Herkesin başkalarından daha iyi bildiği onu farklı kılan özel bir tarafı vardır. “Sıradan zenginlik çalınabilir belki ama ruhunuzda barındırdığınız zenginlikleri sizden çalamazlar.” diyordu
Bazen içimizde barındırdığımız
ne biz farkına varırız ne ailemiz ne de çevremizdeki dostlarımız.
Bugünün gençleri de
adı altında sözde uzmanlar tarafından yapılan birtakım genellemelerle tarif edilmeye çalışılıyor.
milyonlarca gencin ve ailesinin merakla beklediği üniversite sınav sonuçları açıklanacak.
Sürekli yaptığımız
yanlış tarif ve genellemeler
muhtemelen bu hafta da tekrarlanacak.
Yalan yanlış, basmakalıp öğrendiğimiz ezberlerle belki binlerce genç, yanlış bir tercih yüzünden attığı ilk adımdan dönemeyerek ve hayatını devam ettirecek.
Açıklanacak
hemen ardından öğrenciler sınav puanlarına göre 2 ve 4 yıllık
üniversitelere tercihlerini
yapabilecek.
Üniversite tercihini sınavı kazanan gençler yapsın, aileler sadece yardımcı olsunlar diyor eğitim uzmanları.
İstenilmeyen bir bölümün seçilmesinin sonucu
kaybından başka bir şey değil.
Bir genci daha atıl bırakmak, onun içindeki zenginliği ve potansiyeli topluma aktarmasına engel olmaktır yanlış tercih.
Psikolog Kaan Küçük; “
bırakın son kararı çocuğunuz versin. Çocuğunuzu
hapsetmeyin ve mutsuz etmeyin” demiş.
Ailelere de çocuklarına duydukları güven ve sevgiyi hissettirmelerini öneriyor.
Gençlerin hayalleri yetenekleriyle uyumlu ise sonuna kadar destek olunmalı.
Psikoloğumuz ailelere ve gençlere şunu tavsiye ediyor; “Puanları üzerinden değil
hayalleri üzerinden bir tercih yapsınlar
. Tekrar hazırlanacak oldukları bir sene onların hayatından bir kayıp değil, yeni bir hayat için büyük bir kazanım olabilir.
sadece öğrencide değil, ebeveynler üzerinde de baskı oluşturuyor. Bu baskıyı azaltmak için aileler kendilerini tanımalı, eğitmeli ve geliştirmeli.”
şöyle uyarıyor ebeveynleri; “Çocuklarla ilişkilerinizi gözden geçirin, onları koşulsuz anlamaya çalışın ve davranışları yerine düşünceleriyle ilgilenin.
Konuştuğunuz konular her zaman okul, ders, sınav olmasın.
Hayat sadece bunlardan ibaret değil.
Onlarla
konularda da sohbet edin.
dinleyin, güç uygulayarak disipline etmek yerine, açıklama yaparak kurallar belirlemeyi tercih edin.”
tercih döneminde gençleri en çok zorlayan konu.
Bunun da sebebi gençlerin kendilerini yeterince tanımamaları, ailelerin de çocuklarının yeteneklerini keşfedememeleri.
Bir de
annenin babanın hayalindeki kariyer
ile gençlerin kariyer hayallerinin ayrı olması.
Bu süreçte en iyi yol psikologlardan veya okul rehberlik servislerinde öğrenciyi iyi tanıyan psikolojik danışmanlardan destek almak.
Teknolojinin hızı
çok daha fazla derinleştirdi.
Gençlerin davranış ve düşünce biçimleri ile ailelerin anlayış, bilgi ve deneyimleri artık çok farklı.
Dünyada her alanda büyük değişim yaşanıyor.
bu değişimin en önemli parçası.
Uzmanlarımızın dediği gibi eskiden çok kıymetli olan meslekler, artık eskisi kadar kıymetli değil.
Bu kıymetli mesleklerin yerini,
teknolojiye ve yapay zekaya
dayalı farklı meslekler aldı.
Gençlerin çalışma hayatında en az iki ya da üç meslek değiştirme ihtimali çok yüksek.
Bazı öğrenciler, belki de mezun olduğu alanda hiç çalışamayacak.
Kimileri de şu anda
olmayan mesleklerden birinde uzmanlaşacak.
Meslekler zaman için de değişir ama bazı şeyler değişmemeli.
Doğruluk, dürüstlük, fedakârlık yardımseverlik gibi
yaşantımıza sabit yapıp onları eğip bükmeden, yalanı dolanı, hırsızlığı ve
ahlaksızlığı, meşrulaştırmadan
hayatın akışına göre kendimizi güncellememiz gerekiyor.
- Çevrenizde en çok kimi seversiniz?
- “Neden” diye sormuşlar.
- Cevap vermiş: Terzim her gittiğimde benim ölçümü yeniden alır.
Çevremdeki diğer insanlar ise benim hakkımda olumlu ya da olumsuz bir karar verirler ve onu hiç değiştirmezler.
Hayata terzi gibi bakabilmesini öğrenmek ve gençlere de aynı bakış açısını önermek lazım.