilişkilerimizin tam merkezinde.
Bütün dünya, salgın sürecinde can korkusu ile evlere hapsolurken en üst sınıfta yani yukarılarda neler olduğunu uluslararası danışmanlık firmalarından Bain & Company’nin İtalya Lüks Eşya Sanayicileri Vakfı Fondazione Altagamma ile hazırladığı
20’nci Lüks Araştırması raporu
ile öğrendik.
Rapora göre kişisel lüks ürünler sektörü 2021’de V şeklinde bir toparlanma eğrisi çizmiş.
2020’de sert bir şekilde daralan sektör 2021’de yüzde 29 oranında büyüyerek 238 milyar avro seviyesine çıkmış.
pazarının önümüzdeki dönemde yıllık ortalama
ile 2025 itibarı ile
büyüklüğe ulaşabileceğini tahmin ediliyor.
Lüks ürünleri ve deneyimleri kapsayan genel lüks pazarı yaklaşık
büyüklüğe ulaştı, ama hâlâ 2019 seviyelerinin altında bulunuyor.
Lüks tüketim pazarının canlanmasını sürükleyen lokomotif iki ülke var; Çin ve ABD’deki yerel tüketim ile online kanallar.
Y ve Z kuşaklarına mensup küresel gençlik
büyümeye ivme kazandırmaya devam ediyor ve 2025 itibarı ile pazarın yüzde 70’ini oluşturacakları öngörülüyor.
89 milyar avro büyüklükle global pazarın
oluşturan Amerika kıtası halen dünyanın en büyük lüks tüketim pazarı konumunda bulunuyor.
Çin ise 60 milyar avro büyüklükle global pazarın
sahip.
Büyümede
Dubai ve Suudi Arabistan’ın
öncü olduğu Ortadoğu da performansı yüksek pazarlar arasında yer alıyor.
Avrupa, Japonya ve Asya’nın
geri kalanı 2021’de ancak kısmi bir toparlanma sağladı ve henüz COVID öncesi seviyelere erişemedi.
Buralarda lüks tüketimin büyümesi global seyahatlerin tekrar başlamasıyla ilişkilendiriliyor
2023, Avrupa’nın ise 2024 itibarı ile kriz öncesi seviyelere dönmesi bekleniyor.
İkinci el lüks tüketim pazarının
2021’de 33 milyar avro düzeyine erişeceği tahmin ediliyor.
Bu büyümeyi artan talep ve büyüyen rekabet ortamı sağlıyor.
2017-2021 arasında
yüzde 65 büyürken, birinci el lüks tüketim pazarının aynı dönemdeki büyümesi yüzde 12 düzeyinde kalmış.
2019’dan 2020’ye
yüzde 50 büyüyen online kanal
2020-2021 döneminde de yüzde 27 büyüyerek tahminen 62 milyar avro düzeyinde bir pazar oluşturmuş.
Bunda COVID sırasında online kanalların daha fazla kullanılması ve yeni müşterilerin kazanılması önemli rol oynadı.
Markaların sahip olduğu web siteleri
2019’da online segmentin yüzde 30’unu oluştururken, şimdi yüzde 40’ını oluşturuyor.
Online kanallar ve tek markalı mağazalar, birlikte 2021’deki büyümede kilit rol oynadılar ve yılın geri kalanında da büyümeye öncülük edecekler.
Son 20 yıl içinde lüks ürünlerde lider markaların pazar payları yüzde 17’den
çıkmış.
Yani 20 yıl önce
lider markalar lüks sektörde
ortalama bir şirketten 7 kat büyükken şimdi 18 kat büyükler.
Ama buna rağmen sektörde yükselen yıldızlara da yer var.
Bu oyuncular halen pazarın
sahipler, ancak
iki misli hızla büyüyorlar.
Pandemi ile zorunlu olarak dahil olduğumuz dijital hayat bize,
“Eski hâl muhal; ya yeni hâl veya izmihlâl”
dedi.
kelime olarak bozulup gitmek, perişan olmak, yok olmak, görünmez hâle gelmek gibi anlamlarına geliyor.
Küresel ekonomide dönüşüm pandemi ile başladığına göre biz fark etmesek de sistemin yenilenme ihtiyacı kaçınılmaz hale gelmiş.
Bütün dünyada artan yüksek enflasyon ve faiz, sosyal sınıfları yeniden belirleyecek.
Dijital teknoloji
yeni alt, orta ve üst sınıfları
oluşturacak.
Muhtemelen alt sınıflar daha büyürken orta sınıflar küçülecek.
En az ve hasarsız değişim en üst sınıfta olacak.
Sosyal piramit, gelir dağılımının en adaletsiz biçimi olan
şekline dönüşecek.
Bu dönemde
olan ihtiyaç daha da artacak.
Küçüklerin yok olduğu veya büyüklere taşeron olduğu, ücretli kesimin büyüdüğü bu dönemin uzun ömürlü olması beklenemez.
Bu sistem de muhtemelen
verimliliği artırmak ve rekabet edebilir o
lmak açısından ücretli kesimin çalıştığı işyerinde hem çalışan hem küçük patron olduğu döneme dönüşecek.
Tabii ki bu iyimser tahmin.