Ekonomik sıkıntıların büyüklüğüne göre artan, cehaletin oranına göre azan, ekonomik refahla azalan kültür ve eğitimle terbiye edilen bir durum bu.
Sözlükte
ya da bezdiri (yıldırma), bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba
yapması olarak geçiyor.
Latince kökenli sözcük; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına geliyor.
En iyi ifadesi yıldırma veya iş yerinde
.
Gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulaması.
Son dönemde
başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinler arası çalışılan bir konu haline geldiğine göre demek ki toplumsal hayatta gizli ya da açık yaşanılan ciddi bir sorun var.
Peki iş dünyasında yaşanan bu psikolojik terör hangi ortamlarda yaşanır?
Aşağıda olması gerekenlerin yukarıda, yukarıda olması gerekenlerin de aşağıda olduğu her ortamda
(psikolojik terör) yeşerir.
O ortamlarda tohumları atılır, sulanır ve büyür.
Yıldırma, itibarsızlaştırma, ezme, laf sokma, küçük düşürme gibi sosyal linçler normal olarak görülmeye başlanır.
Sözle veya gözle, dudak bükmeyle, pis bir sırıtmayla ve ima ile uygulanır.
eksikliğinin olduğu topraklarda (insan türü) yetişir.
Kendine saygısı olmayanlar başkalarına nasıl saygı göstereceklerini bilmez.
Ve bu insan türü herkesi kendisine
olarak görür.
Bu yüzden de her ortamda kendisini
pozisyonuna sokar.
Yardımlaşarak,
zenginleşmeyi ve gelişmeyi aklına getiremez çünkü onu öğrenmemiştir.
Bu insan türü önüne çıkan herkesi ilerlerlerken önüne çıkan bir
ya da çalı veya diken olarak görür.
Güçlü ve zengin olmanın yolunun bunları yok etmekten geçtiğini zanneder.
İnsana yönelik
tavırları her iki taraf için de bu tavır artık meşrulaşmış ve normal görülmeye başlanmıştır.
En tehlikelisi de bu durumdur.
Mesela bu psikolojik terör normalleştiği için, iş görüşmelerinde İnsan Kaynakları yetkilisi iş müracaatı yapanlara görüşme esnasında ukala davranır, “
”, deyip olumsuz cevabı vermeye tenezzül etmez.
“
” deyip sanki istenilen maaşı verebilecek yetkisi varmış gibi konuşur.
İş ilanlarında gerekmediği halde tecrübeli eleman ve bir sürü farklı özellik ve meziyetler arar.
Çalışandan işinin dışında farklı bir iş ister, yaptıramayınca kızar.
İş hakkında çalışanlarla fikir alışverişinde bulunmaya tenezzül etmez.
Kötü yöneticilerin yer aldığı şirketlerde görülen bu
, yıldırma, bezdirme, değersizleştirme, itibarsızlaştırma
.
ya da örtülü mobbing suçunu işleyenler işyerlerinde ne kadar
görülseler de hepsi de yukarıdaki mobbing tanımında yer aldığı gibi
kapsamına girerler.
Çünkü bunlar
zarara uğratırlar,
refah payını çalarlar, ailelerin
bozarlar ve iş için müracaat edenlere net cevap vermedikleri için
karartırlar.
Bir de bu duruma karşı doğal bir tepki olarak gelişen bir hareket var. Ona da
Ters Mobbing (Reverse Mobbing)
deniyor.
Ters mobbingin uygulanmasının en yaygın türü asttan üste;
, talimatlara uymama,
yapma, asılsız söylentiler çıkarma ve
gibi eylemler gerçekleştirilmek.
Tam bir etki tepki olayı, “
” durumu.
Geçtiğimiz aylarda gündeme gelen “
” sözü ile meşhur olan tavra benzer bir tavır.
Üstlerinden saygı görmeyen, düşük ücretle çalışmak zorunda kalan, işsizlikle tehdit edilen, küçük de olsa ikramiye ile motive edilmeyen, mesai parası verilmeyen, hak ettiği
göremediğini düşünen çalışanlar, kötü yöneticilerin ve kötü yönetimin acısını bunlara yardım ve yataklık eden ya da göz yuman patrondan ve şirketten çıkarır.
Bu tür iş yerlerinde
zaman ve malzeme israfının
çok olmasının arkasında yatan en temel nedenlerden biri budur.
Çalışan işyerini sahiplenmez, çünkü aidiyet hissetmez.
İşinde verimsiz olur, fazlasını yapmaz. İşyerine katkı sağlamaz.
“
İnsan zulmeder kader adalet eder
” kuralı bu durumu anlatan muhteşem bir ifadedir.