Bunaltıcı ve nemli geçen yaz aylarının son sıcaklarını yaşıyoruz.
Geceleri açık bırakılan pencereler kapanmaya başlarken, dışarı çıkarken de örtü gibi bir şeyler alma zamanı geldi.
Çevremdeki konuşulanlara bakılırsa tatile gidenler gitmiş, gidemeyenler için zaten değişen bir şey olmamış;
Onlar gidememeye devam etmiş.
Ekonomik daralmadan etkilenip otellerdeki yüksek fiyatlardan dolayı gidemeyip içinde tatil hevesi kalanlar da
Eylül ayı indirimlerinden
faydalanarak okul öncesi 3-4 günlüğüne içindeki tatil arzusunu tatmin etmiş.
Böylelikle tatil treninin son vagonuna binerek kendine, çevresine, sosyal medyada eş dostun paylaştığı “
”! dolu tatil pozlarından etkilenerek anne ve babalarını sıkıştıran çocuklarına karşı
“ben de hala tatil yapabiliyorum”
demiş olmuşlar.
Moral ve motivasyon önemlidir.
İçinde yüksek enerji barındırır.
İnsanın
“İyi ki kredi kartları var, yaşasın bankalar” diyesi geliyor!
Ancak şunu da unutmamak gerekiyor;
“Yazın yediğin hurmalar kışın seni tırmalar.”
şairler, ressamlar, sanatçılar için ilham veren muhteşem bir ay, çocuklar ve öğretmenler için ders ve okul, veliler için
, esnaf için
, sabit ücretliler için de
ayıdır.
Nerden baktığına, nerede durduğuna göre değişiyor hayat.
, hapishanedekiler için değişmez mesela.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin açıkladığı verilere baktığımızda Eylül başında sebze ve meyvedeki fiyat artışlarının devam ettiğini görüyoruz.
Ağustos ayında
üretici ve market arasındaki fiyat farkı
elmada yüzde 450, kuru üzümde yüzde 437,8, havuçta yüzde 325,6, kuru soğanda yüzde 312, kuru incirde yüzde 218,6, maydanozda yüzde 200,6 olmuş.
; Elma 5,5, kuru üzüm 5,4, havuç 4,3, kuru soğan 4,1, kuru incir 3,2, maydanoz 3 kat fazlaya satılmış.
Yani vatandaş 5 liralık elmayı 27 lira 50 kuruşa, 25 liralık kuru üzümü 134 lira 46 kuruşa, 6 liralık havucu 25 lira 54 kuruşa,
3 lira 70 kuruşluk kuru soğanı 15 lira 24 kuruşa
, 55 liralık kuru inciri 175 lira 22 kuruşa, 3 lira 63 kuruşluk maydanozu 10 lira 91 kuruşa almış.
Ağustos ayında
sebze meyve bölümlerinde satılan 37 ürünün 28’inde fiyat artmış, 9’unda fiyat azalmış.
Fiyatı en fazla
ürünler kuru üzüm, maydanoz, yeşil fasulye ve kuru kayısı. Fiyatı en çok
ürünler havuç, kuru soğan, sivri biber ve salatalık olmuş.
Ağustos ayında üreticinin pazara götürdüğü 29 ürününün 15’inde fiyat artışı olurken, 8’inde fiyatlar düşmüş. 6 üründe ise fiyat değişimi olmamış.
Üreticide en çok fiyat düşüşü
, havuç, sivri biber ve kabakta olmuş.
En fazla fiyat artışı
, yeşil soğan, maydanoz, marul ve yeşil fasulyede gerçekleşmiş.
Üretici fiyat değişiminin ayrıntılı nedenlerini
de TZOB verilerinden öğrenelim;
“Kuru soğan ihracatındaki kısıtlama ve arzdaki artış, kuru soğan fiyatlarını indirmiş.
yazlık ürün hasadının yoğunlaşması ile yaz aylarında görülen talepteki azalma fiyatları düşürmüş.
Sivri biber, kabak ve patlıcandaki fiyat düşüşü bu ürünlerde arzın artmasından kaynaklanmış.
dış talep ve özellikle kışlık kullanım için tüketicinin artan talebi etkili olmuş.
Fasulye, yeşil soğan, maydanoz ve marulda arz talebi karşılamamış.
Fındık fiyatı Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım fiyatı açıklamasından sonra yükselmiş.
fiyat artışı, erkenci limon çeşidinin hasadının başlamamış olmasıyla arzda görülen azalmadan kaynaklanmış.
Patateste de yine arzdaki azalma fiyatları yükseltmiş.
yok yılı olması yeni ürünün hasadıyla birlikte fiyatları artırmış.
Küresel ekonomiyi yönlendiren, bütün fiyatlara etki eden,
petrol, doğal gaz, enerji ve dolardaki
değişimin ve ekonomi politikalarının genel etkisinin dışında sebze ve meyvede fiyat artışlarını sadece
yüklemek haksızlık olur.
Fiyatların olması gerekenden fazla artmasını
gübre, mazot, yem, işçilik, elektrik, su
gibi maliyetlerdeki artış ile iklim şartları da tetikliyor.
Bir de psikolojik etken var fiyat artışlarını tetikleyen.
Üretici de aracı da en küçüğünden en büyüğüne aynı fiyatı bir daha bulamayacağı düşüncesi ile sattığı ürüne düşüncesizce fiyat belirliyor.
Enflasyon gerçekten ahlakı bozuyor.