Küçük çaplı günlük adaletsizlikler

04:005/06/2022, Pazar
G: 5/06/2022, Pazar
Yaşar Süngü

“Adaletsizlik, adalet kurallarının her gün adaletsiz insanlar tarafından fiili olarak ihlal edilmesiyle gelişmez. Gerçek ve potansiyel mağdurlara sırt çeviren pasif vatandaşlar, haksızlığın daha da büyümesine katkıda bulunurlar.” Diyor son yüzyılın düşünürlerindenJudith Shklar.VakıfBank Kültür Yayınları arasında çıkan“Adaletsizliğin Veçheleri”isimli kitabında adalet sorununu, günlük hayatta herkesin başına gelen küçük ve önemsiz olaylara bakarak incelemiş.Aristo’dan Platona oradan da Çicero’ya kadar

“Adaletsizlik, adalet kurallarının her gün adaletsiz insanlar tarafından fiili olarak ihlal edilmesiyle gelişmez. Gerçek ve potansiyel mağdurlara sırt çeviren pasif vatandaşlar, haksızlığın daha da büyümesine katkıda bulunurlar.” Diyor son yüzyılın düşünürlerinden
Judith Shklar.
VakıfBank Kültür Yayınları arasında çıkan
“Adaletsizliğin Veçheleri”
isimli kitabında adalet sorununu, günlük hayatta herkesin başına gelen küçük ve önemsiz olaylara bakarak incelemiş.

Aristo’dan Platona oradan da Çicero’ya kadar adalet konusunda kafa yoran düşünür ve filozofların bakış açılarına yer vermiş.

**

Yazar, bugünkü küresel adalet modelinin adaletsizliğin etkisiz katılımcılarını değil, yalnızca faillerini dikkate alması yüzünden başarısız olduğunu söylüyor.

Pasif adaletsizliğe en net dikkat çeken düşünürün
Romalı hukukçu Cicero
olduğuna dikkat çekiyor.
Karmaşık hale geldiğinde bizzat hukukun kendi adaletsizliklerini doğuracağından endişe eden Cicero şöyle diyordu;
“Yapabilme imkânı varken yanlışı engellemeyen veya buna direnmeyen kimse, ülkesini terk etmişçesine bir yanlışın suçlusudur.”
Cicero’ya
göre pasif adaletsizlik, adil olamamanın ötesinde vatandaşlığın kişisel standartlarının altına düşmektir.

**

Romalı hukukçu Cicero’nun fikirlerinden faydalandığı antik dönem filozofu
Eflatun veya Platona
göre genç bir haydudun yaşlı bir adamı dövdüğünü görüp de müdahale etmeyen sağlam vücutlu insanlar da saldırgan kadar suçludur.

Normalde adaletsiz insan etkin olarak yasa ve adetleri ihlal etmek ve haksız davranmak suretiyle bunların altına düşmekle suçlanır.

Ancak pasif olarak adaletsiz insan bundan daha farklı davranır, çevresinde olup biten hiçbir şeyi umursamaz, özellikle bir sahtekarlık ve şiddet olayı gördüğünde.

Kanunsuz bir eylem veya suçla karşılaştığında, sadece kafasını çevirir. Ama eğer bir devlet memuruysa, o zaman suçu çok ağırdır.

Pasif adaletsiz kime denir
sorusunun cevabını da filozofumuz şöyle verir; O, her zaman ilk olarak
“Hayat adaletsizdir”
diyen ve mağdurları görmezden gelen kişidir.

**

Adaletsizlik,
karakter ve boyutu bakımından eşi benzeri olmayan toplumsal bir kötülüktür.

Adaletsiz kimseler, sadece adaletsiz fiillerden doğrudan fayda sağlayanlar değil fakat aralarında hüküm süren adaletsizliğe göz yumanlardır da.

Yalnızca yetkililer, suçlular ve düzenbazlar tarafından şehirlerde işlenen adaletsizlikleri değil, aynı zamanda sırf
zahmetli bir iş diye
suçları ihbar etmeyi, polise haber vermeyi, mahkemelerde ifade vermeyi ve mağdurun yardımına koşmayı reddeden vatandaşların pasif davranışlarının da adaletsizliğe yol açtıkları görülmelidir.

**

20. Yüzyılın
en önemli düşünürleri arasında görülen yazarımız kitapta
pasif adaletsizliğe
dair günümüzden örnekler sıralar;

Bunlar adaletsiz ve baskıcı olduğunu düşündükleri kanun ve düzenlemelere karşı asla seslerini çıkarmazlar.

Harekete geçmekten korkarlar, üstlerine düşen görevi başkasının yapmasını tercih ederler.

Onlar sadece bir
beleşçidir
.

Oysa düzenbazlığa ve şiddete mâni olmak, vatandaşlığın gereğidir, insanlığın değil.

Ve bizler, yalnızca, komşularının pencerelerinden izlediği ve polisi aramayacak kadar kayıtsız veya korkmuş oldukları
Kitty Genovese cinayeti
gibi sansasyonel vakalarda değil, aynı zamanda- yaygara koparmamak, o sırada meşgul olmak, ya da huzursuzluk çıkarmamak gibi masumane gerekçelerle dahi olsa-
küçük çaplı günlük adaletsizlikler
karşısında gözlerimizi yumduğumuzda da pasif biçimde adaletsiz sayılırız.

Oysa ödleklik ve savsaklayışımızın özel sonuçları kadar toplumsal sonuçları da vardır.

**

Yazar, ödlek davranışta bulunan vatandaşlara hak vermeden de duramaz;
“Adaletsizliğin çaresinin bulunmayışı
hakkaniyetli vatandaşların bunu istemiyor olmalarıdır. Bu ise adaletsizliğin sunabileceği ve sunduğu
huzur ve sükûnetten
vazgeçme isteksizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu noktada pekâlâ haklı da olabilirler.”

**

Küresel adaletsizliğin bu kadar meşrulaştığı bir dönemde en küçük bireysel haksızlıklarda bile gözlerimizi yummanın
büyük bir suç ve ne kadar ağır bir cezası
olduğunu unutmuştuk.
Herkesin kendisinden örnekler bulacağı,
adaletin terazisinin
ne kadar hassas olduğunu hatırlatan kitap oldukça ufuk açıcı.
#Adaletsizlik
#Çicero
#Platon
#Aristo
#Adaletsizliğin Veçheleri