Yardımlaşma ve iş birliğinin yerini acımasız ve haksız rekabetin aldığı iş hayatı ile ayağın yorgana göre uzatılmadığı bir özel hayat bugünün fotoğrafıdır. Günümüzde yaşanan iş hayatı ile özel hayatı dengesizdir, insani değildir. Doğal olarak bunların arasında dengeyi sağlamak da bugünün dünyasında oldukça zordur. Nedeni basit; İstenen, arzulanan moda olan bu yaşam biçimi denge istemiyor, onun merkezinde dengesizlik var. ** Oysa işlerin ters gitmesi öncelik sıralamasını yanlış yapmamızdandır. Yani
Yardımlaşma ve iş birliğinin yerini acımasız ve haksız rekabetin aldığı iş hayatı ile ayağın yorgana göre uzatılmadığı bir özel hayat bugünün fotoğrafıdır.
Günümüzde yaşanan
iş hayatı ile özel hayatı dengesizdir, insani değildir.
Doğal olarak bunların arasında dengeyi sağlamak da bugünün dünyasında oldukça zordur.
Nedeni basit; İstenen, arzulanan moda olan bu yaşam biçimi denge istemiyor, onun
var.
Oysa işlerin ters gitmesi
öncelik sıralamasını yanlış yapmamızdandır.
Yani huzurumuzu bozan şeyler bize ilk anda cazip gelen tercihlerimiz.
İşte ve özel hayatta mutlu, huzurlu ve verimli olmanın sırrı
ve asli ihtiyaçlara odaklanmak.
Bunun
de öncelik sıralamasını yaptığımız
mümkün olduğu kadar kısa tutabilmek.
Liste ne kadar kısaysa huzur
ve verimlilik o kadar uzun ömürlü oluyor.
Listeyi ne kadar uzun tutarsan huzur ve mutluluğu yakalaman da o kadar uzun sürüyor.
Listenin başına neyi koyduysan diğer tercihlerini de ona göre belirliyorsun.
En başa huzuru koyduysan listen muhtemelen kısadır.
Başarı, çok para, çok mal, mevki ve makamları liste başı yaptıysan belki sıralamaya kâğıt bile yetmeyecektir.
öncelikli gören kadar fakir, temel ihtiyacını kısa tutabilen kadar zengin insan yoktur.
İstanbul’da çalışanların da dahil olduğu bir araştırmada, “
” diyenlerin oranı çok düşük çıkmış.
Sebep olarak
olması ve işyerlerindeki
fazla olduğu söylenmiş.
sadece para kazanmayı,
sınıfın kendi kişisel çıkarlarını merkeze aldığı bir iş ortamının resmidir bu.
National Geographic’in dünya çapında yürüttüğü bir araştırmada mutluluğu etkileyen alanlar olarak; içinde
yaşanılan toplum, iş ortamı, sosyal hayat, finansal şartlar, ev ve benlik algısı
olarak altı alan ortaya çıkmış.
Bu şu demek; Zenginliğimiz veya yoksulluğumuz sadece yaptığımız tercihlerden kaynaklanmıyor.
Tercihlerimizin dışında hayatımızı etkileyen ve şekillendiren 6 ayrı alan var.
Ancak mutluluk konusunda yapılan araştırmalar, mutluluğun kaynağını daha çok
ve buna bağlı
aldığını gösteriyor.
Sonja Lyubomirsky’un “
?” adlı kitabında bu durumu şöyle izah ettiğini söylüyor Prof. Dr. Acar Baltaş; “
Mutluluk duygusunun yüzde kırkı düşünceler, davranışlar ve karakter tarafından belirlenir.
de kişiliği şekillendiren genetik yatkınlıkla ilgilidir.
etkisi ancak
dolayındadır.”
Yani bilimin ortaya çıkardığı sonuçlarda da görülüyor ki, tercihlerimiz ve öncelik sıralamamız hayatımızda çok belirleyici.
Hastaların son dönemlerinde onlara bakıcılık yapan Avustralyalı hemşire Bronnie Ware, ölüm döşeğindeki insanlarla yaptığı sohbetlerden derlediği izlenimlerinde hiç kimsenin “
daha çok para kazansaydım
” demediğini ama neredeyse hepsinin sevdiklerine ve kendilerine daha az zaman ayırmaktan pişman olduklarını söylüyor.
Hayatlarının sonlarına doğru pişmanlıklarından yakınanların ekserisi
sıralamayı yanlış yapanlar.
Burada
övgü yok, prim ya da teşvik de yok,
.
En mutsuz, en bedbaht, en sıkıntılı ve arızalı insanların tembeller arasından çıktığını biliyoruz.
İnsanı mutlu eden sağlıklı kılan,
,
, bir şeyler üretmektir.
Yapılan araştırmalara göre insanların bir işte aldıkları doyumu belirleyen üç etken varmış.
yaptığı işin kendisinden zevk almak, gelişmek ve böylece işe kendinden bir şey katmak ve yaptığı işte anlam bulmak.
yaptığı işte başarı duygusu yaşamak ve takdir görmek.
Üçüncüsü iş ortamında uyum içinde çalıştığı arkadaşların olması. İşyerlerinde arkadaşlık ilişkileri, iş doyumu üzerinde doğrudan etkili.
arasında dengeyi kuramadıysan iç sıkıntın seni esir alır.
Denge bozukluğu iç kenesi gibi yer seni.
Çünkü uzmanlar derler ki; “Her can sıkıntısının arkasında ya yapmayı ertelediğin bir iş ya da yaşamayı ertelediğin bir duygu vardır.
, vaktinde alamadığı her şey için alacaklı gibi insanın kapısına dayanır.”
#İş hayatı
#Özel Hayat
#Yaşar Süngü
#Ruh ve Beden