Vahşi sanayileşme ile iklimler değiştikçe birçok bitkinin giderek daha erken çiçeklendiğini söylüyor bilim adamları.Bitkiler, iklim değişimi ve insan kaynaklı diğer faktörler nedeniyle tozlaşmayı sağlayan canlılarda yaşanan azalmayı karşılamak içinfarklı stratejilergeliştiriyormuş.Biz buna “Külli Akıl”ın her canlıya uygun gördüğü ve içine yerleştirdiği yazılımın bir sonucu diyoruz.Bitkinin aklı olsa kendini yedirmez.Demek kibitkilerle tozlaşmayı sağlayan canlılar konuşuyorlar,görüşüyorlar, yeni
Vahşi sanayileşme ile iklimler değiştikçe birçok bitkinin giderek daha erken çiçeklendiğini söylüyor bilim adamları.
Bitkiler, iklim değişimi ve insan kaynaklı diğer faktörler nedeniyle tozlaşmayı sağlayan canlılarda yaşanan azalmayı karşılamak için
farklı stratejiler
geliştiriyormuş.
Biz buna “
Külli Akıl
”ın her canlıya uygun gördüğü ve içine yerleştirdiği yazılımın bir sonucu diyoruz.
Bitkinin aklı olsa kendini yedirmez.
Demek ki
bitkilerle tozlaşmayı sağlayan canlılar konuşuyorlar,
görüşüyorlar, yeni durumlara karşı pozisyon alıyorlar.
Yani aralarında canlı, duruma göre sürekli gelişen bir yardımlaşma ve paylaşma, doğal ortaklık türünde bir ilişki var.
Bu da bize bitkilerin yazılımlarına iklim değişikliklerine veya farklı ortamlara karşı uyum sağlamaları için bir B planı konduğunu gösteriyor.
Muhtemelen C ve D planları da vardır.
Evolution Letters dergisinde yayınlanan çalışma
, çayır sarmaşıklarının çiçek boyutlarının 2003-2012 yılları arasında büyüdüğünü gösteriyor. Araştırmada 15 sarmaşık popülasyonundan alınan tohumlar çimlendirildi. Toplamda 456 bitkiden 2.836 çiçek ölçülmüş.
Araştırmadan elde edilen bilgilere göre çiçek boyutunun büyümesi, tozlaşmayı sağlayan
arı, böcek, kelebek ve diğer canlıların
bitkiyi daha kolay tespit etmesini sağlıyor.
Bu süreçte sadece çiçek boyutları büyümüyor, tozlaştırıcılar için hazırlanan nektar, polen gibi ödüllerin de miktarı artıyor.
Yapılan son çalışmada
Amerika’nın Kuzey ve Güney Carolina
eyaletlerinde yaygın olarak bulunan yabani bir çiçekli bitki olan çayır sarmaşıkları incelenmiş.
Sabah sefası
olarak da bilinen çiçekleri incelemek için “
ölmüş bitkilerin yeniden canlandırılması
” olarak tanımlanabilecek bir yöntem uygulayan bilim insanları, söz konusu yıllar arasında toplanmış olan tohumları ekerek çiçeklenmelerini sağlıyor.
Bölge 2003-2012 yılları arasında özellikle gece sıcaklıkları açısından ciddi bir değişim geçirmiş. Bu değişim sırasında sarmaşıkların ortalama
çiçek çapının 4,5 cm'den 4,8 cm
'ye çıktığı görülmüş.
Bilimin önünde daha keşfedilecek derinlerde yatan zengin bir bilgi hazinesi var.
Ancak bitkilerin ve tozlaşma sağlayan canlıların bu uyum sağlama çabaları bile
insanın tabiattaki tahribatını
düzeltmeye ve iklim değişikliğinin etkilerini gidermeye yeterli olmuyor.
Ve bitki türleri hızla azalırken buna bağlı olarak böcek türleri de yok oluyor.
Bitkiler bile değişime uyum sağlarken ve yaşamak için böceklerle iş birliği yaparken, insan her türlü değişime, paylaşıma, iş birliğine direniyor.
Üstelik aklını kullanan tek canlı da o.
**
Dün 21 Mart baharın başlangıcı olan Nevruzdu; Diriliş günü.
22 Mart yani bugün birçok ülkede
Dünya Su Günü
olarak kutlanıyor.
Temiz su ihtiyacı hızla artan çevresel etkenler nedeniyle her zamankinden daha önemli bir gündem oluşturuyor.
Su ve içecek üreten çevreye duyarlı bir marka üretim hattı yıkamaları, evsel kullanım alanları ve dolum firelerinin azaltılmasına yönelik yaptığı iyileştirmeler sonucunda 2022 yılı toplam atık su miktarını, 2021 yılına göre yüzde 19,78 düşürmüş.
Sürdürülebilir bir yaşam
için her bir damla suyun sorumluluğunu alarak yatırımlarına yön vermek gerektiğine dikkat çekiyor şirketin Direktörü Kalpaklıoğlu, Kendisini düşünen çevreyi düşünür.
Küresel ekonominin sadece
kötü ve çirkin kovboyları yok.
**
Geçen ay üretici ile market arasındaki fiyat farkı 4,4 kata kadar ulaşmış.
Ramazan aylarında taleple birlikte tüketim artıyor.
Talep artınca da fırsatçı zihniyet, nasılsa alan var diye fiyatları şişiriyor.
Yarın başlayan
Ramazan
ayı ile gözler yeniden gıda fiyatlarına çevrilirken TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar'dan da yerinde bir uyarı geldi: “Üretici artan maliyetler nedeniyle yükselen fiyatlardan yeterli geliri elde edemiyor, vatandaş ise pahalıya tüketmek durumunda kalıyor.
Başta depremler olmak üzere özellikle sel, kuraklık gibi doğal afet etkileriyle mücadele ettiğimiz bugünlerde, bütün kesimler sağduyulu davranmalı, fırsatçılığa müsaade edilmemelidir.»
Bu nasıl olacak?
Bu işin iki ayağı var: Vatandaş pahalılaşan ürünü almayacak, devlet de fırsatçıyı yakalayarak cezalandıracak.
#Külli Akıl
#Evolution Letters Dergisi
#Dünya Su Günü
#Yaşar Süngü
