Dünyayı kurtarmaya çalışmak çok keyifli, sorumluluğu da yok!

04:007/07/2021, Çarşamba
G: 7/07/2021, Çarşamba
Yaşar Süngü

Kendi üzerlerine düşen öncelikli görevlerini unutan ya da göz ardı eden veya küçümseyenler yüzünden bütün bu kirlilik.Kimseöncelikleriyleilgilenmiyor, kişiselsorumluluklarındanda habersiz.Sanki her biriasil bir görevüstlenmiş, yüce bir varlık tarafından seçilmiş gibi hareket ederek dünyayı kurtarmaya çalışıyor yetkili yetkisiz milyonlarca insan.Etrafınıza bir bakın ya daaynaya, onları görebilirsiniz!Dünyayı kurtarmaya çalışanlardan kurtulsak, ya da bu işten vazgeçsek belki dünya kurtulacak ama yapamıyoruz.Neden?Çünkü

Kendi üzerlerine düşen öncelikli görevlerini unutan ya da göz ardı eden veya küçümseyenler yüzünden bütün bu kirlilik.

Kimse
öncelikleriyle
ilgilenmiyor, kişisel
sorumluluklarından
da habersiz.
Sanki her biri
asil bir görev
üstlenmiş, yüce bir varlık tarafından seçilmiş gibi hareket ederek dünyayı kurtarmaya çalışıyor yetkili yetkisiz milyonlarca insan.
Etrafınıza bir bakın ya da
aynaya
, onları görebilirsiniz!

Dünyayı kurtarmaya çalışanlardan kurtulsak, ya da bu işten vazgeçsek belki dünya kurtulacak ama yapamıyoruz.

Neden?

Çünkü dünyayı kurtarmaya çalışmak
kendini mükemmelleştirmekten
daha kolay daha cazip daha keyifli.
Kurtaramadığında
kısa vadede ödeyeceğin
bir bedel de yok.
Uzun dönemde ödeyeceğin bedeli de zaten
canlı türünün yok olmasıyla
topluca ödeyeceğin için tedirgin olma durumu da yok.

**

COVID-19 pandemisinden, sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarını destekleyen sürdürülebilir ve dayanıklı bir düze çıkış için neler yapılmalı?

Bu sorunun cevabını bulmak için
Birleşmiş Milletler’
in Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nin himayesinde dün bir araya gelen uzmanlar 15 Temmuz 2021 Perşembe gününe kadar yol haritası çizmeye çalışacak.
Forum kapsamında,
13 - 15 Temmuz 2021
tarihleri arasında üç günlük bir bakanlar toplantısı yapılacak.
Forumda, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın
1’incisi “Yoksulluğa Son”;
2’incisi
“Açlığa Son”
; 3’üncüsü
“Sağlık ve Kaliteli Yaşam”;
8’incisi
“İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”
; 10’uncusu
“Eşitsizliklerin Azaltılması”
; 12’ncisi
“Sorumlu Üretim ve Tüketim”
; 13’üncüsü
“İklim Eylemi”
; 16’ncısı
“Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar”
ve 17’ncisi
“Amaçlar için Ortaklıklar”
derinlemesine tartışılacak.

Tartışılacak konuların başlıkları dünyanın ana gündeminin neler olduğunu gösteriyor.

Gelişmiş gelişmemiş, zengin yoksul dünyanın ortak ana gündemi bunlar;
Yoksulluk
, açlık, sağlıksız ve kalitesiz yaşam,
insan onuruna yakışmayan iş hayatı,
eşitsizlikler,
sorumsuz üretim
ve tüketim, bozduğumuz
çevre
ve iklim, anlamsız savaşlar, her alanda
adaletsizlik
ve birlikte barış içinde yaşayamamak.

Gerisi hikaye…

**

Dünyayı yaşanmaz hale getiren sanayileşmiş
Avrupa
ülkeleri şimdi kolları sıvamış dünyayı kurtarmak ve çevre kirliliğini azaltmak için
biyoyakıt
kullanımını artırmaya çalışıyor.
Bunun için de
soya, palmiye ve diğer yağ bitkilerinin
üretimini artırıyor.
Bu ürünlerin ekim alanını genişletmek için son on yılda
ormansızlaştırdığı
alanın büyüklüğü
Hollanda
devletinin büyüklüğüne ulaşmış.
2011’den bu yana çoğunlukla
Güneydoğu Asya ve Güney Amerika’da
yaklaşık 4 milyon hektar (9 milyon dönüm) orman temizlendi.
Biyoyakıt
için alan açmak bahanesiyle kesilen ormanlarla birlikte böceklerden kuşlara kadar
kaç milyon canlının katledildiğine
dair henüz bir araştırma yok.

Olmasını da beklemiyoruz.

Çünkü araştırmaları fonlayanlar da bu katliamın failleri.

Kendi ayaklarına sıkmazlar herhalde!

Ancak yaptıkları çevre katliamını masum ve gerekli göstermek için araştırma yaptırmayı da ihmal etmezler.

Avrupa Birliği’nin
yaptırdığı araştırmaya göre,
AB’nin
biyodizel ihtiyacı Güneydoğu Asya›da 1,1 milyon hektar (2,7 milyon dönüm)
palmiye
ve Güney Amerika’da 2,9 milyon hektar (7,2 milyon dönüm)
soya fasulyesi
ekimi gerektiriyormuş.

**

Soya
, tarladan tekerleğe hurma yağından biraz daha düşük emisyonlara sahip ancak bu çalışma, doğrudan ve dolaylı
orman kaybı
hesaba katıldığında, dizelden kaynaklanan
emisyonlardan
hala iki kat daha yüksek.
Bilim adamları, soya ekiminin genişletilmesinin,
Brezilya Amazonlarında
ve diğer
kritik ekosistemlerde
hızla artan
ormansızlaşmanın
önemli bir nedeni olduğunu ve bunun da
karbon emici ağaçların
yok olmasıyla iklim tehditlerini hızlandırdığını söylüyor.

**

AB mevcut biyoyakıt politikalarını sürdürürse,
2030
yılına kadar palmiye ve soyadan 173 milyon ton fazladan iklim değiştiren
karbondioksit
salacak.

Bu ne demek?

Bir yılda yollarda
95 milyon fazladan araba
demek.
T&E’nin enerji direktörü Laura Buffet,
dizel gibi kirletici yakıtları biyoyakıtlarla değiştirme çabalarının paradoksal olarak gezegeni ısıtan karbondioksit emisyonlarını artırdığını söylüyor.
“Gezegeni kurtarması gereken bir politika aslında onu mahvediyor”
diyor.

Yani hem öldürüyorlar hem kurtarıcılığa soyunuyorlar.

Dünya da yiyor!

#Kirlilik
#Dünya
#Birleşmiş Milletler
#Sağlık
#Ekonomik Büyüme
#İklim Eylemi
#Üretim
#Tüketim
#Avrupa Birliği