logo
EDISYON:

Her şeyi öğrenmek iyi bir şey değildir

04:0029/09/2024, Pazar
G: 29/09/2024, Pazar
Yaşar Süngü

Türkiye genelinde yedi senedir yapılan bir araştırma var; Türkiye İş Dünyasının Konfor Alanı Haritası Araştırması. Bu yılki araştırmada ofis ve bürolarda idari işlerde çalışan beyaz yakalıların en büyük motivasyonu maaş değilmiş. Maaş ikinci sıraya gerilemiş. Birinci sırada işyerinde kendini başarılı hissetmek yer almış. Çalışanların motivasyonunu artırarak verimliliği yükseltmek yeni bulunan bir şey değil. “Marifet iltifata tabidir” kuralı her dönem her canlı için geçerlidir. Akıllı iltifat eder,

Türkiye genelinde yedi senedir yapılan bir araştırma var;
Türkiye İş Dünyasının Konfor Alanı Haritası Araştırması.
Bu yılki araştırmada ofis ve bürolarda idari işlerde çalışan beyaz yakalıların en büyük motivasyonu
maaş
değilmiş.

Maaş ikinci sıraya gerilemiş.

Birinci sırada işyerinde
kendini başarılı hissetmek
yer almış.

Çalışanların motivasyonunu artırarak verimliliği yükseltmek yeni bulunan bir şey değil.

“Marifet iltifata tabidir”
kuralı her dönem her canlı için geçerlidir.

Akıllı iltifat eder, ahmak eleştirir.

Amcam köyde atları arabaya koşarken onları okşar güzel sözler söyleyerek etraflarında dolaşırdı.

“Yeğenim, yemini suyunu vermek yetmiyor, dokunmak, okşamak ve güzel sözler söylemek gerekiyor” derdi.


**


“10 uzama yılı sona eren kontratlarda
yüzde 400-500’e varan oranlarda kira artış talepleri ile karşı karşıya kalıyoruz." diyerek dert yanmış marka temsilcileri.

AVM'lerde satış yeri olan 250 marka temsilcisi toplanmışlar yüzde 500'e varan kira artışına karşı mevzuat değişikliği talep ediyorlar.

Müşteri cephesi de benzer durumda.

Aynı evde 10 yılı geçiren yüzbinlerce kiracı var.

Hepsi de ev sahiplerinin insafına kalmış.

Merhametli ev sahipleri istisna olduğu için onları saymıyoruz.

Ev sahiplerinin en insaflısı,
"Ya çık ya da kiraya yüzde 100 zam yap"
diyor.

Sabit ücretli ya da emekli ise ve büyük şehirlerde yaşıyorsa bu aileler ne yapsın?

Kiracıların marka sahipleri gibi bir araya gelerek bir şey talep etmek şansı yok.

Marka sahipleri kendileri için bir şey isterken kiracılar içinde mi mevzuat değişikliği istese!

Bunlar da en nihayetinde tüketici sayılır yani onların müşterileri.

Malum, müşteri sıkıntıya girerse siz de sıkıntıya girersiniz.

Hepimiz aynı gemideyiz ya!


**


“Güdülenler güden kadar suçludur”
sözünün haklılık ve doğruluk derecesi ne kadardır acaba?

Adamına göre değişiyor mu?

Yoksa herkese aynı tarifemi?


**


“Öğrendiğiniz
her şey, iyi ya da kötü, güzel ya da çirkin, ahlaklı ya da ahlaksız, doğru ya da yanlış, siz farkında olsanız da olmazsanız da size her zaman eşlik eder.” Deniyor bilimsel bir makalede.

Kötü, ahlaksız çirkin görüntü ve sesler zihinlere yapışır, iyi güzel temiz görüntü ve sesler de öyle.

Bunlar beynin ve kalbin hafıza kutusuna alınır.

O yüzden öğrenirken çok dikkat edin.

Otobanda hızla giderken önüne hem sağa hem sola hem aşağı hem yukarı yönü gösteren levha çıksa ne yaparsın?

Kaza yaparsın.

Fazla ve gereksiz her bilgi zarar verir.

Şaşırtır seni.

Yönünü karıştırırsın.

Her şeyi öğrenmek iyi bir şey değildir.

**


Son durum şu;
İsraile
, “Gazze’deki çocukları öldür arkandayız” diyen Siyonist küresel şirketlerin ürünlerine boykot, dünyanın merhametli insanları tarafından aynı kararlılıkla devam ederken, “
tavşana kaç tazıya tut
” diyen ama elini taşın altına sokmayan ve sokmak istemeyenlerde de aynı kararlılık sürdüğü için
katil
cinayetlerine “
meşru savaş
” adını vererek devam ediyor.

Elbet güneş doğacak.

Gün ışıdığında kimin eli ne kadar çocuk kanına bulaşmış göreceğiz.


**


Duyarlı bir dost şöyle uyarıyor bizi;

“Yeni nesiller belki bilmeyebilir ama 20 yıl öncesine kadar herhangi bir araba yolculuğunun
ölü böceklerle kaplı bir ön cam
anlamına geldiğini yaşayanlar çok iyi hatırlar.

Ancak, bugünlerde bu çok fazla olmuyor.

Sonuçta bu temiz bir ön camla seyahat etmeyi sevenler için harika bir haber olabilir.

Ama gerçekten ne anlama geliyor, hiç kafa yoruyor muyuz?

Bilim adamları, böcek popülasyonlarındaki bu çarpıcı düşüşün özellikle tabiatın katledilmesi, böcek ilacı kullanımı ve endüstriyel tarımsal uygulamalarının sonucu olduğunu söylüyorlar.

Bu düşüş tek başına bir trajedi olmasının yanı sıra, kuşlar, sürüngenler ve amfibilerin beslenmesini, bitkilerde üremeyi sağlayan tozlaşmayı ve dolayısıyla tüm karasal ekosistemleri de etkiliyor.

Böcek popülasyonlarının çöküşü ekosistemlerin çöküşünün habercisi olabilir.

Farkında mısınız?”

Muhtemelen hava ve su kirlendikçe önce bitkiler sonra böcek nesli yavaş yavaş kaybolacak.

Sıralama değişmiyor.

Dünyaya en son gelen insan giderken de en son giden canlı türü olacak.

Uyumaya devam.

#Ekonomi
#beyaz yaka
#Yaşar Süngü

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.