Çevremizden yani havadan, sudan, topraktan, yeşilliklerden, ağaçlardan, arılardan, balıklardan, kuşlardan, nesli tükenen hayvanlardan gelen“İmdat, tükeniyoruz”çağrılarını duyarak,üretme ve tüketmebiçimlerimizi değiştirmemiz gerekiyordu, yapamadık.Günlük hay huylara kapıldık ve bir türlügüncelleyemedik hayat tarzımızıaşırı tüketimden beslenen ekonomik sistemin çarklarınadirenemedik.Sahip olmaarzumuzayenildik ve kendimizi bitip tükenmez günü birlik doyumsuzlukların kollarına bıraktık.Yanizayıflarımız
Çevremizden yani havadan, sudan, topraktan, yeşilliklerden, ağaçlardan, arılardan, balıklardan, kuşlardan, nesli tükenen hayvanlardan gelen
“İmdat, tükeniyoruz”
çağrılarını duyarak,
üretme ve tüketme
biçimlerimizi değiştirmemiz gerekiyordu, yapamadık.
Günlük hay huylara kapıldık ve bir türlü
güncelleyemedik hayat tarzımızı
aşırı tüketimden beslenen ekonomik sistemin çarklarına
direnemedik
.
Sahip olma
arzumuza
yenildik ve kendimizi bitip tükenmez günü birlik doyumsuzlukların kollarına bıraktık.
Yani
zayıflarımız çok,
gidişat ve hâl karnemiz kırıklarla dolu. Ne sorumlu bir üretici olduk ne de bilinçli bir tüketici.
Oysa sorumluluk duygusu içinde
üreten ve tüketen
bir toplum olmaya çalışmak, ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamanın temel şartlarındandı.
**
Ancak
sorumlu, verimli, yenilikçi, çevreyi koruyan fikirleri
ve bu üreticilerin varlığını öğrendikçe kaygılarımızı azalıyor, geleceğe dair umutlarımız yenileniyor.
UNDP Türkiye’nin,
yenilikçi, sürdürülebilir ve sosyal fayda sağlayacak girişimlere desteğinin son örneklerinden birini,
geri dönüştürülmüş plastik atıklardan filament üretimi
yapan Filamentto ekibi oluşturmuş.
Bizim de dikkatimizi çekti.
Filamentto ekibi geri dönüştürülmüş plastik atıklardan filament üretimi yapıyor.
Doğada atık hâlde bulunan geri dönüştürülebilir plastiklerden üç boyutlu yazıcılarda baskı hammaddesi olarak kullanılan filament üretimi fikriyle
Gazelle İnovasyon Girişimcilik ve Araştırma Programı’na (GİGAP)
başvuran 30 bin proje arasından seçilerek, faaliyetlerini proje kapsamında
Şanlıurfa Teknokent
bünyesinde kurulan GİGAP Atölyesi’nde sürdürme şansını yakalayan girişimcilerden biri.
**
Geliştirdikleri iş fikri ile
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) projesi
kapsamında
Şanlıurfa Teknokent
bünyesinde kurdukları tesiste araştırma-geliştirme çalışması yürüterek,
sıfır atık ve sürdürülebilirlik
anlayışına yeni bir boyut katmışlar.
Doğada atık hâlde bulunan
geri dönüştürülebilir plastikleri kullanarak sanayide birçok alanda kullanılabilen
filament üretimi
yapan firma, üç boyutlu yazıcılar ile
filamentlerden
prototip ve nihai ürünler oluşturuyor.
Böylece, atık plastikler yeni fikir ve ürünlere dönüşüyor.
Geri dönüştürülmüş atık plastikten ürün üretimi fikrinin etkilerini yakın çevrelerinde görmeye başlayan
Filamentto ekibi üyeleri,
bu etkinin daha geniş bir alana yayılmasını, sivil toplum kuruluşları, belediyeler, kurum ve kuruluşlar, gönüllüler bazında iş ortaklıkları ve
atık plastikten katma değerli ürün
üretilmesi konusunda bir farkındalık oluşturmasını umuyor.
**
Genç girişimciler, Harran Üniversitesi
(HRÜ) bünyesindeki
teknokentte
faaliyet gösteriyor.
Covid19 salgınına karşı ürettikleri 3D yazıcı desteğiyle yüz siperliği üretmeye başlamışlar. Her bir siperliği bir saat 26 dakikada üretebiliyorlar.
Siperliklerin ilk maliyetini üniversite karşılamış. İlk başta 6 yazıcıyla başlamışlar üretime, talep artınca 14 yazıcıyla üretime geçmişler.
Teknoloji sayesinde siperlik üretiminde kalıp ve makineye ihtiyaç duyulmadığı için ürünün hem maliyeti düşürülüyor hem de hazırlanma süreci hızlı oluyor.
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi
çalışanları kullanmaya başlamışlar.
Bu siperlikler
birincisi
sağlık çalışanlarının ellerini yüzlerine götürmesini engelliyor,
ikincisi
gelen damlacık enfeksiyonlarından koruyor,
üçüncüsü
ise gözleri koruyor. Aynı zamanda
maske
ile de kullanılabiliyor.
Siperliklerin sağlık çalışanlarında
psikolojik rahatlık
sağladığı belirtiliyor.
**
Üretim ve tüketimde israfı
azaltacak her adım, bizi güzel bir geleceğe, yaşanabilir bir dünyaya götürecektir.
Bu konu birilerinin yaptığında diğerlerinin de
sorumluluktan
kurtulduğu bir konu değildir.
Mücadele
, tek tek bireyler, resmi ve özel kurumlar olmak üzere herkesin görevidir.
Çünkü zengini fakiri, çiftçisi, eğitimcisi, işçisi işvereni birey ya da devlet
herkes aynı suçu
işlemektedir.
Tarih boyunca insanoğlunun yaptığı
israf sefahati, sefahat sefaleti
getirmiştir.
Yıkılan devletler, iflas eden şirketler, dağılan aileler buna şahittir.
#Çöp
#Üç boyutlu yazıcı
#Dönüştürücü
#Girişimci
