Dünyadaki şirket içi memnuniyetsizlik ve suistimallerin faturası 3,6 milyar doları bulmuş. Günümüzde şirket içinde yapılan suistimaller, patronların ve çalışanların en büyük problemleri arasında yer alıyor. Remed Etikhat Satış ve Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Begüm Akçal’a göre, çalışan memnuniyeti ve buna paralel olarak yaşanabilecek suistimallerin önüne geçmek için doğru bir insan kaynakları politikası izlemek çok önemli. Neden önemli? Çünkü şirketlerde çalışanların memnuniyetsizliğinin devam
Dünyadaki şirket içi memnuniyetsizlik ve suistimallerin faturası 3,6 milyar doları bulmuş.
Günümüzde şirket içinde yapılan suistimaller, patronların ve çalışanların en büyük problemleri arasında yer alıyor.
Remed Etikhat Satış ve Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Begüm Akçal’a göre, çalışan memnuniyeti ve buna paralel olarak yaşanabilecek suistimallerin önüne geçmek için doğru bir insan kaynakları politikası izlemek çok önemli.
Neden önemli?
Çünkü şirketlerde çalışanların memnuniyetsizliğinin devam etmesi ve doğru bir
yönetici/çalışan tercihi
yapılmaması şirketin içinde yer alan bütün departmanların performansını olumsuz yönde etkiliyor.
**
Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği ACFE’nin
2022 yılında yapmış olduğu çalışmaya göre 133 ülkeden toplanan şirket içi suistimal vakalarının neden olduğu toplam zarar 3,6 milyar dolar çok ciddi bir rakam.
Uzmanlara
göre çalışanların şirketlerinden memnuniyetsizlikleri, şirket içinde yaşanan etik dışı durumlarda tespit edilen vakaların yarısı şirket içi kontrol mekanizmalarının eksik olmasından kaynaklanıyor.
**
Danışmanlık şirketi Remed Etikhat’ın yayınladığı
2023 1. Yarıyıl Kurumsal Etik Trendleri Raporu
’na göre, çalışanları işyerlerinde en fazla rahatsız eden sorun ayrımcılıkmış.
İş dünyasındaki kör noktalardan biri bu.
İkinci sırada yüzde 13,4 ile
çalışma saatleri ve izin haklarıyla
ilgili haksız uygulamalar bulunuyor.
Üçüncü sırada yüzde 9,6 ile
hakaret ve küçük düşürücü davranışlar
olarak yer alıyor.
Farklı konulardan yapılan şikayetlerin oranı ise yüzde 60,1.
Rapora göre en çok bildirim yapılan sektörlere bakıldığında ilk sıra yüzde 63,9 ile perakende sektörünün.
Perakende sektörünü yüzde 12,3 ile grup şirketler izlerken, bu dönemde en az bildirim yüzde 3,9 ile hizmet sektörü çalışanları tarafından gerçekleşmiş.
**
Rapordan öğrendiğimize göre
çalışanların en mutsuz olduğu ve haksızlığa uğradığı sektörlerin başında perakende sektörü geliyor.
Enflasyonun ve fahiş fiyatların sorumlusu olarak gösterilen sektörde çalışanlara yönelik haksızlık ve ayrımcılık arttıysa fay hatlarındaki kırılma çok yakında gerçekleşecek demektir.
**
Covid19 salgını ile küresel ekonomide taşları yerinden oynaması zengin ve yoksul sınıfları nasıl etkilediğini yine başka bir rapordan öğreniyoruz.
Küresel Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’nin (ÇBYE) 110 ülkeye ilişkin tahminleri içeren son güncellemesi geçen ay Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Oxford Üniversitesi Oxford Yoksulluk ve İnsani Gelişme İnisiyatifi (OPHI) tarafından açıklandı.
2023 verileri şöyle
;
110 ülkedeki 6,1 milyar insanın 1,1 milyarı (yüzde 18’inden biraz fazlası) ağır çok boyutlu yoksulluk içinde yaşıyor.
Tüm yoksul insanların yaklaşık üçte ikisi (730 milyon kişi), orta gelirli ülkelerde.
Dünyadaki tüm yoksul insanların yüzde 35’i düşük gelirli ülkelerde yaşıyor.
18 yaş altı
çocuklar
, yoksul insanların yarısını (566 milyon) oluşturuyor.
Tüm yoksulların yüzde 84’ü kırsalda yaşıyor.
Dünyanın tüm bölgelerinde, kırsal alanlar kentsel alanlardan daha yoksul.
Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi veri eksikliği nedeniyle
Türkiye
için hesaplanamadığından,
2023 Küresel Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi
raporuna Türkiye dahil edilememiş.
**
Birleşmiş Milletler
raporunda eksik olan kör nokta şurası; Afrika gibi yoksul bırakılmış bölgelerde fakirlik kırsal bölgelerde yoğun olsa da şehir nüfusunun kırsal nüfusu geçtiği ülkelerde durum tam tersi.
Ülkelerdeki
yoksulluk verileri
toplanırken
ülkeler arasındaki farklılığın
dikkate alınmaması yoksulluğun kırsal bölgelerde olduğu gibi yanlış bir sonuca yol açmış.
Enflasyonun bütün dünyayı yoksullukta eşitlediği bir zaman diliminde
şehirlerde yaşayanların durumu köylerde yaşayanlardan iyi değil.
Köylerde yaşayanların temel ihtiyaç sorunları daha az.
Kira sorunları yok, sebze ve meyve için bahçe yapma imkanları var. Onlar da eksik olan
düşük refah seviyesi
. Ancak şehirlerde temel ihtiyaç sorunları enflasyonla daha da artmış durumda.
Gıda fiyatlarındaki ölçüsüz artışın kırsal bölgede yaşayanları şehirde yaşayanlar kadar etkilemediği bir gerçek.
Anormal yükselen
kira fiyatları
yüzünden barınma şehirlerde çok ciddi bir sorun haline dönmüş durumda.
Bakalım şehirlerdeki yoksulluk ne zaman uzmanların ve yetkililerin gündemine girecek.
#politika
#Remed Etikhat
#Yaşar Süngü
