‘İki kolaylık arası bir zorluk’

04:0017/11/2021, Çarşamba
G: 17/11/2021, Çarşamba
Yaşar Süngü

Hayalini kurduğumuz hayatta yollar her zaman düzdür ve keyiflidir, yağ gibi kayar altından yollar, ayağına taş bile değmez.Ama gerçekler.Gerçekler öyle değildir.Yaşadığımız hayat, hayalimizdeki gibi işlemez, inişli çıkışlıdır, bazen tırmanıştır bazen nefessiz kalıştır.O yüzdenak saçlı bilge ihtiyarlarhayatın felsefesinden bahsederken,“Bütün zorluklar iki kolaylık arasındadır”derler.Bazılarının yokuş mesafesi o kadar uzundur ki zirveye ramak kala nefesi kesilir ve kolaylığa ulaşamadan kendini bırakır.Zorluklar,

Hayalini kurduğumuz hayatta yollar her zaman düzdür ve keyiflidir, yağ gibi kayar altından yollar, ayağına taş bile değmez.

Ama gerçekler.

Gerçekler öyle değildir.

Yaşadığımız hayat, hayalimizdeki gibi işlemez, inişli çıkışlıdır, bazen tırmanıştır bazen nefessiz kalıştır.

O yüzden
ak saçlı bilge ihtiyarlar
hayatın felsefesinden bahsederken,
“Bütün zorluklar iki kolaylık arasındadır”
derler.

Bazılarının yokuş mesafesi o kadar uzundur ki zirveye ramak kala nefesi kesilir ve kolaylığa ulaşamadan kendini bırakır.

Zorluklar, kolaylığın değerini ve güzelliği artıran nimetlerdir aslında, ama kimlere?

Sonuna kadar sabredenlere.

Yarı yoldan dönenler, zirveye kadar sabredemeyenlerin
tadamadığı bir nimettir
, terslikler, şanssızlıklar, hayal kırıklıkları.

**

Belirsizlik
de bir tür değersizliktir insan için.
Muhatap olduğun herhangi bir
insanın
ya da
kurumun
sana verdiği değeri bilememek kötü yapar herkesi.
Pandemi ile küresel dünyada da bir belirsizlik oluştu. Her türlü belirsizlik, korku ve tedirginlik üretirken
bireysel ve toplumsal bağışıklığı
zayıflatır.
Korku ve tedirginlik
güvenlik duvarımızı tehdit ederken birçoğumuzu kabuğuna çekilmeye zorladı.

İçteki pozitif enerjiyi kendini güvence altına almaya yönlendirdi.

**

2022 yılında çalışanların
iyimserlik, umut, direnç ve öz saygı ihtiyacı artacakmış.

Bu ihtiyacı gören ve karşılayabilen şirketler pandeminin ürettiği korkuyu üzerinden atarak pozitif enerjilerini üretime yönlendirebilecekmiş.

Yapılan araştırmaların sonucu bu.

Bunun adına
psikolojik sermaye
diyorlar.
Şirketlere danışmanlık hizmeti veren 4C1H tarafından hazırlanan
‘Çalışan Deneyimi Trend Raporu’
na göre, parmak sallayan yöneticilerin devri geçiyor, insanı anlayan ve onu güçlendiren yöneticilerin devri başlıyor.
Pandeminin etkisiyle artan uzaktan ya da
hibrit
çalışma (Hem evden hem işten) düzeni beraberinde, işlerin yolunda gitmeyebileceğini anlayan ve çalışanının bu konudaki endişelerini silebilen yöneticilere yönelik ihtiyacı artırmış.

Z kuşağının beklediği şirket modelinde şeffaf iletişim kurma, güvenilirlik aşılama, kendi kaygılarını dile getirme vasıfları dikkat çekiyor.

Raporda her çalışanın, içindeki kahramanı ortaya
çıkarmak için onlara
umut, iyimserlik, direnç ve öz saygı aşılayan yöneticilerin hem bugünün hem geleceğin baş rolü olmaya aday olduğu belirtiliyor.

**

Yeni dönemde
İnsan Kaynakları
(İK) ekiplerine büyük görevler düşüyor.

Çeşitliliği önyargılardan uzak bir şekilde sağlayabilmek için işe alımlarda yapay zeka teknolojisinin kullanımı daha çok artacak.

Çok yakında Z kuşağının dahil olmasıyla 4 farklı kuşak iş hayatı sahnesinde yerini alacak. İK ekipleri 4 kuşaktan iyi bir takım çıkarmaya çalışacak.

Buradaki 4 kuşağı
dede baba, oğul ve torun
şeklinde anlamamak gerekiyor çünkü o eski döneme ait kuşak sıralamasıydı.
Bugün kuşaklar arası zaman dilimi
dijital teknoloji
ile çok kısaldı.

Aralarında 2 yaş olan kardeşler arasında bile kuşak farkı var artık.

**

İyi hissetme
hali denilen
zindelik de
gelecekte iş hayatının en önemli konusu olacak.
Zindeliğe
önem veren şirketlerin yüzde 37’si
verimliliğin
, yüzde 33’ü müşteri memnuniyetinin arttığını belirtirken; yüzde 30’u hastalığa bağlı
iş kaybının
, yüzde 21’i ise profesyonel
tükenmişlik sendromunun
azaldığını görmüşler.
Yeni dönemde iyi bir işverenin, çalışanların
aidiyet duygusunu
artıracağı, iş performansını yüzde 56’ya kadar yükselteceği, Turnover
(işten ayrılma)
oranlarını yüzde 50’ye,
işe devamsızlık
oranını yüzde 75’e kadar düşüreceği araştırmanın dikkat çekici sonuçlarından.

**

İstesen de istemesen de klasik hiç değişmeyen dünya düzeninin formülüdür bu; Kim olursan ol, ister zengin ister yoksul, ister yönetici-patron isterse sabit ücretli çalışan, sofrada
iki kolaylık arası bir zorluk
var.

Yersen rahatsın, yemezsen açsın.

#4C1H
#Hibrit
#İnsan Kaynakları