ABD’li ünlü oyuncu Cynthia Nixon, ABD’de Beyaz Saray’ın önünde açıklama yaparak Gazze’de yaşananlara dikkat çekmek için 5 günlük açlık grevine başlamış. Sebebini de şöyle açıkladı; “Gazze’de sağ kalan binlerce çocuk şu an açlık sınırında. Dünyanın bunu bilmesi ve müdahale etmesi gerekiyor. Filistin davası, pek çok insanın uzun süre gözlerini kaçırdığı bir dava oldu ve şimdi yaşananlar dehşet verici ama en azından insanların artık gözlerini kaçırmasını imkânsız hale getiriyor.” İslam dünyasında bunun
ABD’li ünlü oyuncu Cynthia Nixon, ABD’de Beyaz Saray’ın önünde açıklama yaparak Gazze’de yaşananlara dikkat çekmek için 5 günlük açlık grevine başlamış.
Sebebini de şöyle açıkladı;
“Gazze’de sağ kalan binlerce çocuk şu an açlık sınırında.
Dünyanın bunu bilmesi ve müdahale etmesi gerekiyor.
Filistin davası, pek çok insanın uzun süre gözlerini kaçırdığı bir dava oldu ve şimdi yaşananlar dehşet verici ama en azından insanların artık gözlerini kaçırmasını imkânsız hale getiriyor.”
İslam dünyasında bunun bir örneği yok.
Hassas kalplere sahip olmak için illa Müslüman olmak gerekmiyor.
İnsan olmak yetiyor.
Önce insan olmak sonra insan kalabilmek.
**
Çocukları, kadınları yaşlıları, silahsız masum insanları yok etme konusunda küresel güçlerin
aşağılık iş birliği
dünya tarihinde görülmedi.
Tarih boyunca birçok soykırım yaşanmıştır ama bu en adisidir.
O yüzden dünyanın Gazze’deki soykırıma gösterdiği şerefli, onurlu ve insan haysiyetine yakışan tepkisi İsrail ve destekçileri olan devletler için sonun başlangıcı gibi gözüküyor.
İsrail, ABD ve küresel şirketler
bu şeref ve haysiyetten yoksun iş birliğinin sonunda bilerek işlediklerin cinayetlerin bedelini ödeyecekler.
Bu sefer yanlarına kâr kalmayacak.
**
Nereden biliyoruz?
Şuradan;
Bugün ABD’de ve dünyanın her yerinde milyonlarca insan
“terörist İsrail, katil Amerika”
diye bağırmaktadır.
Müslümanları terörist olarak göstermek için ABD’nin milyarlarca dolar harcadığı
İslamofobi
projesi Gazze ile çöpe atılmıştır.
Dünyayı kirleterek para kazanan küresel şirketlerin, insanlığı da kirlettiği açıkça görülmüştür.
İsa peygamberin
yeryüzüne inmesi, güneşin batıdan doğması, Ortadoğu’da sönmeyen bir ateş eğer
kıyamet
alametleri
ise beklenen gerçekleşmiştir. Gazze’ye düşen ateş dünyanın bütün hassas kalplerini yakmış, dünyanın yüzünü İslam’a çevirmiş, güneş batıdan doğmaya başlamıştır.
**
Bugünkü
aşağılık iş birliği
ile yapılan soykırım, İsrail'in Filistin bölgesine yerleştiğinden beri uyguladığı
ekonomik soykırımın devamıdır.
İsrail'in Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirdiği tecrit politikası ile Gazze halkı 75 yıldır zaten ekonomik sorunlarla boğuşuyordu.
Dünya Bankası
2015 yılında 2007 yılından bu yana ablukanın yol açtığı GSYİH kayıplarının yüzde 50’nin üzerinde olduğunu ve büyük ekonomik kayıplar getirdiğini açıkladı. Gazze’nin imalat sektörü, son 20 yıldaki savaşlar ve abluka nedeniyle reel olarak yüzde 60 oranında küçüldü.
Gazze’nin ihracatı, 2007 ablukasının uygulanmasından bu yana neredeyse kayboldu.
**
Bu ekonomik soykırım dünyaya barış adı altında pazarlandı.
28 Eylül 1995 yılında Filistin ile İsrail arasında yapılan anlaşmayla Filistin Devleti (Batı Şeria) üç bölgeye ayrıldı.
Gazze Şeridi dahil Filistin topraklarının yüzde 18’ini oluşturan A bölgesi, Filistin kontrolünde, yüzde 22'lik B bölgesi Filistin idaresi tarafından yönetiliyor, ancak İsrail Güvenlik Güçleri'nin kontrolü altında. Geriye kalan yüzde 60’lık kısım tamamen İsrail kontrolü altındadır.
Yani kontrolün yüzde 82’si İsrail'de.
Bu antlaşma hâlâ geçerlidir.
Filistin’in denetim hakkına sahip olduğu bölgeler birbirine komşu bile değil.
Gazze Şeridi dört, Batı Şeria 227 adacığa bölünmüş.
Bu bölgelerin 88'i 2 Km²'den daha küçük bir alana sahip.
Tam bir böl-parçala-yönet politikası.
Oslo Antlaşması’nın ekonomik ilişkiler protokolü, Filistin ekonomisinin en temel yönleri üzerinde karar yetkisini İsrail’e bırakıyor.
Böylece, Filistin ekonomisinin İsrail’e bağımlılığı ve denetim yetkisi ilk kez resmî meşruiyet kazanıyor.
Filistinlilere sözde tam denetimi verilen
A bölgesi,
Batı Şeria’nın en kötü ve en verimsiz toprakları.
Filistin’in en verimli tarım arazileri
C bölgesind
e olup İsrail denetiminde. Oslo’nun verdiği meşruiyet dayanaklarından yararlanan sömürgeci İsrail, 1994 yılından bu yana
Batı Şeria ve Gazze’de
40.500.000 metrekare Arap toprağı “istimlak” ederek Yahudi yerleşimcilere verdi.
1994 yılından beri açlığa yoksulluğa, işsizliğe mahkûm edilen, karadan havadan ve denizden hapsedilen, israilin her kafasına estiğinde bombaladığı bir yerdeki insanların “
yeter artık
” demesine neden kızıyoruz ve dünyaya kafa tutmasına neden şaşırıyoruz.
**
Çocukların öldürülmesine engel olamayacak kadar acizse bu dünya.
Ekmek ve su bile veremiyorsa çocuklara.
Kopsun kıyamet!
#Gazze
#Filistin
#İsrail
#Yaşar Süngü
