Hiçbir beklenti olmadan, önyargısız, kim olduğunu, neci olduğunu, ne yaptığını sormadan, karşılıksız, önüne çıkan insanların hayatına dokununca, farklı bir insanla tanışıyorsun diyordu, yüzlerce sokakta kalan insanların hayatını küçük dokunuşlarla değiştiren Hz Kaab camiinin imamı Emin Kır.
“Üç gündür yemek saatinde aynı ekmek ve içinde salça ile kahvaltısını ettiğini görünce bunda bir iş var dedim.
Çünkü bu çocuk sınıfa her gün değişik yemek ile gelirdi ve mutlaka yanında bir şeyler de içerdi.
Ama üç gündür aynı ekmek ve yanında içecek ise yok maalesef.
Fark ettim ki ekmeği bitince benden izin alıyor, tuvalete diye çıkıyor.
Bugün gittim koridorda peşinden, baktım ki su içiyor doya doya tuvaletteki çeşmeden.
Anladım ki 1,25 TL’si de yok su alacak.
Annesi de üç gündür unutmaz ki yoksa çocuğu susuz kalacak.
“Annem gelemez’’ deyince sebebini öğrenmek istedim.
“Annem babama bakıyor, evden çıkamıyor’’ dedi.
Ayrıntıları sormadım.
Öğlen okul çıkışı bir süt alıp onunla beraber evlerine vardım.
“Bir hasta ziyareti yapalım diye geldim’’ dedim annesine.
Bir abi yatıyor içeride, yaşı 35 belki de ama tartsan 40 kilo gelmez bence.
Mutfağa geçtik, biraz dertleştik Ayfer abla ile.
Önce arabalarını satmışlar, o bitince borç almışlar.
Kanser tedavisi için ne duydularsa yapmışlar ama çare bulamamışlar.
Hasta olunca işten de çıkmış, elde avuçta ne varsa da harcanmış.
Ayfer abla ne yapsın, bir işe de giremiyor.
Evde eşi, okula giden Zeynep’i ve 4 yaşında kardeşine bakacak kimse bulamıyor.
İki su, bir elektrik faturası vardı masanın üstünde.
Bu ay doğalgazı ödeyebilmişler sadece.
Baktım son tarihlerine, elektrik de kesilmek üzere.
Dönüp baktım Ayfer ablanın yüzüne.
Sanki ne olur al der gibi bakıyor benim gözlerime.
Aynı rahmetli annemin bakışı, o böyle bakardı mahcup olup bir şey diyemediğinde.
Ben evli değilim.
Emekli imam babam ile beraber bir hayat sürmekteyim.
Onun da maaşı var, benim de.
Bu ayki maaşım feda olsun dedim bu aileye.
Postaneye gidip faturaları ödedim.
Market işlerini de hallettim.
Eve gelip ayağa kalkamayan babama yemeğini koyayım sonra oraya varayım dedim.
Sordu tabii “hayırdır sen nereye’’ diye?
Anlattım.
Demez mi bundan sonra her ay onların faturalarını ben yatırayım.
Ayfer ablaya vardım.
Tarifi üzerine gidip hepsini ödedim.
Kalan parayı da götürüp, Ayfer ablaya verdim.
Vedalaşıp yola çıktım.
Artık akşam oluyordu, arabam ile eve yaklaşmıştım.
Benim annenim ablası var, öz teyzem yani.
Ara sıra uğrar görürüm tüm işlerini.
Çocuğu yoktu, ama iki emekli maaşı almakta idi.
Aradı, gel bakalım evladım diye beni çağırdı.
Harcayamadığı paraları bir cüzdana koymuş.
Valla baktım ki bir deste olmuş.
“Al bunları, ben düğününü göremem ama alırsın sana lazım olanları. Tamamı senindir, bunlar senin ihtiyaçlarını giderir’’ dedi.
**
Bir yanda mart soğuğu diğer yanda enflasyon ateşi.
Dokunmak ruh sağlığına iyi gelir, bu aralar tam zamanıdır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.