Azınlığın zenginliği ile 1 Mayıs'ın yoksulluğu

04:001/05/2024, Çarşamba
G: 1/05/2024, Çarşamba
Yaşar Süngü

Fizikçi bilim adamı Albert Einstein’ın dediği gibi, sorunlar sorunlara yol açan düşünce modeliyle çözülemez. Bakış açısını değiştirmediğin sürece yanlışlar zincirini artırmaktan başka bir şey yapmıyorsun. Bakış açını düzeltmen için sık sık bakış aşısı olman gerekiyor. Bunun da tek yolu sürekli en başa dönmek. Tembellik edip bilgisiz fikir sahibi olmaya çalışmayı bırakmak ve düşünmeye en baştan yeniden başlamak. *** Günümüzü özetleyen en kısa cümleleri kurmuş biri; “Şu anda midemizi topluca alışverişle


Fizikçi bilim adamı Albert Einstein’ın dediği gibi, sorunlar sorunlara yol açan düşünce modeliyle çözülemez.

Bakış açısını değiştirmediğin sürece yanlışlar zincirini artırmaktan başka bir şey yapmıyorsun.

Bakış açını düzeltmen için sık sık bakış aşısı olman gerekiyor.

Bunun da tek yolu sürekli en başa dönmek.

Tembellik edip
bilgisiz fikir sahibi olmaya çalışmayı
bırakmak ve düşünmeye en baştan yeniden başlamak.

***

Günümüzü özetleyen en kısa cümleleri kurmuş biri; “Şu anda
midemizi topluca alışverişle ve dizilerle dolduruyoruz.

İnsanlarımız izleme işini televizyon seyrederek ve internette gezinerek yaptığından, statü paranoyası güçleniyor.

Reklamlar daha fazlasını istemeniz için yem olarak kullanılıyor.

Açgözlülük hepimize altın tepside sunuluyor.”

***

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, vakit de yok.

Sosyolog ve filozof Zygmunt Bauman, kapitalizmin ekonomide kültür ve sosyal hayatımızda yaptığı değişikliklerinin çoğunu tespit etmiş.

Onun verdiği bilgileri tazelemek bize yeni bakış aşısı için yeterli olacaktır.

Ne diyordu sosyolog ve filozofumuz;
“Ekonomik büyüme”
az sayıda insan için servet artışı, sayılamayacak kadar çok olan diğerleri içinse sosyal statüde ve kendine saygıda hızlı bir düşüş anlamına geliyor.”

“Yapılması gereken şey, özellikle de kriz zamanlarında, vizyonlar veya en azından daha önce düşünülmemiş fikirler geliştirmektir. Bunların tümü kulağa safça gelebilir fakat aslında öyle değil. Kaldı ki, kitlesel boyutta yıkımla yüklü bir trenin, içindeki insanların aksi istikamette koşması halinde hızını ve yolunu değiştireceğini hayal etmekten daha safça ne olabilir?”

“Kötü ideolojilerin
yarattığı zararlı etki gerek bireylerin gerekse toplumun uyuşturucu kullanarak yarattığı riskten çok daha tehlikelidir.”
Normal
” toplum kutsiyeti kalmadığı için ya da günahkârlığı yüzünden, bencilliğin ve açgözlülüğün hüküm sürmesi yüzünden, manevi
değerler yerine maddi kaygıları geçirmesi, bireyin özgürlüğünü ayaklar altına alması, insanlar arasındaki
mahremiyeti ve duygudaşlığı
tahrip etmesi, insanlar arasında eşitsizliğe neden olması ve
adaletsizliği şaha kaldırması,
zorlama düşmanlıkları ve rekabeti teşvik etmesi ve istemesi vb. yüzünden kınanır.”
“Neden devletin o
iyiliksever lütfunu
sadece bireyin bedeninin korunması ile sınırlıyoruz ki?
İnsanın zihnine ve
ruhuna verdiği hasar,
bedensel kötülüklerden çok daha korkunç sonuçlar üretmez mi?”
“Sadece kendimizi düşünmemize sebep olan
konfor kültürü
bizi başka insanların haykırışlarına duyarsız kılıyor...”

***

Başlıktaki soruyu tekrar tekrar soralım kendimize.

Azınlığın zenginliği hepimizin çıkarına mıdır?

Değildir.

Birilerinin enflasyonla zenginleştiği, birilerinin de enflasyonla yoksullaştığı bir toplum hastalıklı bir toplumdur.

Hepimizin çıkarına olan zenginlik, emeğin karşılığının adil olarak dağıtılmasıdır.

İşçi ile patron arasında devletin haktan hukuktan yana olmasıdır.

Devletin iki tarafında birbirini sömürmemesini ve istismar etmemesini sağlamasıdır.

En diptekilerin
gıda, sağlık, eğitim barınma
gibi temel ihtiyaçlarının asgari düzeyde karşılanmasıdır.

Sadece devletin sosyal olması kaliteli bir toplum için yeterli değildir.

Şirketlerin de sosyal şirket olması toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamada kendilerini sorumlu hissetmesi gerekir.

***

Ücretli köleliğe
dönüşen küresel ekonomik sistemde 1 Mayıs günün meydanlarda işçi bayramı olarak kutlanmasının çalışan kesime hiçbir getirisi olmamıştır.

Tek faydası senede bir kere meydanlara çıkıp bağırarak rahatlayan marjinal gruplaradır.

Çalışan kesime tek faydası ise
resmî tatil ilan
edilmesidir yani işe gitmeyecek olmasıdır.

***

Azınlığın zenginliğinin faturasını bugün Gazze ödüyor.

O zengin azınlık
“Çocukları öldür arkandayız”
diyecek kadar azgınlaştı ve pervasızlaştı.

Gazze’deki vahşetin büyüklüğü dünyada insan kalabilenlerin içindeki merhamet ışığını yaktı ve dünyaya yayılan ışık önce sokakları sonra caddeleri şimdi de üniversiteleri aydınlattı.

Işık yanınca karanlık gider.
#1 Mayıs
#işçi bayramı
#Yaşar Süngü