Hayvancılık sektöründe Türkiye’nin en büyük kırmızı et işleyen entegre tesislerinin açılışında şirketin ortaklarından birinin, “ Nefesi hariç hayvanın her şeyini değerlendiriyoruz ” sözü her alanda verimliliğin de tarifi aslında. “Ben yaptım oldu”, “Öyle de olur böyle de olur”, “Kanun gibi tutturmayın”, “İlle de böyle olacak diye ayet mi var kardeşim” türünden yapılan konuşmaların arkasındaki zihniyettir bizi geri bıraktıran. Kurallara uygun disiplinli çalışmayı beceremediği için küçümseyenlerin,
Hayvancılık sektöründe Türkiye’nin en büyük kırmızı et işleyen entegre tesislerinin açılışında şirketin ortaklarından birinin, “
Nefesi hariç hayvanın her şeyini değerlendiriyoruz
” sözü her alanda verimliliğin de tarifi aslında.
“Ben yaptım oldu”, “Öyle de olur böyle de olur”, “Kanun gibi tutturmayın”, “İlle de böyle olacak diye ayet mi var kardeşim” türünden yapılan konuşmaların arkasındaki zihniyettir bizi geri bıraktıran.
Kurallara uygun disiplinli çalışmayı beceremediği için küçümseyenlerin, tembelliğin, boş vermişliğin, verimsizliğin felsefesidir bu.
Kurban,
bir vecibe olmasının yanı sıra çeşitli
faaliyetleri de içinde barındıran bir ibadet.
Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan bu
dinî açıdan belirli kuralları olduğu gibi
açıdan da
uygun olması gerekir.
Hem dinen hem de ekonomik açıdan kurallara uygun mu kurbanda yaptıklarımız?
Olmadığını her bayram haberlerde görüyoruz.
nasıl savsaklıyorsak
de öyle savsaklıyoruz gibime geliyor.
İkisini de ciddiye almıyoruz ki bu aksaklık ve vurdumduymazlık normalleşiyor,
Bu yüzden her bayram, bize yakışmayan
israf ve görüntü kirliliğine
maruz kalıyoruz.
Kurban eğer ibadet ise ki öyledir,
hiçbir ibadet israfı meşrulaştırmaz
.
“Akarsuda abdest alırken bile suyu çok tüketmeyin” diye uyaran bir dinin üyeleri, “
” niyetiyle yaptıkları kurban ibadetinde israfı neden görmezden gelirler, neden önemsemezler.
İsraf etmemenin de bir ibadet olduğunu neden anlamak istemeyiz?
Oysa hem ailede hem devlet yönetiminde hem şirketlerde her zaman geçerli ve işleyen bir kural vardır;
İsraf sefahatin, sefahat sefaletin kapısıdır.
Bu yıl yaklaşık 785 bin büyükbaş, 2 milyon 600 bin küçükbaş olmak üzere toplamda
3 milyon 385 bin kurbanlık hayvan
kesileceği tahmin ediliyor.
Bugün 3 milyon 385 bin kurbanın büyük bir kısmının
çöpe atılacak.
3 milyon 385 bin kurbanın
işkembesi, bağırsakları, ayakları
gömülecek.
2 milyon 600 bin küçükbaş hayvanın
en az yarısı da işlenmeye değer görülmediği için çukurlara atılacak.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği
verilerine göre standartlara uygun kesilmiş ve tuzlanmış yaş koyun derisinin âdeti yaklaşık 30 liraya satılıyor.
Toplam olarak kurbanlıklardan standartlara uyulursa yaklaşık 454 milyon 800 bin liralık deri geliri elde edilecek.
Fakat kurbanlıklar çoğu yerde ehil olmayan kişiler tarafından kesildiği için deride ciddi olarak ekonomik kayıp oluşuyor.
dediğimiz trajıkomik durum da işin başka bir boyutu.
Ancak deri toplayan bir firmanın sahibi diyor ki; “Deriyi korumak için üzerine dökülen tuzun değeri de 30 lira. Yani
Bu işin nakliyesi, işçiliği derken küçükbaş derini maliyeti yükseliyor. Bu kadar fiyata satılamayacağı işin de koyun keçi gibi hayvanların derilerini almıyoruz. Vatandaş da biz almayınca toprağa gömmekten başka çare görmüyor.”
Basit bir hesap yaparsak her kurbandan sadece
bir tas işkembe çorbası, bir tas kelle paça, bir porsiyon da kokoreç
çıktığını varsayalım.
Kurban Bayramının bu birinci gününde ibadet niyetiyle yaptığımız bu kurban organizasyonunda yaklaşık olarak 3 milyon tas işkembe çorbasını, 3 milyon kase kelle paça, 3 milyon porsiyon da kokoreçi toprağa döküyoruz.
İşkembe çorbası, kelle paça ve kokoreçin ortalama
olduğunu varsayarak hesap edin israfın büyüklüğünü.
Kelleden çıkan
eti, dili, beyni ve tarak, tesbih, bıçak sapı
ve çok pahalı süs eşyaları yapılan boynuzu saymıyoruz.
Bu ülke ekonomisi için
çöpe atılması demektir ve dünya çapındaki bir bayram olduğunu düşündüğümüzde büyük bir
.
Kurbana neden
olarak bakılmaz anlamıyorum.
Kurbanın nefesi hariç her organı ekonomik bir değer haline gelmişken, bu israfa hayvancılık sektöründeki
şirketler, devlet, belediyeler, deri toplayan Kızılay, Yeşilay, Türk Hava Kurumu
ve farklı yardım amaçlı sivil toplum örgütleri neden el atmazlar.
Neden deri toplama organizasyonlarının ötesine geçemedik?
Neden kurbanın diğer organları toplanıp işlenmez ve ekonomik değere dönüştürülmez?
Kuran’da 84 yerde aklınızı kullanın uyarısı neden yapılıyor?
Ana karnında hazırcılığa alışmışız.
gibi davranmak
getireceği için kolayı tercih ediyoruz.
Neyse, hayırlı bayramlar.
#Aktüel
#Kurban Bayramı
#Ekonomi
#Din
#Yaşar Süngü